Ezgi Fındık, uzun yıllar üretim amaçlı kullanılan ve gözleri kör olduktan sonra sokağa terk edilen köpeği, bir hayvan derneği aracılığıyla sahiplendiklerini belirtti. Barınakta ilk tedavisi yapılan Yoshi, kısa sürede ailenin bir parçası haline geldi.
Fındık, köpeğin ailenin hayatında nasıl bir değişim yarattığını şu sözlerle anlattı:
“Biz buna koregülasyon diyoruz; sinir sistemlerinin birlikte yatışması. Modern dünyada buna çok ihtiyacımız var. Akademik çalışmalarımda da bunun üzerinde duruyorum. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bir bireyin, bir hayvanla birlikte ritim yakalaması çok kıymetli.”
“Hayatımıza 1,5 Ayda Mucizeler Getirdi”
Ezgi Fındık’ın oğlu Ulaş Ege, özel eğitim merkezinde eğitim alıyor ve eğitim sürecinde sık sık hayvanlarla temas ediyor. Yoshi’nin hayatlarına girmesiyle birlikte duygusal ve sosyal gelişimde belirgin bir ilerleme kaydettiklerini ifade eden Fındık:
“Henüz 1,5 ay oldu ama çok şey değişti. Köpekle kurulan bağ, oğlumun gelişim sürecine çok olumlu katkı sağladı. Aynı zamanda benim için de bir denge unsuru oldu.”
Engelli Hayvanlar da Sevgiye ve Şansa Değer
Bu hikâye, sokakta hayatta kalma mücadelesi veren engelli hayvanların da bir şansı hak ettiğini bir kez daha gösteriyor. Ezgi Fındık ve ailesi, sevgiyle iyileştirmenin mümkün olduğunu, hem insanlar hem de hayvanlar için dönüştürücü bir yolculuk yaşanabileceğini gözler önüne seriyor.