DEM Parti, 4 Kasım’ın yıldönümünde yaptığı açıklamada, kayyım uygulamalarının ve siyasetçilere yönelik tutuklamaların Türkiye’de demokrasiyi zayıflattığını belirtti. Parti, “Süreci pekiştirmek için kayyımlar geri çekilmeli, tutuklu siyasetçiler serbest bırakılmalıdır” çağrısında bulundu.
Partinin yazılı açıklamasında, 4 Kasım tarihinin hem belediyelere kayyım atandığı hem de birçok siyasetçinin tutuklandığı bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, “Bu tarih halk iradesinin yok sayıldığı, demokratik siyasetin cezalandırıldığı bir gün olarak hafızalarda yer etmiştir” denildi.
DEM Parti, demokratik bir düzenin ancak halkın iradesine saygı gösterilmesiyle mümkün olacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Kayyım politikası, halkın seçme hakkını gasp etmektedir. Seçilmiş belediye başkanlarının görevine dönmesi, sürecin demokratikleşmesi açısından elzemdir. Aynı şekilde siyaset yaptıkları için cezaevinde tutulan bütün siyasetçiler derhal serbest bırakılmalıdır.”
Parti ayrıca, halkın iradesine yapılan her müdahalenin ülkenin geleceğine zarar verdiğini savunarak, “Demokrasiye dönüş, kayyım anlayışının sona ermesiyle mümkün olacaktır” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, 2016 yılında HDP’li milletvekillerinin tutuklandığı 4 Kasım’ın da hatırlatıldığı ve “Bugün hâlâ aynı baskı politikalarının devam ettiği” vurgulandı.
Ne Olmuştu?
4 Kasım 2016’da dönemin HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’la birlikte birçok milletvekili gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Yıllar içinde HDP ve DEM Parti yönetimindeki birçok belediyeye ise kayyım atanmıştı.
DEM Parti’nin açıklaması, hem yerel yönetimlerin özerkliği hem de siyasi özgürlükler konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Parti, “Demokratikleşme yolunda samimi adım atılacaksa, ilk iş halkın iradesine dokunmamaktır” mesajıyla dikkat çekti.





