EBRU APALAK
Etimesgut Belediyesi, 28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'ne ev sahipliği yapıyor. "Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikâyeler" temasıyla düzenlenen festivalde oyuncular Bennu Yıldırımlar, Burcu Kara, Ece Dizdar, Lale Mansur ve Şenay Gürler, yönetmenler Biket İlhan, Eylem Kaftan ve Ümran Safter, cast direktörü Harika Uygur’un katıldığı bir söyleşi yapıldı. Yürütücülüğünü yapımcı Zeynep Atakan’ın üstlendiği söyleşide kadın sinemacılar, hikâyelerini ve sanat yolculuklarını anlattı.
Etimesgut Belediyesi 100. Yıl Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) 28 Mayıs 2025 Çarşamba günü düzenlenen söyleşiye Etimesgutluların ilgisi yoğundu. "Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikâyelerini Anlatıyor" başlıklı söyleşiden önce Ece Dizdar’ın yönettiği, lohusalığın etkisi altındaki bir kadının oğlunu sünnet ettirmesi için kendisine yapılan baskıyı anlatan "Mükemmel" kısa filmi gösterildi.
“ETİMESGUT, TİYATRO VE SİNEMADAN 20 YIL MAHRUM BIRAKILDI”
Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada kadın emeğine sahip çıktığı için Etimesgutlulara ve Uçan Süpürge Vakfı’na şu sözlerle hitap etti:
“Ülkenin bütün güzel hanımlarını Etimesgut'ta ağırladığımız bugün bizi yalnız bırakmadığınız, kadın emeğine sahip çıktığınız için hepinize gönülden teşekkür ediyorum. Yaklaşık 20 yıldır tiyatro ve sinemadan mahrum bırakılmış bu güzel ilçemizi artık sanatla renklendiren tüm kardeşlerime hoş geldiniz demek istiyorum."
“BU FESTİVAL İÇİN BEN DE VARIM’ DİYEN BİRİ BELEDİYE BAŞKANI OLDU”
Beşikçioğlu’nun ardından Uçan Süpürge Vakfı Başkanı Halime Güner konuştu. Festivale verdiği destekten dolayı Başkan Beşikçioğlu'na şöyle teşekkür etti: “Uçan Süpürge, 29 yıldır Türkiye'nin her yerine uçarken bu gece birlikteyiz. Sinemada kadın emeğini görünür kılmak için çalışan bir vakıfız. Çünkü kültür sanatın hayatımızda hepimizi nasıl değiştirip dönüştürdüğünü hem yaşadık hem duyduk dinledik hem de öğrendik. Öyle bir belediye başkanınız var ki Uçan Süpürge’yi getirdi. Yıllardır katalog hazırlarız. Bir katalog yazısı şöyle başlar mı? Kız çocuğu doğdu diye o evde yaşanan mutsuzluklara, ‘ne giyeceksin?’, ‘ne doğuracaksın?’, ‘ne yapacaksın?’ ve bütün bunlara itiraz eden kadınlara, ‘Böyle bir festival için ben de varım’ diyen birinin belediye başkanı olması çok kıymetli.”
LALE MANSUR: “SİLİVRİ'DEKİ ARKADAŞLARI ZİYARET EDEBİLMEK İÇİN HUKUK OKURDUM”
Sanat yolculuğuna bale ile başlayan Lale Mansur, işini 8,5 yaşında seçtiğini ifade etti. İlk kez 14 yaşında sahneye çıkan Mansur, bale kendisini tatmin etmediği için oyunculuk yapmaya karar verdiğini belirtti. Oyuncular Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’dan birçok şey öğrendiğini kaydederek, oynadığı ilk filmle Altın Portakal Ödülü almasının kendisini mutlu ettiğini söyledi. Mansur, "Eğer yaşım müsait olsaydı hukuk fakültesine gider, avukat olurdum. Silivri'deki arkadaşları ziyaret edebileyim." ifadelerini kullandı.
“HAYATA MAKAS ATTIM”
Şenay Gürler, kadınların hikâyelerinin birbirine benzediğini, benzer engellerle karşılaştıklarını belirtti. Güzel sanatlar fakültesinde okumak istediğini ancak babasının kendisine engel olduğunu söyledi. Kızı 1,5 yaşındayken eşinden boşandığını, aile ve çevresinin kendisini yalnız bıraktığını anlattı. Gece çalışıp gündüz üniversite okuyan Gürler, çok zor günler geçirdiğini dile getirdi. “Beni ben yapan şeyler o yaşadıklarım oldu. Bana sırt çeviren insanlar şu an yanımda. Kadınların yaşadığı şeyler aynı ve karşımıza hep engel olarak toplumun iki yüzlü ahlâkı çıkıyor. Bütün bunları yaparken çok katılaşabilirsiniz. Bir kadın olarak bu topluma kadınların tarafından bakıyorum. Kadınların istediklerini yapması bana çok önemli geliyor. Ben hayata makas attım” diye konuştu.
