EBRU APALAK
Kamu Emekçileri Sendikaları Komisyonu (KESK), ihraç edilen üyeleri ve bağlı sendikaların Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin katılımıyla, görevlerine iade edilmesi talebiyle Adalet Bakanlığı’nın önünde 3 Eylül 2025 Çarşamba günü basın açıklaması yaptı. Açıklamayı KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz okudu.
Karagöz, fiili olağanüstü hâl (OHAL) uygulamaları ve kanun hükmünde kararname (KHK) rejiminin devam ettiğini belirtti. OHAL döneminde Bakanlar Kurulu’nun 36 KHK yayımladığını, bu KHK’lerle 125 bin 612 kişinin işten çıkarıldığını, bunlardan 4259’unu ise KESK’lilerin oluşturduğunu söyledi. İktidarın 15 Temmuz darbe girişimi ve OHAL’i grev yasakları, işten çıkarma gibi uygulamalarla “fırsata çevirdiğini” öne sürdü. İşlerinden çıkarılan kişilerin çoğunluğu hakkında geçmişte hiçbir soruşturma açılmadığına dikkat çekti. İhraçların ardından hiçbir yetkilinin yargılanmadığına ve istifa etmediğine değindi. KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyelerinin, ancak ölümlerinden sonra görevlerine iade edildiğini hatırlattı. Görevlerinden ihraç edilen birçok KESK’linin yaşadıkları ağır sorunlar nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Karagöz, Adalet Bakanlığı’na “Bu durumun taammüden insan öldürmeden ne farkı vardır? Katil kim ya da kimlerdir?” diye sordu.
YAKLAŞIK 1800 DOSYA YARGIDA
2016’da hükümetten çözüm sürecini yeniden başlatmasını isteyen barış akademisyenlerinin ihraç edildiklerini, Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü kararına karşın Meclis’te kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun göreve dönme başvurularını reddettiğini anımsattı. Karagöz, “Düşman hukuku” olarak tanımladığı duruma dair şu ifadeleri kullandı:
“Yargının siyasallaşmasının en somut örneği, ihraçlarla ilgili çelişkili kararlarında görülmektedir. Aynı içerikteki dosyalar bir mahkemede reddedilirken, diğerinde kabul edilmiştir. 1800’e yakın dosya ise hâlâ beklemektedir. Bu durum açıkça ‘düşman hukuku’ uygulandığını göstermektedir.”
“YARGIYI ARAÇSALLAŞTIRMAKTAN VAZGEÇİN”
Karagöz, iktidarın “çok yönlü bir kuşatması” altında sendikal örgütlenme ve hak mücadelesi yürüttüklerini dile getirdi. Emek, barış ve demokrasi için mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurgulayarak, AKP’ye şöyle seslendi:
“Yargıyı araçsallaştırmaktan vazgeçin, hukuksuz ihraç edilen tüm arkadaşlarımızı geriye dönük tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edin. İlk ihraçları 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde yaptınız, gelin dokuz yıl sonra iadeleri yine bu Eylül ayında yapın!”
KHK ile ihraç edilen KESK’lilerin en kısa zamanda görevlerine iade edilmesini isteyen Karagöz, OHAL Komisyonu’nun 51 milletvekiline ise şu sözlerle seslendi:
“Bu ülkede gerçekten barış sağlanacaksa KESK’li KHK’lıların bir an önce görevlerine dönmesi için yasal düzenlemelerin yapılmasının zeminini hazırlayınız, TBMM’ye sununuz.”