Emeklinin ortalama geliri uzun zamandır ilk kez açlık sınırının altında kaldı. Emekliler artık geçmiş enflasyona göre değil seyyanen zam istiyor. Emeklinin % 70’i yoksulluğun değil açlık sınırının altında emekli maaşı ile geçim mücadelesi veriyor. Emekliler kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecekleri emekli maaşı, Hizmet ve pirime dayalı bir emeklilik sistemi istiyor.
DİSK Emekli-Sen Genel Başkanı Cengiz Yavuz, maaş zamlarına temel oluşturan enflasyon verilerinin “bilimsel ve objektif değerlendirmelerden son derece uzak bir biçimde belirlendiğine” dikkat çekerek, hükümet “kepçe ile alırken kaşık ile veriyor” dedi.
DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Çanakcı da, “Açlık sınırı asgari ücretin üstüne çıktı. Yoksulluk sınırı ise asgari ücretin üç katından fazla. Böyle bir ortamda yapılan maaş zamları anlamını yitirmiş durumdadır. İşçi, memur ve emekliler açlık ve yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşamaya mahkûm edilirken, birçok üst düzey kamu yöneticisi ve iktidar mensubu birden fazla yerden asgari ücretin 50 katından fazla aylık maaş alıyor. İnsanımız geçim sıkıntısı altında ezilirken, tasarruf tedbirlerine öncülük etmesi gereken Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi bu tedbirlerden muaf tutuluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Emekliler “Devlet esnafa destek vermek, piyasaları bir nebze de olsa hareketlendirmek istiyorsa öncelikle emekli kesim olmak üzere emekli aylıklarında iyileştirmeler yapmalıdır. Emekliler piyasaların dinamikleridir. Emekli mutfağına harcar, evine harcar. Artan parasını çocuğuna, torununa harcar. Emeklinin aldığı aylık tamamen piyasaya döner. Dolayısıyla esnaf kesim desteklenmiş olur. Emekliler olarak hükümetten kimseye muhtaç olmadan yaşayabileceğimiz insan onuruna yaraşır emekli maaşı, hizmet ve pirime dayalı bir emeklilik sistemi istiyoruz. Emeklilere sabret, şükret deniliyor. Bu durum bizleri çok üzüyor” diyerek hem isteklerini hem de sitemlerini ortaya koyuyorlar.
İŞSİZLİK ÖNEMİNİ KORUYOR
TÜİK hafta içinde işsiz sayısını 4 milyon 237 bin kişi olarak açıkladı. DİSK-AR’ın hazırladığı rapora göre de geniş tanımlı işsiz sayısı 9 milyon 671 bin kişi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Mayıs 2021 dönemine ait Hane halkı İşgücü Araştırması raporuna karşı “İşsizlik ve istihdamın görünümü” başlığıyla rapor hazırladı.
TÜİK’e göre dar tanımlı işsiz sayısı Mayıs 2021’de 4 milyon 237 bine yükseldi. DİSK-AR’ın açıkladığı geniş tanımlı işsiz sayısına göre Türkiye’de 9 milyon 671 kişi işsiz durumda.
İşsizliğin salgının ilk ayları kadar vahim durumda olduğu ifade edilen raporda, “Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 34, geniş tanımlı genç işsizliği yüzde 40’ın üzerinde. Geniş ve dar tanımlı işsizlik arasındaki fark 14 puan” denildi.
Raporda, TÜİK’in mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranının yüzde 13,2 ve TÜİK’in atıl işgücü olarak adlandırdığı, DİSK-AR’ın ise geniş tanımlı işsizlik olarak ifade ettiği oranın yüzde 27,2 olduğu belirtildi.
İşsizlik konusunda DİSK-AR’ın mı yoksa TÜİK’in mi rakamları gerçekçi, yorumu siz değerli okurlarıma bırakıyorum