Hazal Ergen/ANKARA


Braille yazısı konusunda sorunları ve talepleri doğrultusunda konuşma yapan Türkiye Körler Federasyonu üyeleri;  ‘Görme engelli okullarında olduğu gibi kaynaşmış eğitime devam eden görme engelli çocukları da mutlaka yeterli bir brail yazı eğitimi verilmelidir’ çağrısında bulundu.  


‘Braille Yazısının Nitelikleri ve Avantajları’ 


Federasyon Başkanı Mehmet Emin Demirci şu sözleri kaydetti: “Görme engellilerin kullandığı braille yazısı, 19.  yüzyılda geliştirilmiş ve sonraki yıllarda tüm dünyada yayılmış, parmakla dokunarak okunan noktalı bir yazıdır. 6 kabartılmış noktadan oluşan bu yazıyla düz yazı, matematik, müzik notaları ve her türlü bilimsel alandaki yazı ihtiyacı karşılanabilmektedir. Her dildeki sesler, aynı işaretlerle yazıldığı için bir görme engelli, yabancı dil öğrenirken o dilin alfabesini kolaylıkla öğrenebilir.  
2018 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2009 yılından bu yana ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 9.  maddesindeki erişilebilirlik kavramıyla sosyal katılım, 21. maddesi ile ifade özgürlüğü ve 24 maddesi ile eğitim alanlarındaki önemini göz önünde bulundurarak bu yazıyı bulan Louis Braille’in doğduğu gün olan 4 Ocak gününü, Dünya Braille Günü olarak tanımıştır. Bu nedenle her 4 Ocak günü ülkelerde braille yazısının durumu, görme engellilerin okuma yazma sorunu öne çıkarılır, çözümler üretilmeye çalışılır.  
Braille yazısının kullanımı, önceleri körlerin arasındaki yazışmalarla ve görme engelliler okulları,  rehabilitasyonları merkezleri ve görme engellilerin bulunduğu kurumlarla sınırlı iken en çok son yıllarda braille yazısının üretimindeki teknolojinin gelişimi ve körlere yönelik yaklaşımdaki gelişmelerle beraber toplumun genelinin bulunduğu ortamlara da yayılma eğilimi göstermiştir. Bu gelişme ülkemizde de gözlenmektedir. Giderek artan şekilde asansörlerde uçak, metro, tren ve  otobüslerde braille işaretler, ilaçların üzerindeki braille ifadeler, kimi kurumların görme engelli müşterileri için braille materyal sunmaları hatta kim ve ünlülerin de aralarında bulunduğu pek çok kimse örneğin hatırlattıkları kartvizitlerinde braille el yazısı da bulundurmaya özen göstermeleri için gelişmeler, görme engellilerin okuryazarlığını destekleyici olumlu gelişmelerdir. Bu iyi işler yapılırken braille yazısının standartları ve uygulanış şekli, mutlaka uzmanlara eğer uzmana ulaşılamıyorsa en azından braille yazı kullanıcılarına danışılarak yapılmalıdır. Eğer bu yapılmazsa rastladığımız pek çok örnek gibi yazı okunur olmayacağından onca emek, iyi niyet ve çaba boşa gidebilmektedir.  
Öte yandan ülkemiz için braille kitap ve süreli yayın ciddi bir sorun olarak önemini sürdürmektedir. Kitapları braille yazısı ile okumak yerine sesli olarak dinlemek, her durumda çözüm değildir. Düzgün imla kullanımı,  matematik, müzik ve yabancı dil öğrenimi gibi alanlarda mutlaka braille  materyal kullanılmalıdır. Var olan braille kitap koleksiyonları son derece yetersizdir ve yaygın değildir. Mürekkep kitap üretiminden yaklaşık 10 kat daha pahalıya mal olan braille kitap üretiminin mutlaka kamu kaynakları ile yapılması gerekmektedir. 
Bu bağlamda Türkçe braille yazı kısaltma sistemi ve henüz işaret geliştirilmemiş alanlardaki işaret sistemleri sorunu, Türk Dil Kurumu’nun da aralarında bulunduğu bir uzman kurulu tarafından ele alınarak eksik olan alanlardaki braille işaret sistemleri tamamlanmalıdır.”  


‘Her Türlü İş Birliği ve Desteğe  Hazırız’ 


Demirci, açıklamayı şu sözlerle sürdürdü: “T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncülüğünde bir konsorsiyum oluşturularak braille materyal üretimi gerçekleştirilmelidir. Üzülerek belirtmek gerekir ki ülkemizde, braille yazı  bilmeyen özel eğitim öğretmenleri bulunmaktadır. Bu eksikliğin bir an önce hizmet içi eğitimler yoluyla giderilmesi gerekmektedir. Görme engelli okullarında olduğu gibi kaynaşmış eğitime devam eden görme engelli çocukları da mutlaka yeterli bir brail yazı eğitimi verilmelidir.  Unutulmamalıdır ki braille yazısı, görme engelliler için özgürlük ve okuryazar oluşum ve en önemli göstergesidir.  Örneğin günümüzde noterlik işlemlerinde yaşanan imza şahidi sorunun temelinde, okuryazar olup olmama kriterinin bulunduğu unutulmamalıdır. Türkiye Noterler Birliği de bir an önce Noterlik Kanunu’nun 73. Maddesindeki; ‘okur yazar görme engelli eğer isterse imza atsa iki şahit ister’ şeklinde amir hükmü 2019/5 sayılı genelgesinin E bendine koymalıdır. Türkiye Körler Federasyonu olarak bütün bu alanlarda her türlü iş birliği ve desteğe hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz.” 

Muhabir: Haber Merkezi