EBRU APALAK
Yaşam kaynağımız olan su kaynakları dünyada ve Türkiye’de her geçen gün azalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022’de yayınladığı Su ve Atıksu İstatistiklerine göre, Türkiye'de belediyeler tarafından içme ve kullanma suyu şebekesine çekilen kişi başı günlük ortalama su miktarı 229 litre olarak hesaplandı (İstanbul: 190 litre, Ankara: 242 litre, İzmir: 210 litre). Belediyelerin kanalizasyon şebekesi ile deşarj ettiği kişi başı günlük ortalama atıksu miktarı ise 197 litre olarak hesaplandı. (İstanbul: 256 litre, Ankara: 211 litre, İzmir: 181 litre).
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) 2022 Faaliyet Raporu'na göre, 2000 yılından itibaren Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı azaldı. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 2000’de 1652 metreküp, 2009’da 1544 metreküp, 2020’de 1346 metreküp ve 2022’de 1322 metreküp olarak azaldı. DSİ’nin 2023 Yılı Resmi Su Kaynakları İstatistikleri raporuna göre, Türkiye'nin yıllık kullanılabilir su potansiyeli yaklaşık 112 milyar metreküp olarak açıklandı. Bu değer, kişi başına yıllık yaklaşık 1322 metreküp suya denk geliyor. Bu miktar, Türkiye'nin "su stresi" (bir bölgedeki su kaynaklarının, nüfusun ve ekonomik faaliyetlerin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmaya başlaması durumu) yaşayan ülkeler arasında olduğunu gösteriyor.

Birleşmiş Milletler’in (BM) 2020 tarihli Dünya Su Gelişimi Raporu’nda su tüketiminin tüm dünyada arttığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Küresel bağlamda su kullanımı son yüzyıl içerisinde yaklaşık altı kat artmış ve halen de yıllık yüzde 1’lik bir oranla özellikle nüfus artışı, ekonomik gelişme ve sektörler arasındaki kullanım trendlerine bağlı olarak artış göstermeye devam ettiği tespit edilmiştir."
BM, suyun önemine dikkat çekmek, su krizine karşı farkındalık yaratmak ve sürdürülebilir su yönetimi çözümlerini teşvik etmek amacıyla 22 Mart’ı 1993 yılında Dünya Su Günü ilan etti. Her yıl farklı bir temayla kutlanan Dünya Su Günü’nün 2025’teki teması “Buzulların Korunması” olarak belirlendi.
“SUYUN OPTİMUM KULLANIMI İÇİN KESİNLİKLE KORUNMASI GEREKİYOR”
Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Alper Serdar Anlı, başta Ankara olmak üzere Türkiye’deki ve dünyadaki su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine dair Sonsöz’e konuştu. Dr. Anlı, suyun verimli kullanılması için tarımda basınçlı sulama sistemlerinin kullanılması gerektiğini vurguladı. Küresel su krizine karşı Türkiye'ye şunları önerdi: “Suyun optimum kullanımı için mutlaka korunması gerekiyor. Kaynaktan alınıp araziye getirilene kadar olan kısımlarda suyun son derece iyi korunup randımanının kontrollü bir şekilde yapılması lazım. Su krizini aşmak ve suyun idareli kullanılması için özellikle tarım ve endüstride yüzey sulama yöntemleri yerine basınçlı yönteme geçilmeli.”
ANKARA'DAKİ SU KAYNAKLARININ SÜRDÜRÜLEBİLİR YÖNETİMİ
Anlı, Ankara’daki su kaynaklarının verimli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini ve sürdürülebilir kullanım için en önemli adımın evsel ve yeşil alanlardaki su tüketiminin kısıtlanması olduğunu belirtti: “Bireylerin evde kullandığı su ve özellikle Ankara'nın ilçelerinde tarımsal alanlarda kullanılan suyun yüzey akış yerine basınçlı sistemlerle kullanılmasını tavsiye ediyoruz.”

TARIMDA SU VERİMLİLİĞİ NASIL ARTIRILABİLİR?
Dünyada en fazla su kullanan sektörün tarım olduğunu, Türkiye’deki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’inin ise tarımda kullanıldığını aktardı. Su verimliliği için tarımda kullanılan sulama yöntemlerinin yenilenmesi gerektiğini şöyle belirtti: “Tarımda kullanılan sulama yöntemlerinin mutlaka basınçlı yöntemlere dönüştürülmesi gerektiğini, özellikle damla sulama, yağmurlama sulama, sızdırma sulama ve mikrosulama gibi tekniklerin kullanılmasını öneriyoruz. Geriye kalan yüzde 15-20'lik endüstriyel ve evsel kullanımda -özellikle endüstriyel kullanımda- atık suyun kullanılması pek uygun değildir; ancak özellikle tarımdaki atık sular, uygun şartlar altında tekrar arıtılmalı ve daha verimli bir şekilde korunarak kullanılmalıdır.”