GONCAGÜL KONAŞ
Öz İplik İş Sendikası tarafından 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı kapsamında düzenlenen geleneksel basın buluşması, bu yıl 10’uncu kez sendika genel merkezinde gerçekleşti. Programa, Genel Başkan Rafi Ay’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları Muzaffer Birdoğan, Engin Doğan, Genel Sekreter Turgay Ulutürk, Medya-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dilek Atçeken ve Basın Yayın Daire Başkanı Didem Demir de katıldı.
Programda konuşan Genel Başkan Rafi Ay, tekstil ve hazır giyim sektörünün yaşadığı darboğaza dikkat çekerek, medya çalışanlarının da emek mücadelesinin bir parçası olduğunu vurguladı. Ay, “Kuşkusuz medya çalışanları, emek mücadelemizin önemli bir paydaşı. Zorlaşan ekonomik koşullar ve sosyal sıkışmışlık, medya sektörünü de ciddi biçimde etkiliyor. Bu süreçte hem sektörümüz hem de medya açısından basın emekçileriyle dayanışma her zamankinden daha büyük önem taşıyor” dedi.
“SEKTÖRÜMÜZ ALARM VERİYOR”
Hazır giyim ve tekstil sektörünün üretim ve istihdamda kritik bir rol üstlendiğini belirten Ay, “Biz her ne dediysek, her ne uyarıda bulunduysak, sonrasında gelen aylarda maalesef tüm söylediklerimizi yaşadık ve hala da yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Ay, Türkiye’nin sıkı para politikalarının imalat sanayiine olumsuz etkilerinin olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti:“Firma sayısı düşüyor. Hazır giyim ithalatında dikkat çekici bir yükseliş gözlemleniyor. Bazı Türk firmalarının maliyet baskısı nedeniyle MENA ve Güney Asya ülkelerinde imalata başladığı biliniyor.”
“İHRACAT DÜŞÜYOR, İTHALAT PATLIYOR”
Rafi Ay, sektörün dış ticaret dengesinde yaşadığı kaybı da çarpıcı rakamlarla ortaya koydu:
“Hazır giyim ihracatı, 2022’ye göre 2024 sonunda %10 azaldı. Hazır giyim ithalatı ise aynı dönemde %55,42 arttı. 2025 Ocak-Mayıs döneminde hazır giyim ithalatı %23,37 arttı. Aynı dönemde ihracat %6,24 azaldı.”
Bu dengesizliğin milli gelir üzerindeki etkisine değinen Ay, “2025’in ilk 5 ayında, cebimize girmesi gereken 458 milyon doları kaybettik. Bununla kalmadık, ithalata da 318 milyon dolar fazladan ödeme yaptık. Yani sadece 5 ayda cari açığa 776 milyon dolarlık negatif etki oluştu”diye konuştu.
“UCUZ İŞGÜCÜ İLE REKABETİN SONU YOK”
Türk işçisinin verimli ve çalışkan olduğunu vurgulayan Ay, “İşvereni, devleti, tüccarı, bürokratı, bilim insanı, hepinize sesleniyorum: Bana, 1 milyon iş yaratılacağını, 50 milyar dolar para bulunacağını, cari açık sorunu da yaşamayacağımızı söyleyin... Tamam, kabul. O zaman 25 milyar dolar kazandıran, 1 milyondan fazla istihdam sağlayan sektörü yok edin!”sözleriyle dikkat çekti.
Ay, “Rekabeti emeği sömürerek değil, kalitenizle yapın. Markalaşın. Biz verimliyiz, siz teknolojik yatırım yapın, biz uyum sağlarız” diyerek sanayi politikalarında köklü dönüşüm çağrısı yaptı.
“AYNI GEMİDEYİZ DİYORSANIZ, İŞÇİ GÜVERTESİNE İNİN”
Siyasetçilere de seslenen Ay, “İktidar, muhalefet, tüm siyasetçilere sesleniyorum: Madem aynı gemideyiz diyorsunuz, o zaman işçi güvertesine inin. Lüks güvertedekiler başka gemilere biniyor. Gerçek vatan evlatları bu güvertededir” diyerek emekçilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.
“KADIN EMEĞİNİN KALESİ: TEKSTİL”
Sektörün kadın istihdamındaki rolüne de değinen Ay, “İmalat sanayinde kadınların en yoğun çalıştığı alan tekstil ve hazır giyimdir. Kadınların yüzde 35-40’ı bizim sektörümüzdedir” dedi.
“300 BİN KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ”
2022-2025 döneminde sektörde yaşanan istihdam kaybını rakamlarla açıklayan Ay, “2022 sonunda 1 milyon 305 bin kişi olan istihdam, 2025 Nisan itibariyle 990 bine geriledi. Bu dönemde 315 bin 107 kişi işini kaybetti, 7 bin 805 işyeri artık yok” şeklinde konuştu.
“ÖRGÜTLENME ORANI SADECE YÜZDE 10”
Sendikal örgütlenmenin önündeki engellere dikkat çeken Ay, “Bir işyerinde sendikanın yetki alabilmesi için çalışanların yarısından bir fazlasını üye yapması gerekiyor. 1000 kişilik bir iş yerinde 500 kişi üye olduysa bir anlamı yok. 501 kişi olmalı” dedi. Ay, sürecin işveren itirazlarıyla yıllarca sürüncemede kaldığını ve bu nedenle fiilen engellendiğini vurguladı.
“MENŞE SAPTIRMA İLE TÜRKİYE HEDEF PAZAR HALİNE GELDİ”
Uzak Doğu ülkelerinin menşe değiştirme operasyonlarıyla Türkiye'yi hedef pazar haline getirdiğini kaydeden Ay, “Gerçek üretici ülke yerine başka ülkelerin adıyla gelen ürünler, haksız rekabet yaratıyor” ifadelerini kullandı.
“MARKAMIZ OLMADIĞI İÇİN OYUN DIŞINDA KALIYORUZ”
Ay, Türkiye’nin küresel markalarının olmamasını sektörün kırılganlığı olarak nitelendirdi: “Türkiye’ye sipariş veren global markaların Türkiye’de mağazaları var. Üretim yurtdışına kayarsa, bu ürünler artık ithal edilecek.”
“BU SÜRECİ SESSİZCE İZLEYEMEYİZ”
Rafi Ay konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Fabrikalar kapanıyor. Sipariş alamıyor. Maaşlar maalesef gününde ödenmiyor. Emekçiler enflasyona karşı ezilen ücretleriyle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Diğer yandan sendikal haklar baskı altında ihlal ediliyor. Bu süreci izleyemeyiz. Sessiz kalamayız.”
Öz İplik İş Sendikası'nın Çözüm Önerileri:
• Emekçinin örgütlenme hakkı güvence altına alınmalıdır.
• Asgari ücret tespit süreci adil ve şeffaf hale gelmelidir.
• KOBİ destekleri çalışan bazlı artırılmalı ve ölçek ayrımı yapılmaksızın genişletilmelidir.
• EYT sonrası kalifiye işgücünün dönüşü için teşvik sağlanmalıdır.
• Kadınların iş gücüne katılımı desteklenmelidir.
• Asgari ücrete insanca yaşamı mümkün kılacak oranda zam yapılmalıdır.