1. Güneş Işığının Bileşimi: Güneş ışığı, aslında çeşitli renklerin bir karışımıdır. Bu renkler kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mor olarak gözlemlenebilir. Güneş ışığı, beyaz ışık olarak adlandırılan tüm bu renklerin birleşimidir.
  2. Yağmur Damlacıkları: Gökkuşağı oluşumu için yağmur gereklidir. Yağmur damlacıkları, havada asılı kalırken güneş ışığını kırabilir ve yansıtabilir.
  3. Işığın Kırılması: Güneş ışığı, atmosferdeki yağmur damlacıklarına doğru hareket ederken, damlacıkların yüzeyleri ile temas eder. Bu noktada, ışık damlacıkların içine girerken kırılır (yansıma ve kırılma gerçekleşir).
  4. Işık Yansıması ve Kırılması: Yağmur damlacıklarının içinde kırılan ışık, damlacığın arka tarafında yansır. Ardından, damlacık yüzeyine çarpar ve tekrar kırılır. Bu süreç, ışığın içinde birden çok yansıma ve kırılma yaşadığı anlamına gelir.
  5. Renk Ayrışması: Işık damlacıklar içinde yansıyıp kırılırken, farklı renklerin farklı açılarda kırılma yeteneğine sahip olduğu keşfedilir. Kırmızı ışık, diğer renklere göre daha az kırılırken, mor ışık daha fazla kırılır.
  6. Gökkuşağı Oluşumu: İşte burada olay gerçekleşir. Yağmur damlacıkları, içindeki farklı renklere sahip ışığı farklı açılarda yansıtır ve kırar. Gözümüz yağmur damlacıklarının arkasından geçen bu renkli ışığı alır ve gökyüzünde yuvarlak bir yay şeklinde görünmesini sağlayan birleşik renk spektrumunu oluşturur. Bu yay, merkezde kırmızı, dış kısımda mor ve aralarında diğer renkleri içeren bir sıra ile görülür.

Gökkuşağı, genellikle yağmurun hemen ardından, güneş ışığının bulutlar arkasında olduğu, gökyüzünün parçalı bulutlu ve güneşli olduğu durumlarda görülür. Ancak bazı diğer doğal fenomenlerde de gökkuşağı benzeri renkli yansımalar oluşabilir, örneğin şelalelerden veya sulama hortumlarından çıkan su damlacıklarının yansımasıyla da “şişe gökkuşağı” adı verilen benzer bir etki görülebilir.

Muhabir: Mustafa Doğan Bulut