Bugünlerde yakın çevremizde, Ortadoğuda savaş çanları çalmaya başladı. Ernest Hemingway’in herkesin okuması gereken “Çanlar Kimin İçin Çalıyor?” adlı romanına, “Ey insanlık, savaşın çanları senin için çalıyor.” diye başlar. Bugünlerde izlediğimiz Ortadoğu’daki savaşın çanları, Hemingway’in de belirttiği gibi insanlık için çalıyor.
Bugünkü yazımda Ağustos 2003 yılında yayınlanan Öner Yağcı’nın “Savaş ve Edebiyat” kitabını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu kitabı yirmi yıl önce Nisan 2004 tarihinde almışım. Yirmi yıl sonra bu kitabı tekrar okumaya başladım. Biraz sonra alıntılarla besleyeceğim yazılarla edebiyat ve savaş ilişkisini sizlerle paylaşacağım.
Kitabın sunu yazısında Öner Yağcı, savaşın nedenlerinden bahsederek şöyle diyor: “Dünyaya egemen olma tutkusu, yani doğayı ve başka insanları sömürme tutkusu yok olmadıkça savaşların kaynağı kurutulamaz. …sonsuz barış ve özgürlük arayışı olan, savaşa ve köleleştirmeye karşı olan edebiyatın görevi ve sorumluluğu savaşların kaynağı olan emperyalizmin sömürüye ve köleleştirmeye dayalı düzeninin yeryüzünden silinmesi olmalıdır….Edebiyat, kendi tarihi boyunca hep böyle yapmış, böyle var olmuş ve dönemlerine göre egemenlik tutkunlarının korkulu rüyası olmuştur hep; bunun için varlığını sürdürebilmiş, geleceğe akabilmiştir.”
Kitabı neden yazdığını belirtiyor yine sunu yazısında. “ Bir edebiyatçı olarak, edebiyatın ve edebiyatçının görevleri, sorumluluğu, duyarlılığı ve bilinciyle yaşamaya çalışırken yıllardır savaşla, emperyalizmle, küreselleşmeyle ilgili değerlendirmeler yaptım. Edebiyatın sonsuz barış ve özgürlük arayışının bir parçası olmaya çalıştım. Savaşı ve küreselleşmeyi, bugünü anlamak için yakın tarihimize ayna tutmamız gerektiği düşüncesiyle, ülkemizde yaşananlarla birlikte aktarmayı seçtim. Sonsuz barışa bir damla katarak insan olmanın utancını silmek isteyişimin, özgürlük arayışımın ürünüdür Savaş ve Edebiyat.”
Birçok yazardan ve bilim insanından alıntı yaparak yazısına devam ediyor, “Savaş, insanın ve kültürün yok edicisidir” başlıklı yazısında.
Einstein’dan bir alıntı: “Her savaş, insanlığın ilerlemesini engelleyen kötülük zincirine bir halka ekler.”
Öner Yağcı savaş hakkındaki düşüncelerini aynı başlıklı yazıda: “Her insan yaşama hakkına sahiptir, savaşsa insana ve yaşama düşmandır. Savaş insan yaşamını, insanın en temel hakkını kesin olarak yok eden, insanı aşağılayan, insan onurunu zedeleyen, istemese de başkalarını öldürmeye zorlayan, maddi değerleri, insan emeğinin sonuçlarını tahrip eden bir gerçekliktir.” diye dile getiriyor.
Aziz Nesin: “Niçin savaş? Kimlerin yararına savaş? Savaş sonunda kazançlı olan kimlerdir? sorusuna verdiği yanıtı ekliyor: “Barış için de savaş için de kuşkuları dile getirip soruları geç kalmadan ilk sormaları gereken aydınlar, aydınların önünde de sanatçılar, özellikle yazarlardır. Tarihte de hep böyle olmuştur.”
Çeşitli ülkelerin yazarlarının yazdığı kitaplardan da zaman zaman söz eden Yağcı, Birinci Dünya Savaşından sonra yazılan romanların savaşı engelleyemediğini ve İkinci Dünya Savaşının çıktığını belirterek, o dönemde yazılan romanlardan söz ediyor.
“Themos Kornaros, ‘Fırtına Çocukları’ dedi direnen insanlığın kahramanlarına. Heinrich Böll, ‘Ademoğlu Neredeydin?’ diye sordu. İgnazio Silone ‘Fontamara’ ile İtalyay’yı; Malaparte, ‘Kaputt’ ile İspanya’yı utandırmaya devam etti. Eric Maria Remarque, ‘Hayat Kıvılcımı’ aradı savaşın yıkıntıları arasında. Hermann Kesten, bombalarla yaşamları alınan ‘Guernicalı Çocuklar’a adadı romanını. John Hersey, ‘Hiroşima’ dedi. ‘Küller ve Elmas’ ile barışı aradı Jerzy Andreyevski.’Bin Beyaz Turna’ ile çocukları selamladı Yasunari Kawabata. Boris Polevoy, ‘İnsanlık Uğruna’yı; Ladislav Mnacko, ‘Ölümün Adı’nı; Vasil Bikov, ‘Alplerin Türküsü’nü; Kuznetsov, ‘Babi Yar’ı yazdı. Bombaların altından fısıldadı Remarque: ‘İnsanları Seveceksin.’ Her şeye karşın çoğaldı barış diyen romanlar.”
Son alıntımı yine Öner Yağcı’dan yapacağım: “Gün gelecek barışın sesinden başka şey duyulmayacak dünyada. Öyleyse savaşa karşı çıkmak için, barış için okunmalı savaş romanları.”
Yağcı’nın kitabı üç ana bölümden oluşuyor. Bunlar sırasıyla; “Savaş, Barış, Aydınlar ve Edebiyat”, “Emperyalizm, Küreselleşme” ve “Edebiyatımız”. Bugünleri Anlamak İçin” Bugünleri anlamak için bu kitabı mutlaka okumanızı dileyerek yazımı bitiriyorum.