Araştırmacı yazar Özgür Hüseyin Akış, geçtiğimiz gün açıklanan “yeni asgari ücretin” çocuk işçiliği arttırdığını dile getirdi. Akış, “Bizler biliyoruz ki çocuk işçiliği bir “aile tercihi” değil, yoksulluğun zorunlu sonucudur. Asgari ücretin açlık sınırının dahi altında tutulduğu bir ülkede, çocukların çalıştırılması istisna değil, sistemin doğal çıktısı hâline gelmiştir. Bugün milyonlarca emekçi, aldığı ücretle kirasını ödeyememekte, sofrasına yeterli gıdayı koyamamakta, çocuklarının eğitim masraflarını karşılayamamaktadır. Bu koşullarda çocuk emeği, sermaye düzeninin gizli sübvansiyonu olarak devreye sokulmaktadır.” dedi.
“DÜŞÜK ÜCRET, ÇOCUK EMEĞİYLE TELAFİ EDİLİYOR”
Akış, asgari ücretin “işvereni koruma” gerekçesiyle baskılandığını, işsizliği azaltmadığını aksine kayıt dışılığı ve çocuk işçiliği büyüttüğünü ifade etti. Akış “Patronlar için ucuz işgücü ihtiyacı, denetimsiz atölyelerde, tarlalarda, sanayi sitelerinde çocukların sırtına yüklenmiştir. Bu düzen, çocuk işçiliğini önlemek bir yana, onu bilinçli biçimde yeniden üretmektedir. Açıklanan asgari ücret aynı zamanda çocuk işçiliğini teşvik niteliği de taşımaktadır.” şeklinde konuştu.
“EĞİTİMDEN KOPUŞ, GELECEKTEN KOPUŞTUR”
Yetersiz asgari ücretin, çocukların okuldan kopmasının başlıca nedenlerinden biri olduğunu dile getiren Özgür Hüseyin Akış, “Mesleki eğitim, çıraklık ya da uyum programı adı altında çocuk emeği meşrulaştırılmakta; eğitim hakkı piyasaya teslim edilmektedir. Çocuklar ya okulu bırakmakta ya da tam zamanlı çalışmaya zorlanırken, yoksulluk kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır.” ifadelerinde bulundu.
Çözüm önerilerini de sunan Akış, “İşsizlik yasaklanmalı kamucu-planlı ekonomik model hızlıca hayata geçirilmelidir. Eğitim her kademede parasız, nitelikli ve kamusal olmalıdır. Çocuk işçiliği yasaklanmalı çocuğun fiziksel-zihinsel gelişim süreci devletin ve bütün sorumluluğunda olmalı.” dedi.
“ÇOCUK EMEĞİ DEĞİL, İNSAN ONURUNA YAKIŞIR ÜCRET!”
Çocukların çalışmak zorunda bırakıldığı bir ülkede, ne adil bir ücret düzeninden ne de toplumsal refahtan söz edilemeyeceğini söyleyen Akış, “çocuk işçiliği kader değil; düşük ücret politikalarının ürünüdür.” diyerek sözlerinin tamamladı.




