Bu makaleyi yazdığım 22 Mart günü öğlen saatlerde Bloomberg’in tabelasında kurlar: Bloomberg bankalar arası piyasa ALIŞ...

Bu makaleyi yazdığım 22 Mart günü öğlen saatlerde Bloomberg’in tabelasında kurlar:

Bloomberg bankalar arası piyasaALIŞSATIŞ
USD Amerikan Doları19.0319.04
EUR Avrupa Para Birimi 20.5420.56

Oysa aynı saatlerde serbest piyasa da yani dövizcide kurlar:

Döviz Büfesi efektif:ALIŞSATIŞ
USD Amerikan Doları19.241019.3490
EUR Avrupa Para Birimi 20.705020.8480

Seviyesindeydi.

Büyük özel bankalarımızdan birinde ise aynı saatte kurlar:

Özel BankaALIŞSATIŞ
USD Amerikan Doları18,9819.28
EUR Avrupa Para Birimi 20,4820.80

Büyük devlet bankalarından birinde ise aynı saatte kurlar:

Devlet BankasıALIŞSATIŞ
USD Amerikan Doları19,0019.29
EUR Avrupa Para Birimi 20.4920.80

Dikkat ederseniz bankaların döviz alım fiyatı serbest piyasanın altında bu noktada bankalar aman bana efektif döviz getirmeyin politikasına uygun davranıyor, döviz almaktan kaçınıyor demektir…

Döviz satın almaya kalktığınızda ise satın alabileceğiniz fiyat epece yüksek ve özellikle de bankalarda alım satım makası da çok fazla açık görünüyor.

Bu durum hem ihracatçıyı ve hem de ithalatçıyı olumsuz yönde etkilediği gibi bankalar arası piyasa ile serbest piyasa arasındaki makasın açılması da enteresan görünmektedir. Efektif döviz bulmada ciddi bir sorun olduğu da tabloya yansımız görünmektedir.

Ekonomiyi doğru düzgün yönetemez “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” gibi rasyonel akla ve ekonomi bilimine aykırı iktisat politikalarını uygulamaya kalkarsanız işte ortaya böyle sonuçlar çıkar.

Enflasyonu kontrol etmek yerine kurları kontrol etmeye odaklanırsanız çifte kur problemi ile karşılaşmanız kaçınmazdır.

Ekonomi yönetimi bu kafa ile devam ederse Türkiye’nin yeni bir kur atağı ve çok büyük bir olasılıkla bir dış borç krizi ile karşılaşması da kaçınılmazdır.

Aslında iktidarın Mehmet Şimşek gibi bir ismin peşinde düşmesi ve onun ekonominin dümenine geçmesini istemesi de sorunun farkında olduğunun, rota değiştirmek istediğinin ama bu rota değişikliğini seçim sonrasına bırakmaya çalıştığının bir göstergesi olarak düşünülebilir.

Bakalım bakalım ülke ve dünya koşulları bu sürdürülemez düzenin 14 Mayıs seçimlerine kadar idare edebilmesine yetecek mi? Bunu gerçekten de çok merak ediyorum.

Deprem sonrasında yaşanan büyük beceriksizlik, gecikme ve yetersizliklerin üzerine AKP MHP iktidarı tam da seçim öncesinde bir kur şoku daha yer, ekonomi yönetiminin beceriksizliği bir defa daha gündeme gelirse emin olun sandığın dibinden jiletle kazınacaklardır.