Son orman yangınları ile ortaya çıkan korkunç derecede vahim tablo cumhuriyetimizin köklü kurumlarına düşmanlık besleyen AKP zihniyetinin eseridir.
Son orman yangınları ile ortaya çıkan korkunç derecede vahim tablo cumhuriyetimizin köklü kurumlarına düşmanlık besleyen AKP zihniyetinin eseridir.
Rant yaratma, ihaleden beslenme ve yandaşlık davası gütme kaygıları ile bu içgüdüsel düşmanlık birleşince ortaya bambaşka bir tablo çıkması, bir başarı hikâyesi yazılması zaten beklenebilecek bir durum da değildir.
Değerli okurlarım son 19 yılda Türk Hava Kurumu, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü, Devlet Planlama Teşkilatı gibi köklü kurum ve kuruluşlar AKP zihniyeti tarafından ya yok edilmiş ve yahut da etkisiz hale getirilmiştir.
Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün yok edilmiş olmasının Covid 19 salgınında aşı işinde çuvallamaya, ele güne muhtaç olup, zamanında yeterince aşı temin edememe durumunda kalmamıza neden olduğunu yakın geçmişte görmüştük.
Son orman yangınları da hepimize gösterdi ki Türk Hava Kurumu etkisiz hale getirilip, iş göremez duruma düşürülünce, orman yangınlarına müdahalede çok ciddi bir zaaf ortaya çıkmıştır.
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Merak Akşener’in tabiri ile beceriksizlikte bir dünya markası haline gelmiş Orman Bakanı Pakdemirli sayesinde ormanlarımız cayır cayır yanarken, uçaklarımız yatıyor, mışıl mışıl uyuyor…
Hepimiz biliyoruz ki Türk Hava Kurumu Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk havacılığını geliştirmek ve güçlendirmek amacı ile kurulmuş yıllar boyunca da başarı ile bu davaya hizmet etmiş bir kurumdu. Bu kuruma gelir sağlamak amacı ile kurban derisi toplama hakkı sadece bu kuruma verilmişti. Uzun zaman boyunca kurban derilerini toplayıp parasını deve etme, cumhuriyet karşıtı faaliyetlerde kullanma derdindeki tarikat ve cemaatler bu kurumu hedef haline getirmiş ve düşmanlık beslemişlerdi. AKP zihniyetinin bu tip tarikat ve cemaatlerce beslendiğini ise hepimiz biliyoruz.
Sonuç olarak bu kurum AKP elinde beceriksizce ve hatta düşmanca yönetilince borca battı, kayyumun eline ve insafına terk edildi. Kayyum da zaten aynı kafada bir AKP’li olunca kurum atıl bir hale geldi…
Bu kurum sadece gençlere havacılığı sevdirmek ve öğretmekle değil sivil havacılık sektörüne pilot yetiştirmek, havadan ilaçlama yapmak ve yangın söndürmek gibi işlerle de görevlendirilmişti.
Sonuç olarak kurumun elinde yangın söndürme işinde kullanılacak uçaklar ile uzman ve deneyimli pilotlar vardı. Yapılması gereken eksikleri gidermek, bu filoyu güçlendirmek, yenilemek ve daha etkin ve işe yarar bir hale getirmekti.
Oysa yapılan ne? Eldeki uçaklar hangarlarda yatırıldı, pilotlar işten çıkarıldı, gidildi sağdan soldan, yurt dışından uçak ve helikopterler kiralandı, orman yangınları ile havadan mücadele işi ticari firmalara ihale edildi!
Sizlere soruyorum zerrece aklı, izanı ve insafı olan bir kişi böyle bir işe imza atabilir mi?
Uçaklar eskidi ise yenisini alırsın, sayısı az ise filoyu güçlendirirsin, pilotun yoksa pilot bulursun orman yangınları için hazır tutarsın, aklın yolu budur…
Mesele para meselesiyse; onca saraya, makam aracına, debdebeye, milyonlarca mülteciye bulunan para, üç beş yangın söndürme uçağına bulunamıyor mu diye sormazlar mı adama?
Kaldı ki asli sorun THK’nin da değil orman bakanlığının sorunudur, orman yangınlarını önleme, yangın çıkarsa müdahale etme ve söndürme bu bakanlığın görevidir. THK ya da bir başka kurumda sorun ya da eksik varsa bakanlık gerekli ve yeterli önlemleri almakla yükümlüdür.
Bakınız, sorunun kaynağı para mara değil, sorunun kaynağı; rasyonel akla, bilimsel yönteme ve cumhuriyet değerlerine düşman tarikat ve cemaatlere esir, rant sever AKP zihniyetidir.
Bu zihniyet birde beceriksizlik ile birleşince de ortaya böyle vahim sonuçların çıkması kaçınılmazdır.
