Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, yaşamakta olduğumuz şu salgın günlerinde büyük bir başarıya imza attı. 20- 21 Mayıs 2021 tarihlerinde ZOOM ve Youtube üzerinden canlı olarak gerçekleştirilen “Üniversitelerimizin Tarih Bölümleri Ders Programı Çalıştayı”na birçok üniversiteden çok sayıda akademisyen katıldı.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, yaşamakta olduğumuz şu salgın günlerinde büyük bir başarıya imza attı. 20- 21 Mayıs 2021 tarihlerinde ZOOM ve Youtube üzerinden canlı olarak gerçekleştirilen “Üniversitelerimizin Tarih Bölümleri Ders Programı Çalıştayı”na birçok üniversiteden çok sayıda akademisyen katıldı.

Çalıştayın açış konuşmasını Sivas Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Yekbaş ve ilk konuşmayı da bu konunun uzmanlarından Prof. Dr. Ahmet Şimşek yaptı. Açılış oturumunu Sivas Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Demirel kardeşimiz yönetti. Çalıştayın fikir babalarından olan Ahmet Şimşek yanında Prof. Dr. Ahmet Yüksel de çalıştayın başarılı geçmesi büyük çaba harcadılar. Ahmedeyn’in çabaları yanında Tarih Bölümü araştırma görevlilerinden Okan Güven’in gayretleri de çalıştayın başarısında etkili oldu.

Çalıştay, Tarih Bölümlerinde okutulan derslerin ne olması ve nasıl okutulması gerektiği sorusuna cevap aramaktaydı. Bu vesile ile Yeni YÖK Yasası çıkarılmasından, tarih bölümlerinde yaşanan öğrenci enflasyonunun çözümüne kadar her konuda görüşler paylaşıldı.

Çalıştayı düzenleyenler tekrarları önlemek ve verimi artırmak adına konuyu 7 ayrı başlık halinde birer oturumun öznesi yaptılar. II. Oturum üniversitelerimizde okutulan Osmanlıca / Osmanlı Türkçesi derslerinin problemlerini masaya yatırmak için düşünülmüştü. Konuşmacılar, Osmanlıca ve Osmanlı Arşiv Metinleri derslerini üniversitelerde yıllarca okutmuş veya okutmakta olan akademisyenler idiler. Oturum yöneticiliğini eski öğrencimiz yeni meslektaşımız Prof. Dr. Ahmet Özcan’ın gerçekleştirmiş olması bizim için ayrı bir mutluluk oldu.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden kıymetli dostumuz Prof. Dr. Osman Köksal ve Ankara Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Yılmaz Kurt konuşmacı olarak katıldı. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tarih Bölümünden Prof. Dr. Alpaslan Demir ve Ordu Üniversitesi Tarih Bölümünden Doç. Dr. Tuğrul Özcan müzakereci olarak oturuma destek verdiler. Tarih Bölümlerine alınan öğrencilerin öğretmenlik haklarının kısıtlanmasının ardından ÖSYM başarı seviyelerindeki düşüşün, bütün tarih bölümlerindeki seviyenin de düşmesine sebep olduğu ortak bir görüş olarak dile getirildi.

Bu oturumda üzerinde ittifak sağlanan ortak problemler şu şekilde özetlenebilir:

Osmanlıca derslerinin adının Osmanlı Türkçesi, Arap Harfli Türkçe Metinler, Eskiyazı Metinler, Osmanlı Paleografyası, Osmanlı Arşiv Metinleri gibi farklı adlarla anılıyor olması özellikle meslek sınavlarında karışıklıklara ve hak kayıplarına sebep olabiliyordu. Dersin adının Osmanlı Türkçesi veya Osmanlıca olmasının hiçbir önemi yoktur. Dersin adı farklı olsa bile içeriği aynıdır. Osmanlıca, Osmanlı Türkçesinin kısa adıdır. Kazak Türkçesine kısaca Kazakça denildiği gibi Osmanlı Türkçesine de kısaca Osmanlıca denilmektedir.

