Yüksek enflasyon yüzünden dar ve sabit gelirli vatandaşlar artık gıda, kira ve fatura dışında alışveriş yapamaz oldu. Açlık sınırı 6 bin lirayı geçerken, paramızın euro, dolar karşısında değer kaybı ve uluslar arası olumsuz gelişmeler yoksulluk ve açlık sorununu hızla büyütmeye devam ediyor.

Yüksek enflasyon yüzünden dar ve sabit gelirli vatandaşlar artık gıda, kira ve fatura dışında alışveriş yapamaz oldu. Açlık sınırı 6 bin lirayı geçerken, paramızın euro, dolar karşısında değer kaybı ve uluslar arası olumsuz gelişmeler yoksulluk ve açlık sorununu hızla büyütmeye devam ediyor.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın, dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda miktarlarını esas alarak hesapladığı açlık sınırı ile gıdanın yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da yoksunluk hissine kapılmadan karşılayabilmesi için yapması gereken gıda dışındaki harcamaları dikkate alarak hesapladığı yoksulluk sınırı araştırmasının Mayıs 2022 sonuçları açıklandı.

4 kişilik bir ailenin açlık sınırı Mayıs’ta bir önceki aya göre 295 lira artışla 6 bin 465 liraya kadar çıktı. Yoksulluk sınırı da 930 lira daha artarak 19 bin 404 lira çıktı. Geçen yıl Mayıs ayına göre ise açlık sınırı 3 bin 34 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 5 bin 88 lira arttı.

Türkiye’nin üç haneli enflasyonlara doğru hızla gittiği bu yılın ilk beş aylık döneminde gıda fiyatlarında yüzde 65,5 oranında artış yaşandı.

Zamlar birbiri ardına yağmur gibi yağarken, vatandaşın alım gücü iyiden iyiye düştü. Son bir yıl içinde meyve fiyatları yüzde 150 seviyesinde artarken, sebze fiyatları aldı başını gitti. Açlık ve yoksulluk dayanılamayacak boyutlara ulaştı. İğneden ipliğe gelen zamlar karşısında ne yapacağını bilmez bir şekilde kara kara düşünen vatandaşlar, market ve pazarlardan eli boş dönmeye başladı.

Yine KAMU-AR’ın Ankara’da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlediği fiyatlara göre sağlıklı beslenebilmek için et- balık- yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar bir önceki aya göre 183 lira, son bir yılda ise 821 lira artarak bin 745 liraya kadar yükseldi.

Süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama Mayıs’ta bir önceki aya göre 119 lira artarak bin 576 liraya yükseldi. Son bir yıllık dönemde ise 667 liralık artış oldu. Meyve için harcanması gereken para Mayıs’ta 42 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 148 lira artarak 539 lira oldu. Sebze harcamasının parasal tutarı da Mayıs ayında önceki aya göre 196 lira azaldı, geçen yılın aynı ayına göre ise 515 lira artarak 883 lira oldu.

Gıda fiyatlarında yaşanan bu artışlar yoksulların bütçesini zenginlere göre çok daha derinden etkiliyor. Vatandaşlar bazı ürünleri taneyle alıyor. Birçok ürün artık kiloyla değil gramla satılıyor. Dar gelirlinin iyice fakirleştiği bir dönemden geçiyoruz. İnsanlar kıt kanaat geçiniyor. Maaşlar yetmiyor, faturalar ödenemiyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik yoksulluğu daha da artırıyor.

Bu arada Avrupa Konseyi, Türkiye’deki çocuk yoksulluğunun endişe verici boyutlara ulaştığını açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’de, 20 Nisan 2022’de yayımladığı “İstatistiklerle Çocuk 2021” raporunda bu durumu doğruladı. Cinsiyet ve yaş grubuna göre yoksul çocuk sayısı ve oranının da yer aldığı TÜİK raporunda 2020 yılı itibarıyla yoksul çocuk sayısı 7 milyon 378 bin olarak belirtildi.

TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de her üç çocuktan biri yoksul. OECD’nin son verilerine göre, çocuk yoksulluğu konusunda üye ülkelerin ortalaması yüzde 12,8 olarak açıklanırken, Türkiye’de bu oran yüzde 20’nin üzerinde bulunuyor.