SEVGİ GÜLDOĞAN

Türkiye’de ruh sağlığı, son yıllarda giderek daha fazla ön plana çıkan bir sorun haline geldi. Ipsos’un 2024 Dünya Ruh Sağlığı Monitörü araştırmasına göre, toplumun yüzde 30’u ruh sağlığını en önemli sağlık problemi olarak görüyor. Bu oran, sadece üç yıl öncesine, 2021’e göre ciddi bir artış gösteriyor; o tarihte bu oran yüzde 19 seviyesindeydi.

Araştırma, Türkiye’de yaşayanların yüzde 76’sının son bir yıl içinde günlük hayatlarını olumsuz etkileyen derecede stres yaşadığını ortaya koyuyor. Bu rakam, 31 ülke arasında Türkiye’yi stres konusunda ilk sıralara taşıyor. Özellikle yüzde 45’lik kesim, birden fazla kez yüksek düzeyde stres yaşadığını bildiriyor ki bu da İsveç’in ardından ikinci en yüksek oran.

RUH SAĞLIĞI, KANSERİ GERİDE BIRAKTI: ÜLKENİN BİR NUMARALI SORUNU!

Ipsos’un derlediği haftalık bülten içeriğinde, bireylerin ruh sağlığına dair görüş, tutum ve davranış ölçümlemelerine yer verildi. "Genel olarak düşündüğünüzde ülkenizde insanların yaşadığı en büyük sağlık problemleri hangileridir?" sorusuna verilen yanıtlarda, ruh sağlığı %45 ile birinci sırada yer aldı. Bu oran, kanser (%38), stres (%31) ve obezite (%26) gibi diğer önemli sağlık sorunlarını geride bırakarak, ruh sağlığının toplum nezdindeki önceliğini vurguladı.

TÜRKİYE RUHSAL HASTALIKLARDA AVRUPA İKİNCİSİ! ORAN YÜZDE 41’E FIRLADI

Ipsos’un 2025 Ruh Sağlığı Raporu’na göre, Türkiye’de ruhsal hastalık yaşayan bireylerin oranı yüzde 41’e ulaştı. Bu oranla Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında ikinci sıraya yükseldi. Rapor, 2024 yılında Türkiye’nin bu alandaki oranının yüzde 38 olduğunu belirtirken, bir yıl içinde yaşanan 3 puanlık artış, sorunun giderek büyüdüğüne işaret ediyor.

Raporda yer alan önemli bir not, bu verinin sadece bir sağlık istatistiği olmadığı, aynı zamanda uzun süredir bastırılan duyguların, işlenmemiş travmaların ve toplumsal baskıların bir yansıması olduğu vurgusunu içeriyor. Ekonomik belirsizlik, sosyal güvensizlik, politik kutuplaşma ve destek sistemlerinin yetersizliği gibi etkenlerin, zihinsel sağlığı sessizce ama derinlemesine aşındırdığı ifade ediliyor.

Boğazı sıkılıp, entübe edilen Yusuf'a ne oldu?
Boğazı sıkılıp, entübe edilen Yusuf'a ne oldu?
İçeriği Görüntüle

TÜRKİYE’DE RUH SAĞLIĞI ENDİŞESİ ARTIYOR: STRES VE KAYGI ZİRVEDE

Türkiye’de ruh sağlığı, son yıllarda giderek daha fazla ön plana çıkan bir sorun haline geldi. Ipsos’un 2024 Dünya Ruh Sağlığı Monitörü araştırmasına göre, toplumun yüzde 30’u ruh sağlığını en önemli sağlık problemi olarak görüyor. Bu oran, sadece üç yıl öncesine, 2021’e göre ciddi bir artış gösteriyor; o tarihte bu oran yüzde 19 seviyesindeydi.

Araştırma, Türkiye’de yaşayanların yüzde 76’sının son bir yıl içinde günlük hayatlarını olumsuz etkileyen derecede stres yaşadığını ortaya koyuyor. Bu rakam, 31 ülke arasında Türkiye’yi stres konusunda ilk sıralara taşıyor. Özellikle yüzde 45’lik kesim, birden fazla kez yüksek düzeyde stres yaşadığını bildiriyor ki bu da İsveç’in ardından ikinci en yüksek oran.

Ancak, ruh sağlığı konusunda farkındalık artarken, bireylerin kendi sağlıklarına dair düşünme biçimleri dikkat çekiyor. Türkiye’deki katılımcıların sadece yarısı ruh sağlıkları hakkında sık sık düşünüyor; buna karşın, beden sağlıkları hakkında daha fazla kafa yordukları görülüyor. Sağlık sistemlerine bakıldığında ise, dünya genelinde sistemlerin daha çok fiziksel sağlıkla ilgilendiği algısı yaygın. Türkiye’de ise yaklaşık yüzde 39’luk bir kesim, ruh sağlığının da beden sağlığı kadar önemli olduğuna inanıyor.

RUH SAĞLIĞINDA KIRILGAN DÖNEM: GENÇLERDE ZORBALIK VE STRES ENDİŞESİ BÜYÜYOR

Öte yandan, 2025 yılında yapılan araştırmalar, ruh sağlığı konusunda toplumsal risklerin devam ettiğine işaret ediyor. Bu tabloya, özellikle gençler arasında görülen akran zorbalığı ve şiddet olayları da eklendi.

Nisan ayında Ankara’da yaşanan bir vaka, toplumdaki bu hassasiyetin altını bir kez daha çizdi. Lise öğrencisi bir kız çocuğuna yönelik gerçekleşen akran şiddeti olayı, şüphelilerin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Olayda yaşanan şiddetin görüntülere yansıması ve hızlı soruşturma süreci, ruh sağlığı ve güvenlik konularında toplumda artan endişeleri gözler önüne serdi.

MARMARAY’DA GERİLİM: KAPI TARTIŞMASI KAVGAYA DÖNÜŞTÜ, BİR KİŞİNİN BURNU KIRILDI

İstanbul Maltepe’de Marmaray’da yaşanan bir tartışma, kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. İki çocuğuyla trene binmeye çalışan E.D., kapının önünde bekleyen bir kadına tepki gösterdi. İddialara göre, yaşanan tartışma diğer yolcuların da dahil olmasıyla arbedeye dönüştü ve E.D.’nin burnu kırıldı. Olayın ardından konuşan E.D., “İkizlerimle uğraşırken kapı önündeki kişi çekilmedi. Tartışma yaşandı. Ardından başka bir yolcu müdahil oldu, beni indirmeye çalıştı. Çocuklarımın yanında kavga etmek istemedim ama darp edildim,” ifadelerini kullandı.

Bu tür olaylar, Türkiye’de son dönemde giderek artan ruhsal gerilim ve stresin günlük hayata nasıl yansıdığına dair çarpıcı bir örnek sunuyor.

Uluslararası araştırma şirketi Ipsos’un 2025 Dünya Ruh Sağlığı Monitörü’ne göre, Türkiye’de halkın yüzde 76’sı son bir yıl içinde günlük yaşamını etkileyecek düzeyde stres yaşadığını belirtti. Ruh sağlığı, artık kanser gibi fiziksel hastalıkların önüne geçerek toplumun en büyük sağlık sorunu olarak görülüyor.

Özetle, Türkiye’de ruh sağlığına dair endişeler büyürken, toplumsal farkındalık da artıyor. Ancak stres, kaygı ve gençler arasındaki zorbalık vakaları yüksek seyretmeye devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda ruh sağlığı alanında yapılacak çalışmalar ve bireysel önlemler, bu tablonun nasıl şekilleneceğini belirleyecek.

Editör: Haber Merkezi