Uzun süredir şehrimizin takımlarından yüzümüz gülmez bir halde. Gerek Gençlerbirliği, gerekse Ankaragücü uzun süredir yüzümüz gülmüyor. Diğer takımları neden saymıyor demeyin. Bu takımlar da bizim amiral gemilerimiz. İstanbul için Beşiktaş-Fenerbahçe neyse bizim için Gençlerbirliği-Ankaragücü o.

Uzun süredir şehrimizin takımlarından yüzümüz gülmez bir halde. Gerek Gençlerbirliği, gerekse Ankaragücü uzun süredir yüzümüz gülmüyor. Diğer takımları neden saymıyor demeyin. Bu takımlar da bizim amiral gemilerimiz. İstanbul için Beşiktaş-Fenerbahçe neyse bizim için Gençlerbirliği-Ankaragücü o.

Bazı siyasal durumlar, bugüne kadar futbola yeterli önemin verilmemesi, popüler kültürün futbol için İstanbul bakış açısı Ankara’yı zaten bir adım her zaman geride bıraktı fakat bunu sadece bu tarafa yormak da pek doğru değil. Ama Ankaragücü-Beşiktaş maçında yine de bu şehir adına içimde bir şeyler filizlendi. Bu kadar uzun süren umutsuzlukların ardından Ankaragücü’nün aldığı galibiyet ve çeyrek finale çıkması hepimizin içerisinde yine o çiçekleri filizlendirdi. Hınca hınç dolu tribünler hepimizin eminim yüzünü güldürdü. Bazı münferit olaylar dışında keyifli bir maçtı diyebiliriz. Biraz daha kadro desteği ile çok daha iyi şeyler yapabileceğini bizlere gösteren Ankaragücü çeyrek finalde de aynı umutları canlandıracak diye umuyoruz.

Fakat burada olan, karşımızda bir azap gibi duran en büyük sıkıntı bu durumların sadece kimi zaman resmen şans gibi gelmesi. Bizler şehrimizin takımlarını bu şehrin diğer tüm değerleri gibi en tepede görmek istiyoruz. Tiyatroda Ankara seyircisi denildiğinde herkes buranın ne kadar özgün olduğunu bilir. Mevzu sanat yapmak olunca insanların burada nelere imza attığını tartışmak bizim apayrı bir yazı dizisi yazmamızı gerektirir. Fakat bu alanda işte öyle geride kaldık ve özellikle eskiden altyapı konusunda bu kadar öncü olan bu takımlar şu sıralar iyice göz ardı edilmiş durumda. Üstümüze düşen görev ne ise yapalım ve tüm Ankara el ele yıllardır süren bu geleneğimize de sahip çıkalım…