Üniversitelerimizde ve lise seviyesinde okutulmakta olan Osmanlıca derslerini verecek öğretim elemanlarını ve öğretmenleri yetiştirmek üzere geniş kapsamlı bir programa sahip Osmanlı Araştırmaları Enstitüsü açılmalıdır. Bu enstitünün lisans ve yüksek lisans seviyesini bitirenler Sosyal Bilimler Lisesi’nde zorunlu olarak ve diğer liselerde seçmeli ders olarak okutulmakta olan Osmanlı Türkçesi derslerine öğretmen olarak atanacaklardır. Doktora seviyesini bitirenler ise üniversitelerin ilgili bölümlerinde Osmanlıca derslerini ve Osmanlı Arşiv Metinleri, Osmanlı Diplomatikası gibi dersleri vermekle görevlendirileceklerdir. Böylece konunun uzmanları daha deneyimli bir şekilde bu dersi en verimli şekilde öğretebilecektir. Bu konunun YÖK tarafından bizzat takip edilmesi gerektiğine inanmaktayız.

Osmanlıca Dersleri oturumunda akla gelen tekliflerden birisi de şu olmuştur:

Türk Tarih Kurumu’nun her 4 yılda bir yaptığı Büyük Kongre’lerde, “Türkiye’deki Tarih Eğitiminin Sorunları” gibi başlıklar altında özel oturumlar, çalıştaylar veya paneller gerçekleştirmesi yararlı olacaktır. Bu arada Türk Tarih Kongreleri’nin Türkiye’nin farklı şehirlerinde gerçekleştirilmesi dileğimiz devam etmekte olduğunu da bu vesile ile duyurmuş olalım.

Kıymetli meslektaşım Turhan Kaçar’ın yönettiği oturumda ise Hacettepe Üniversitesi’nden Fatma Acun’un konuşmasını dinlemek imkânı bulduk.**

III. Oturum Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Mehmet Öz’ün yönetiminde gerçekleşti. Zevkle izlediğimiz bu oturumda İbrahim Şirin, Taha Niyazi Karaca, Şerif Demir gibi değerli akademisyenlerin görüşlerinden yararlandık. Ne yazık ki Yunus Koç ve Hayri Çapraz’ın konuşmalarını canlı olarak dinleyemediysek de en kısa zamanda bu eksikliği de kapatmaya çalışacağız.

VI. Oturumda da aynı şekilde çok ciddi ve yararlı tartışmalar yapıldı. Kıymetli meslektaşlarım Alaaddin Yalçınkaya, Gürsoy Şahin, Serkan Yazıcı, Eyüp Kul üzerinde durulması gereken tespit ve değerlendirmelerde bulundular.

VII. Oturuma ise baştan sona Tufan Gündüz damgasını vurdu. Sayın Gündüz konuya oldukça iyi hazırlanmıştı ve bizzat uygulamadan gelen örneklerle problemleri açık ve net bir şekilde ortaya koydu. Sayın İbrahim Serbestoğlu’nu dinleme fırsatı bulamadım ama Murat Öntuğ, Teyfur Erdoğdu ve Safi Polat da çok önemli konulara parmak bastılar. Oturumu yöneten Karaman Üniversitesi’nden Hüseyin Muşmal da örnek bir yöneticilik yaptı. Sonuç olarak bu oturumu da zevkle dinledik ve yararlandık.

Üniversitelerimizin Tarih Bölümleri Ders Programı Çalıştayı 2 gün boyunca ZOOM ve Youtube üzerinden canlı olarak yayınlandı. Bu programların bant kayıtlarını Youtube arşivinden istediğiniz zaman dinleyebilirsiniz.

Son derece yararlı geçen bu çalıştayın kitap haline getirilecek olması da ayrıca sevindirici bir husustur. Bu tür çalıştayların diğer üniversitelerimiz tarafından değişik alanlarda gerçekleştirilmesi büyük yararlar sağlayacaktır. Bu güzel çalıştaya fikir babalığı yapan Ahmet Yüksel ve Ahmet Şimşek kardeşlerimizi tekrar tebrik ediyor, çalıştaya katkı sağlayan bütün akademisyenlere teşekkür ediyoruz. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi bu hizmeti ile önemli bir ihtiyaca cevap vermiş oldu. Dileğimiz Yeni YÖK Kanunu’nun geniş bir katılımla bir an önce çıkarılması ve üniversitelerimizin önünün açılmasıdır.

**Not: Yer darlığı nedeniyle akademisyen arkadaşlarımızın unvanlarını yazmaktan sarfınazar etmek zorunda kaldım. Kusura bakmasınlar lütfen.