Modern toplumda teknoloji, kimlik algımızdan bilinçdışımızın derinliklerine kadar her alanda etkisini hissettiriyor. AYNA Psikanaliz Günleri'nin "Teknoloji" temalı seminer etkinliği bu karmaşık ilişkiyi masaya yatıran çarpıcı bir deneyim sundu. Değerli akademisyenlerin katkılarıyla düzenlenen bu etkinlikte katılımcılar, sorgulamanın ve farkındalığın doruklarına ulaştı. Modern toplumda sanal kimlik, teknoloji çağında unutma ve bastırma, dili sürçmeyen sohbet robotları ve virüslü insan, Incel kimliğin psikanalitik okumaları ve Psikoterapide intiharla çalışmak gibi başlıklar etkinliğin tartışma alanlarından bazılarıydı. Sunumlar ve workshop şeklinde gerçekleşen bu oturumlar teknolojinin insan psikolojisiyle etkileşimine dair dönüştürücü öngörüler sundu. Kimlik dediğimiz "biriciklik" kavramı teknolojik araçlarla nasıl yeniden şekilleniyor? Bilinçdışımızı yansıtan dil sürçmeleri ya da bastırdığımız arzular teknolojinin kod ve algoritmalarında bir anlam bulabilir mi?
Etkinlikte "dili sürçmeyen sohbet robotlarının psikanalitik anlamını" da Kapadokya Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Fazilet Canbolat’ ın açıklamaları seminere katılanlar tarafından beğeniyle izlendi. Çağımızın "ChatBot’ ları", sadece hayatımızı kolaylaştıran birer aracı olmanın ötesinde psikolojik tedavilerin bir parçası olarak da yerini almaya devam ediyor. Bazı insanlar "ChatBot' lar" ile yapılan terapilerin yüz yüze terapiye göre daha rahatlık verdiğini savunurken şu soru hepimizi düşünmeye itti. Bir bilgisayar insanlar gibi konuşabilir, ancak bastırma, arzu ya da bilinçdışı gibi kavramları anlamlandırabilir mi? Seminere katılan hocalardan ve yorumculardan edindiğim izlenimler ise: Bir yandan teknolojinin kodlarla şekillenen algoritmaları bilinçli bir zihin gibi davranmaya giderek yaklaşıyor. Diğer yandan bu algoritmalar bilinçdışımızı, sürçen dillerimizi ve rüyalarımızı anlamakta hala yetersiz. Etkinlik bu çatışmanın gelecekte hangi yönlere evrilebileceği üzerine çok önemli kapılar araladı. Unutma ve bastırma kavramları insan ruh sağlığını anlamada temel birer yapı taşı olduğu bilinmekte. Ancak teknoloji çağında bu kavramları yeniden değerlendirmek zorundayız. Dijital veri tabanlarının her an hâfızayı canlı tutma yeteneği bireyin unutma ihtiyacıyla çelişmektedir. Bastırdığımız arzuların sosyal medya algoritmaları tarafından nasıl çağırıldığı bu etkinlikte tartışılan çarpıcı sorulardan biriydi. AYNA Psikanaliz Günleri "Teknoloji" ile psikanaliz arasındaki çelişkili ilişkilerin çözülmesine dair önemli adımlar attı.
Bilinçdışının dijital alanlara yansıma potansiyeli, teknoloji çağında unutmanın anlamı ve sanal kimliklerin çözülmesi bu sürecin odak noktalarından sadece birkaçıydı. Görünüşe göre bu iki alan gelecekte daha karmaşık ve iç içe geçmiş bir şekilde gelişim gösterecektir. Psikanaliz ve teknolojinin kesişim noktalarına dair derinlemesine tartışmaların zeminini oluşturan deneyimler sayesinde bu alanın geleceğine yönelik önemli bir adım atılmış oldu.
Birlikte daha nice anlamlı ve ilham verici etkinliklerde buluşmak düşünceleriyle seminer son buldu.