2022 yılında maaşlara yapılan yetersiz zamlar daha ilk aydan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında eridi.

2022 yılında maaşlara yapılan yetersiz zamlar daha ilk aydan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında eridi.

Halk, yaşanan yüksek enflasyon ve peş peşe gelen zamlarla giderek yoksullaştı. Elektrik, su , doğalgaz faturalarını ödeyemez duruma geldi. Manavdan- pazardan sebze- meyveyi tane ile alır hale geldi.

Emekli ve dar gelirliler neredeyse hayatta kalma mücadelesi içine girdiler. Türk-İş’in açıkladığı son verilere göre açlık sınırı asgari ücretin 675 lira üzerine çıktı.Şubat ayında 4 bin 552 liraya yükselen açlık sınırı, Mart ayında 4 bin 928 lirayı aştı. Yoksulluk sınırı ise Mart ayında 16 bin 52 liraya ulaştı.

TÜİK verilerine göre, Ocak ayında 11,10; Şubat’ta ise 4,81 aylık enflasyon gerçekleşti. İki aylık toplam enflasyon oranı yüzde 15.91 oldu. En düşük emekli maaşının 2500 lira olduğu ülkemizde iki aylık enflasyon farkı ile emeklilerin alım gücü 2290 liraya geriledi. Halkın Enflasyon oranlarına baktığımızda Mart ayında bir önceki yıla göre;

Meyve fiyatları, yüzde 180,2;

Sebze fiyatları yüzde 261,4;

Süt ürünleri yüzde 60,3;

Ekmek makarna yüzde 131,9;

Bakliyat yüzde 91,7;

Yağda ise yüzde 98,2 artış yaşandı.

Yaşanan bu yüksek enflasyon karşısında artık geçinemiyoruz diye isyan eden emekliler “Açlık ve yoksulluk sınırının altında emekli aylığı alıyoruz emekli maaşı kiraya yetmiyor.Faturaları ödeyemiyoruz. Mutfaklarda yangın var. Sadece elektrik ve doğalgaza değil, akaryakıta da çılgın zamlar geliyor. Zamlardan sonra evden çıkamaz olduk. Ulaşım da çok pahalandı. Marketlere girmeye korkuyorduk, şimdi pazara da gidemiyoruz. Ödeyemediğimiz faturalar ve kredi kartları yüzünden icralarla boğuşmaktayız. Torunlarımızın, sevdiklerimizin yanında olmak varken artık ucuz ekmek için Halk Ekmek bayilerinin önündeki kuyruklarda, ucuz et-tavuk alabilmek için Et Balık Kurumu’nun önündeki kuyruklarda, ucuz yağ- bakliyat alabilmek için Toprak Mahsülleri Ofisi’nin önündeki kuyruklarda, bu yaşımızda ucuz şeker kuyruklarında zaman geçirmek istemiyoruz. Tüm bu olumsuzlukları yaşamamak için biz sadece insanca yaşanabilecek bir emekli aylığı istiyoruz. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine çıkarılmalıdır.” diyerek sitem ve isteklerini dile getiriyorlar.

Açlık sınırının altında maaş alan 8 milyona yakın emekli, “Sözün bittiği yerdeyiz, dayanacak gücümüz kalmadı artık. En düşük emekli aylığı 1500 olduğu zaman zor da olsa kıt kanaat geçinebiliyorduk. Şimdi 2 bin 500 liraya çıkarılan maaşla geçinmek imkansız hale geldi. Keşke her şey bu kadar zamlanmasa, hayat pahalılığı da bu kadar artmasa, biz de eski maaşları almaya devam etseydik. Yapılan bu artışlar yaramıza merhem olmak yerine A’dan Z’ye peş peşe gelen fahiş zamlarla eriyip gitti. Alım gücümüz iyice düştü.” diyerek içinde bulundukları duruma isyan ediyorlar

İktidar yetkilileri emeklilerin bu haklı haykırışlarını artık duymalı, onların sesine kulak vermeli, haklı isteklerini biran önce yerine getirmelidir.