Ekonomist Murat Özbülbül, Ebru Güngör / Bu da Gündeme Gelmeli kanalına konuk oldu. Özbülbül, enflasyonu değerlendirdi.
'HER DEPREM BİR AKIL VE AHLAK SINAVIDIR'
Murat Özbülbül programa 2 yıl önce gerçekleşen 6 Şubat Depremlerini anarak başladı. Özbülbül, ''Bugün Sonsöz Gazetesi'nde de yazdım. Her deprem bir akıl ve ahlak meselesidir ve sınavıdır. Çünkü bugünkü teknolojiyle depremin nerede olacağı ve nerelerin yıkılacağı biliniyor. Eğer biz bunu bilmiyorsak ve ya bilmemize rağmen yapamıyorsak bizim bir akıl sorunumuz vardır, aklımızı kullanamıyoruzdur ya da bir ahlak sorunumuz vardır ve yapmak işimize gelmiyordur. O yüzden o makaleyi sevgili okurlarım okusun. Biz politikaya baskı yapmadığımız müddetçe sadece politika değil ekonominin aktörlerine, belediyelere, merkezi yönetime baskı yapmadığımız müddetçe bu bölgede çok depremle olacak ve çok canımız yitirilecek. Başka ülkelerde benzer depremler oluyor ama 2-3 kişi tesadüfen ölüyor, bizde ise binlerce kişi ölüyor. Biz halk olarak bunu talep etmediğimiz sürece bu işten kurtulamayız.'' ifadelerine yer verdi.
OECD ÜLKELERİ ARASINDA EN ÇOK ENFLASYONA SAHİBİZ
Murat Özbülbül, OECD ülkeleri arasında en çok enflasyona sahip olmamız hakkında, ''Emin ol Kolombiya'nın istatistik servisi bile Türkiye'nin istatistik servisinden daha güvenilirdir. Hiçbirimiz buradaki rakamın gerçek rakam olmadığını biliyoruz. Türkiye'de gerçek enflasyon %100'ler seviyesinde. OECD dışında kalan ülkeler ise zaten devlet vasfını kaybetmiş ülkeler. OECD'de devletler zaten sıralanıyor ve ülkemizdeki enflasyon maalesef çok yüksek. Enflasyon bir ülkenin karnesidir. Enflasyonu yüksek ülkeler kötü yönetiliyordur, düşük ülkeler iyi yönetiliyordur. Savaşta olan Ukrayna ve Rusya'da bile enflasyon bizden düşük. Savaşta adamlar ekin ekemiyorlar, binaları çöküyor, ihracatları sorunlu, her şeylerinde sorun var ama adamların enflasyonu bizdekinden düşük.'' dedi.
'İNSANLAR HAYATLARINA SÜRÜNEREK DEVAM EDECEK'
Murat Özbülbül ücret kayıtları izleme raporu hakkında, ''İnsanlar hayatlarına sürünerek devam edecek. Ben devamlı olarak şunu söylüyorum; Enflasyonun bedelini sabit gelirliler öder. Sabit gelirin varsa, gelirine istediğin gibi enflasyon ayarlaması yapamıyorsan bunun bedelini sen ödersin. Enflasyon ise hükümet tarafından bilerek yaratılır. Bu ülkedeki insanların büyük bir kısmı sabit ücretle geçiniyor. Eğer sen sen hükümete dönüp enflasyon yaratmaması için baskı yapmazsan hükümet algıyla, operasyonla enflasyon yaratmaya devam eder. Sen de bunun bedelini ödersin. Bunun bedeli nedir? Ahir ömründe sürünmek. Emekli olursun gidip çöpten meyve toplarsın, kiranı ödeyemezsin, doğalgazını açıp ısınamazsın. Bu bedel ödemektir. Bu bedeli size bilinçli olarak ödetiyorlar. Enflasyonun bu sonucunu biliyorlar, enflasyon altında zam yaptılar. Gerçeği değil sadece tabelada yazılı olanı bile yapılan zammın 3'te 1'ini götürdü. Ondan evvel aldığın maaş zaten adam gibi bir şey değil. Zam yaptılar da seni refah içinde yaşatacak bir para vermediler. Zam yapsalar bile eline bir gıdım para geçecek, o para bile ilk aydan açlık sınırının altında kalacak. Bu halkı anlamıyorum bazen de kızıyorum. Niye tahammül ediyorsunuz? Başınıza gelmiş, düzelteceğiz demişler düzeltmemişler. Bir daha gelmiş yine aynısı olmuş. O zaman sen neden ısrar ediyorsun? Arabayı 10 defa deviren şoföre tekrar sür der misin? Demezsin. Çekil kenara senden daha iyi sürecek biri bulunur dersin. Çünkü enflasyonla mücadele etmek bir bilgi, beceri ve güven işidir. Bugünkü ekipte bu yok. Bu ekip yönettiği müddetçe enflasyonla baş edemez. Bu kadar basit ve bunun bedelini de daima ücret geliri elde edenler öder, sabit gelirli öder. Sadece ücret değil evini kiraya vermiş olanda öder.'' dedi.
'ELEKTRİK SAYACINI ÖYLE OKUMAK ŞEYTANIN AKLINA GELMEZ'
Özbülbül elektrik sayaçlarının yuvarlanması hakkında, ''Elektrik sayaçlarını öyle okumak şeytanın aklına gelmez. Aylık bir sınır koyuyorlar ama sayacı okumayı 35 güne çıkartıyorlar. İster istemez ben bu işe girmem diyende giyecek. Bu vicdansızlık.'' dedi.
'2025, 2024'TEN DAHA KÖTÜ OLACAK''
Murat Özbülbül kredi kartı ödemeleri hakkında, ''Biz burada gerçekleri konuşuyoruz, kimseyi avutmuyoruz. Kötü yönetiliyorsan depremde ölürsün, enflasyon olur yoksul kalırsın. Kötü yönetiliyorsan kredi kartın patlar ödeyemezsin. Adamın çocuğu mama istiyor bir umut ileride hallederiz deyip kredi kartından ödüyor. İleride parayı bulamayınca kart patlıyor başka sorunlar doğuyor, evine haciz geliyor. Bunlar birbirlerini tetikleyen şeyler. Bu sadece bireysel kartlara değil, konkordato ilan eden ilan edene. Gayrimenkul şirketleri bile konkordato ilan ediyor. Dolayısıyla bu iş zaten sıkıntıda olan halkı daha da sıkıntıya sokacak. Mehmet Şimşek'in dediği gibi 2025, 2024'ten daha iyi olacak değil. Emin olun 2025, 2024'ten daha kötü olacak. 2026 ise 2025'ten daha kötü olacak. Çünkü kötü yönetiliyor memleket. Yönetimi değiştirmeden bir mucize beklemekte akıl işi değil.'' ifadelerine yer verdi.
