KARDELEN UÇAK
Bir üniversitenin 4. sınıf Kore Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri, Güney Koreli Yazar Seon Ran Cheon'un eserini Türkçe’ye çevirdi. Üniversiteye davet edilen Cheon, Aşkın Özü kitabının çevirisini farklı dilde görmenin gururunu yaşadığını ifade etti. Kore ve Türkiye arasındaki bağı kuvvetlendiren üniversite, bölüm öğrencilerine de erkenden Kore edebiyatını inceleme fırsatı verdi. Bölüm öğrencileri ve akademisyenlere söyleşi gerçekleştiren Cheon, etkinliğin ardından Sonsöz Gazetesi muhabirinin sorularını yanıtladı.
Y VE Z KUŞAĞININ GÖZDESİ
Y ve Z kuşağı tarafından ilgiyle takip edilen Güney Koreli Yazar Cheon, küçük yaşlardan itibaren yazın hayatına başladı. Bilim kurgu yazılarına ilgi duyduğunu ifade eden Cheon, “Bitkilerin ve hayvanların çoğunluk, insanların ise azınlık haline geldiği dünyalar düşlüyorum. Bir yazarın hayal gücüne dair hep kafa yormuşumdur. Sürekli dünyanın sonunu düşünür ve evrenin farklı yerlerinde gerçekleşen olayların hayalini kurarım. Bir gün ansızın bu olayları romana çevirmem gerektiğini biliyorum. Zamanımın çoğu hayal etmek ve bir şeyler yazmakla geçiyor." dedi. Yıkılmış Köprü, tiyatroya ve müzikale uyarlanan Binlerce Mavi, Geceleri Gelen Kurtarıcı, Nain, İsimsiz Toprak, Rang ve Benim Çölüm, Yosun Ormanı, Güney Batımını Aşmak eserleri Cheon’un edebiyata kazandırdıkları arasında yer alıyor. Cheon, ötenazi yapılmak üzere olan bir yarış atı ile robot jokeyi konu alan roman Binlerce Mavi ile 2020 yılında 4. Kore Bilimkurgu Edebiyatı Ödülü'nü kazandı. Nükleer kıyameti konu alan romanı Yıkılmış Köprü eseri ise Mart 2019'dan başlayarak e-kitap platformu Brit G'de tefrika olarak yayımlanmış ve bilimkurgu kategorisinde birinci sırada yer almıştır. Aynı yılın eylül ayında ise eser, kitap olarak basıldı.
“KENDİ YAZDIKLARIMI BAŞKA DİLDE GÖRMEK BENİ HEYECANLANDIRDI”
- Yazarlığa nasıl başladınız?
- Seon Ran Cheon: “Küçüklükten itibaren hayalim film yönetmeni olmaktı. Ama bunun çok masraflı bir iş olduğunu görünce fikrim değişti. Sadece kalem ve kağıdın yettiği yazarlık bana daha cazip gelmeye başladı. Son zamanlarda hem romanımı yazmaya hem de film ve tiyatro senaryolarımı yazmaya devam ediyorum. Kendi yazdıklarımı başka bir dilde görmek beni çok heyecanlandırdı.”
GEÇMİŞLE GÜNÜMÜZDE BAZI FARKLAR BULUNUYOR
- Yazarlığa başladığınız ilk dönemler ve günümüzde şartlarını nasıl kıyaslarsınız?
- Seon Ran Cheon: “Geçmişte ve günümüzde yaşadığım en büyük fark metinlerimde yetiştirme tarihi olmamasıydı. İlk başladığım sıralarda ne zaman istersen o zaman yazıyordum. Ancak günümüzde yetiştirmem gereken bir tarih var. Bu da benim biraz geriyor. Çoğu zaman yazdığım eseri yüzde 100 beğenmesem bile yüzde 80 oranında beğensem de teslim etmek zorunda kaldığım oluyor.”
“BİRÇOK TİYATROYA VE MÜZİKALE UYARLANDI”
- En gurur duyduğunuz eseriniz hangisi?
- Seon Ran Cheon: “Bunun için Binlerce Mavi kitabımı söyleyebilirim. Çünkü bu kitabım hem birçok tiyatroya ve müzikale uyarlandı. Yazıp bitirdiğim metnin farklı biçimlerde uyarlandığını görmek beni her zaman heyecanlandırıyor. Bu da beni farklı düşüncelere ve senaryolara sevk ediyor. Binlerce Mavi romanındaki karakterler benim için çok değerli.”
“GELEN YORUMLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUYORUM”
- Yazdığınız eserin başarısını neye göre değerlendiriyorsunuz?
- Seon Ran Cheon: “Aslında kendimi çok fazla değerlendirdiğimi söyleyemem ama en son çıkan eserimi temel alarak okuyucu tepkisine bakıyorum. Yorumlarına bakıyorum. Dolayısıyla yazacağım bir sonraki yazılarda gelen yorumları göz önünde bulundurarak yazıyorum.”
“AŞKIN KOŞULUNU BİR KADIN VE ERKEK OLARAK SINIRLANDIRIYORUZ”
- Bu eserinizin ilham kaynağı nedir?
- Seon Ran Cheon: “Bu eseri 2017-2018 yıllarında kaleme aldım. Bu dönem eşcinsel evlilik ve eşcinsel birlikteliklerle çok fazla protesto yapılıyordu. Bu protestolar esnasında gerçekleşen toplantılarda destekleyen olduğu gibi karşı çıkan topluluklar da vardı. Hatta birbirleriyle direkt karşı karşıya gelip bazı olumsuzlukların yaşandığı durumlar da olmuştu. Bunları izlerken ben de değerlendirdim. Biz normalde aşkın koşulunu bir kadın ve erkek olarak sınırlandırıyoruz ama acaba aşkın koşulunda nu da düşünülebilir mi?”
“SU GİBİ AKIP GİDECEK ÜSLUPLA YAZMAYI AMAÇLADIM”
- Bu kitabı yazarken karşılaştığınız zorluklar var mıydı?
- Seon Ran Cheon: “Bildiğiniz gibi göbek deliği dışarıdan görünmeyecek bir yerde olduğu için bunu yazarken epey zorlandım. Aslında sadece bu eserimde değil diğer tüm eserlerimde okuyucunun kitaplarımı rahatça okuyabilmesini amaçladım. Su gibi akıp gidecek bir üslupla yazmayı amaçladım. Korece’de okurken takılacak bir üslupla yazarsanız okuyucuların da bundan rahatsız olduğunu bildiğim için mümkün olduğunca rahat okunabilecek kolay kelimeler ile yazmayı tercih ediyorum. Aslında eserlerimde bilerek betimlemeye çok yer vermiyorum. Çünkü eğer betimleme yaparsam karakterin kadın mı erkek mi olduğu direkt ortaya çıkıyor. O yüzden kişilikler üzerinde betimleme yapıp okuyucuların çıkarım yapmalarını hedefliyorum. Eserde Aquila takımyıldızı sıklıkla geçiyor. Özel bir niyetim yoktu ama Kore'de bir yaz gecesinde bu yıldızın gökyüzünde net bir şekilde göründüğünü düşündüğüm için bu yıldızı seçtim.”





