Yaklaşan 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için Cumhur İttifakı’nı genişletebilmek ve yeni oy potansiyeli bulabilmek için...
Yaklaşan 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için Cumhur İttifakı’nı genişletebilmek ve yeni oy potansiyeli bulabilmek için kapı kapı dolaşan AKP çaldığı kapılardan eli boş dönüyor.
Basına da yansıyan son bilgilere göre AKP önce kapısını çaldığı Yeniden Refah Partisinden ret yanıtı aldı, daha sonra ise eski yol arkadaşları ve büyük umut bağladıkları Mehmet Şimşek ise teklif edilen görevi aktif siyaseti düşünmediğini belirterek kibarca ret etti.
Şimdilik elde kala kala Hüda-Par var ve lakin Hüda-Par ile birlikte olmak kime ne getirir kimden ne götürür açıkçası bu da meçhul…
Eh elbette herkesin kendine göre bir siyasi gelecek hedefi var ve hiç kimse fırtınalı denizde meçhule yol alan bunca ağır hasarlı bir gemiye binmek istemiyor.
Hatta gemide bulunan birçok mevcut yolcu bile ne yapsam ne etsem de kaçıp bu gemiden canımı kurtarsam derdine düşmüş bulunmaktadır.
Üstelik Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, sadece Cumhur İttifakına katılma davetini ret etmedi Cumhur İttifakı’nı ‘desteklemeyeceklerini’ resmen açıkladı ve cumhurbaşkanı adayı olabilmek için başvuruda da bulundu.
Fatih Erbakan, Cumhur İttifakı’na katılmama sebeplerine yönelik gelen soruları ise “Zamanı geldiğinde teferruatlı şekilde açıklarız. Şimdilik bu kadarla yetinelim. Sonuç olarak biz bu yönde karar aldık. Böyle olmasını parti kurullarımız uygun gördüler. Biz de öyle uygun gördük. İnşallah hayırlı olur ” sözleri ile geçiştirdi.
İlginç olan ve kaçırılmaması gereken husus ise Fatih Erbakan tarafından bu karar açıklandığında partililerin gösterdiği sevinç ve memnuniyetti, demek ki Cumhur İttifakına katılma kararı tabanda da ciddi bir rahatsızlık yaratmış.
Fatih Erbakan ve Yeniden Refah Partisi’nin tutumu elbette siyasi ve anlaşılabilir ama bence burada önemli olan Mehmet Şimşek’in tavrı.
Mehmet Şimşek teklif edilen görevi kabul etmek ve ekonomi yönetiminde sorumluluk almak istemiyor işte bunu anlamak zor ve bence bunun nedenleri hakkında kafa yormalıyız:
Birinci ve bence en güçlü olasılık; Mehmet Şimşek anketlere bakarak Cumhur İttifakının kazanabileceğine inanmıyor olabilir. Böyle bir durumda hâlihazırdaki düzenini bozup, işi gücü bırakarak yeni bir maceraya atılmak istememiştir.
İkinci olasılık ise; Cumhur İttifakı kazansa bile Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” gibi akla ve ekonomi bilimine aykırı politikaları ile bir yere varılamayacağını, Erdoğan’ın da inat edeceğini, bu ve benzeri politikalarını değiştirmeyeceğini bildiği için mutlak bir başarısızlığa giden bu siyasete katılmak, kariyerini ve prestijini riske atmak istememiş olabilir.
Aslında bu ikinci olasılık da epeyce akla yatkın çünkü duyduğumuz kadarı ile AKP yönetimi tarafından daha evvel de defalarca Mehmet Şimşek’e görev alması ve sorumluluk üstlenmesi için çağrı yapılmış, fakat her defasına ret yanıtı alınmıştı.
Şimdi elde kala kala Cumhur İttifakına Hüda-Par’ın katılması var. Hüda-Par’ın siyasi görüşleri Cumhuriyet’in tüm kurucu ilke ve değerlerine karşıdır, aslında Hüda-Par en temelinde Cumhuriyete’de karşıdır. Karşıdır çünkü milli egemenlik yerine ilahi egemenliğin tesis edilmesini, milli irade yerine din adamlarının iradelerinin geçerli olmasını savunmaktadır. Dahası Hüda-Par Türk kimliği ve Türk Bayrağı gibi kavramlara da savaş açmış, bölücü siyaset güden bir harekettir de. Geçmişten bu yana Hizbullah terör örgütü ile sıkı fıkı olduğu da cümle âlem tarafından bilinmektedir ve hatta Genel Başkan düzeyinde bile Hizbullah’ın bir terör örgütü olduğunu kabul etmemektedir.
Şimdi al Hüda-Par’ı MHP ve BBP’nin yanına eklemle sonra seyreyle gümbürtüyü. Birbirine ters bu kadar iki dünya ve siyaset görüşünü bir arada bulundurmaya çalışmak suyun altında kamp ateşi yakmaya uğraşmaya benzer ki olmazlığı ilk baştan bellidir.