BİKET İLHAN: “YÖNETMEN OLMA AMACIM YOKTU”
Biket İlhan, uzun yıllar İngilizce öğretmenliği yaptığını, İstanbul’a taşındıklarında, yazar Selim İleri’nin kaleme aldığı bir senaryo için asistan aradığını ve yönetmen Feyzi Tuna’nın çektiği bir filmle sektöre girdiğini söyledi. Sektörde iyi bir ekiple çalışmaya başladığını belirten İlhan, “Asistanlık yaptım. Bundan hiç de rahatsız olmadım. ‘Yaşım ilerledi, ben yönetmen olayım’ diye bir amacım yoktu.” dedi. Elli yaşında yönetmen olan İlhan, artık oyunculukla ilgilenmeye başladığını aktardı.
Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan Eylem Kaftan, Boğaziçi Sinema Kulübü’nde birçok film izlediğini, yönetmenlik hayalinin kendisinden çok uzak olduğunu söyledi. Kaftan, Kanada'da sinema alanında yüksek lisans eğitimi aldığını, orada ayakta kalabilmek için bulaşıkçılık dahil birçok iş yaptığını ancak mücadele etmekten vazgeçmediğini belirtti.
ECE DİZDAR, FİLM İÇİN BEBEK BEŞ AYLIKKEN ANNESİYLE ANLAŞTI
Ece Dizdar, kısa filminin daha önce farklı yerlerde gösterilmiş olmasına karşın söyleşi için çok heyecanlı olduğunu söyledi. Filmin senaryosunu Ankara Film Festivali’nde yazan Dizdar, filmdeki bebeğin filmin oyuncusu Özlem Öçalmaz’ın bebeği olduğunu aktardı. Öçalmaz’la film için anlaşmasını şöyle anlattı: “Özlem’le çalışmayı zaten istiyordum. Özlem, hamile kaldı, bekledim. Beş aylıkken anlaştıktan sonra filmi çekmeye karar verdim. Motivasyonum Özlem’le bebeğiydi.”
Yirmi yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatrosu’na giren Bennu Yıldırımlar, geleneği ve kültürü olan şehir tiyatrolarında çalışmaya başladığı için çok mutlu olduğunu söyledi. Yıldırımlar, şehir tiyatrosunda birçok şey öğrendiğini belirtti.
ÜMRAN SAFTER, “SESSİZLERİN SESİ” OLMAK İSTİYOR
Gazeteciliği bırakıp yönetmenlik yapan Ümran Safter, fotoğraf sanatçısı Ara Güler ile tanıştıktan sonra onunla belgesel çektiğini ve belgeselin başarılı olduğunu aktardı. Safter, “sessizlerin sesi” olmak için çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Burcu Kara, çocukluğundan beri hayalini kurduğu konservatuvarda okumak için İstanbul'a gittiğini, öğretmen anne ve babasının oyunculuk okuması için kendisine destek olmadığını söyledi. Kara, otuz yaşında oyunculuk eğitimi almaya başladığını ve mesleğini tüm zorluklara rağmen yaptığını ifade etti.
Yönetmen Osman F. Seden'in yardımcısı olarak sektöre adım atan Harika Uygur, yönetmen Ezel Akay’ın “Neden cast direktörü olmuyorsun?” diye sorması üzerine yurt dışında eğitim aldığını ve kendi şirketini kurduğunu söyledi.
CKM’DEKİ ETKİNLİKLER 2 HAZİRAN’A KADAR SÜRECEK
Söyleşi, dinleyicilerin sorularının ardından sona erdi. CKM’deki film gösterimleri ve söyleşiler, 30 Mayıs itibarıyla devam edecek. Zeynep Köprülü’nün 2025 Creteil Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde Seyirci Ödülü alan “Su Yüzü” filmi, 30 Mayıs’ta saat 19.30’da gösterilecek. Festival kapsamında CKM’deki etkinlikler, 2 Haziran’da saat 19.30’da 2025 Akademi Ödülleri’nde En İyi Belgesel Film Adayı olan “Kara Kutu Günlükleri” belgeselinin gösterimiyle tamamlanacak.