İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu grup toplantısında ülkede son günlerde gelişen olaylara değindi.Dervişoğlu konuşmasının başında KKTC Cumhurbaşkanılığına seçilen Tufan Erhürman’ı kutladı.

Kendileri için Kıbrıs’ta 2 önemli mesele olduğunu belirten Dervişoğlu, “Birincisinin Kıbrıs Türklüğünün, bireylerin ve toplumun güven içinde yaşaması, İkincisi de de; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olarak, kanunlar ve kurallar çerçevesinde ilelebet varlığıdır. Yapılan seçimleri; Federasyon ile bağımsız devlet arasında bir referandum gibi sunmak, Hadiseyi bu şekilde ele almak, Düşmanları sevindirmek, Türkiye için de bir mağlubiyet algısı yaratmaktır.” dedi

“ADALET BİRGÜN HERKESE LAZIM OLUR”

Her gün yeni bir operasyonlarla uyandıklarını söyleyen Dervişoğlu, Ülkemizde adalet duygusunun zedelendiğini, yapılan soruşturma ve yargılamaların hukukiliğinden çok siyasiliği olduğunu belirterek

Belediye başkanları üzerinden yürütülen süreçler kamu vicdanını yaralar bir mahiyettedir.

Suç varsa elbette cezasız kalmamalıdır. Büyükşehir Belediye Başkanlarının sanki mahkum edilmişler gibi, cezaevlerinin ağır koşulları altında tutulmaları hukuken ve vicdanen kabul edilebilir değildir.

Adalet bir gün herkese lazım olur…Yargılamaların tutukluluk dışındaki tedbirlerle sürdürülmesi sadece bizim değil, kamuoyunun da beklentisidir.

TEÖRSÜZ TÜRKİYE KOMİSYONU

Milli Birlik, Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu’n çalışmalarını eleştiren Dervişoğlu, “Ey yanlış yolun şaşkın yolcuları, sizleri uyarıyorum. Türk Vatandaşlığını parçalatmayacağız” dedi.

Dervişoğlu şunları söyledi :

Size rağmen Türk Vatandaşlığını parçalatmayacağız. Kalkınmış, demokratik Türkiye Cumhuriyetini

Elbirliğiyle, Türkmeniyle Kürdüyle Alevisiyle Sünnisiyle Büyük Türk Milleti olarak BİZ payidar kılacağız!

Sözde Terörsüz Türkiye Komisyonu…Barış, kardeşlik, dayanışma, demokrasi, milli birlik… ne güzel laflar! Peki, Sonuç? Teröristbaşı Öcalan’a özgürlük yürüyüşleri.

Sonuç? Polise “ey düşman” diye megafonla seslenen terör sempatizanları.

Sonuç? Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden Post-modern siyaset feodalleri.

“BİZ CUMHURİYET DİYECEĞİZ”

Türk milleti tanımıyla, Cumhuriyetin nitelikleriyle yaptığı çekişmeye adamış, Anadil kılıfıyla, Ayrışma taleplerini meşrulaştıran sözde bir meclis başkanı. Her yeni gün, bir başka birinin yaptığı bu şımarıklıkların sonu, Bizi içinden çıkılmaz belalara götürüyor. İktidara, Ne yapıyorsunuz o komisyonda diyorlar? Bekamız söz konusu diyor… Ana muhalefete ne yapıyorsunuz diyorlar?

Dinliyoruz diyor…PKK ve İmralı’nın sözcüsü ve temsilciliğine soyunmuş, Kürtleri de oraya hapsetmekle görevli partiye soruyorlar, Bu sloganlar nedir diye? Barış diyor, demokrasi diyor...

Buradan bir kez daha uyarıyorum. Ey Yanlış yolun şaşkın yolcuları! Bu ülkeyi, Türk Milletini provake ederek varacağınız menzilde Sizi bekleyen hiç ama hiç iyi bir gelecek yoktur. Kimse için yoktur. Ne Kürt için, ne başka bir kimlik için yoktur. Öcalan’a indirgenmiş bir sürecin sonunda, En çok benim masum Kürt kardeşime yazık edeceksiniz.

Tablo açık ve nettir: Ya Öcalan’ı tercih edeceksiniz, ya Kürtleri Ya Kandil’i tercih edeceksiniz, Ya Türkiye’yi. Ya Cumhuriyet’i tercih edeceksiniz ya da sefilliği. Bizim de tavrımız bellidir. Biz kardeşlik diyeceğiz Biz eşitlik diyeceğiz. Biz hürriyet diyeceğiz. Biz cumhuriyet diyeceğiz!

CHP’li Karabat: Milletin iradesine zincir vurulamaz
CHP’li Karabat: Milletin iradesine zincir vurulamaz
İçeriği Görüntüle

HABER MERKEZİ

Kaynak: Haber Merkezi