Ankara'da gerçekleştirdiği temaslar kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne giden Özel, HSK üyelerinin belirlenme süreci ve rektör atamalarında yaşanan Anayasa ihlallerini gündeme taşıdı. Ayrıca, asgari ücrete ara zam çağrısını yineleyerek, “Bu, emekçilerin hakkıdır; söke söke alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 38'inci Olağan Kurultayı hakkındaki iptal davasına ilişkin "Duruşmayla ilgili ilk günden beri tutumum belli. Bu duruşmalar sonuç odaklı değil, süreç odaklı duruşmalar. CHP'yi tartıştırmaya, CHP'yi karıştırmaya çalışıyorlar kendi akıllarınca" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya'yı makamında ziyaret etti. Özel, basına kapalı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "Ziyaretimizde iki somut ve Türkiye açısından önemli konuyu dile getirdik. Bunlardan biri, malum Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçiminde yapılan açık Anayasa'ya aykırı usulsüzlüktü. Çok kısaca hatırlatacak olursak, Anayasa diyor ki; 'Hakimleri, savcıları, Hakimler ve Savcılar Kurulu'na seçerken, burada en geniş mutabakat lazım. Birinci turda yüksek bir mutabakat arıyor, 3'te 2'yi arıyor. İkinci turda biraz daha düşük ama yine yüksek bir mutabakat arıyor; 5'te 3. Olmuyorsa en yüksek oyu alan iki aday arasından kura.' Bu kadar açık yazılmış. Komisyonda beyefendiler; birinci tur yok, ikinci tur yine yok, kuraya geçecekken üçüncü tur yapıp, kendi 30 oylarını 15-15 ikiye bölüp, Cumhuriyet Halk Partisi'nin 14 olan oy sayısını geçip, kuraya 2 AK Parti'linin tercih ettiği adayı bırakmaya çalışıyorlar. Anayasa çok net. Bunu komisyonda yaptıklarında komisyonu terk ettik. Meclis'te de oy kullanmadık. Bu yöntemle belirlenmiş seçime girilebilir mi? Bunun yürütmesinin durdurulması için 10 saat içinde başvurmuştuk. Önümüzdeki günlerde görüşülecek Anayasa Mahkemesi'nde. Diğer husus, rektör ataması. Anayasa Mahkemesi demiş ki; 'Rektörü böyle atayamazsın, Anayasa'ya aykırı.' Meclis'e 9 ay süre vermiş. Bu aslında maksimum süre. 9 ayı son gününe kadar tutup, 60'ın üzerinde rektörü atayıp, istismar edip, son günde aynı yasa maddesini tekrar getiriyorlar. Anayasa Mahkemesi'nin 10 yıldır kullanmadığı yürütmeyi durdurma kararı verme imkanı var. 'Bu tip durumlarda yürütmeyi durdurmayı ver, bak bakalım bir daha yapabiliyor mu' diyoruz" ifadelerini kullandı.
'SÜREÇTEN İSTİFADE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Özel, partisinin 38'inci Olağan Kurultayı hakkındaki iptal davasının 30 Haziran'a ertelenmesi hakkında, "Duruşmayla ilgili ilk günden beri tutumum belli. Bu duruşmalar sonuç odaklı değil, süreç odaklı duruşmalar. CHP'yi tartıştırmaya, CHP'yi karıştırmaya çalışıyorlar kendi akıllarınca. O yüzden bu işlerin sürecinden istifade ediyorlar. Herkesin gözü önünde olmuş bir kurultay. '1200 tane cep telefonu dağıtılmış' dendi. Hep birlikte toplanıp çıkardık. O gün de cep telefonlarımız sinyal verirken; markası, modeli, nereden alındığı belliydi, bugün de belli. Sürecinden istifade etmek isteyenler var, onun farkındayız. Biz bir kurultay daha yaptık aynı delege ile. Geçerli oyların tamamını o delege bana verdi. Parti tarihinde ilk kez bir genel başkanın anahtar listesi delinmeden geçti. Daha ne konuşuyorlar yani. O kurultayı tartışmaya açacak platform siyasette kalmadı artık. 'Parti içinde kargaşa varmış' diye göstermek için yapılmış bir hamle, bir çaba boşa çıkmıştır. CHP'de bir karışıklık yok. Mehmet Şimşek'e önce satır aralarında, sonra sütun sütun, bugün Mehmet Şimşek'e odunla vurmuşlar. Ondan parti içi karışıklığa meraklı olanlar için CHP, eski cazip halini kaybetti. AKP'yi tavsiye ederim" diye konuştu.
'HEYBEDEN BİR BOŞLUK ÇIKTI'
Özel, çok sayıda CHP'li ismin Ekrem İmamoğlu ile görüşmesinin engellendiğini söyleyerek, "İl başkanımızın ve Sayın Mansur Yavaş'ın başvurularına uzun süredir cevap verilmiyor. Ayrıca orada bulunan arkadaşlarımız en son Mehmet Ali Çalışkan, İzmir Buca Cezaevi'ne nakledildi. Gittiğimizde hepsini ziyaret ediyorduk. Şimdi ona mani olmak için arkadaşları her gün bir başka cezaevine dağıtıyorlar, görüşmeyelim, konuşmayalım diye. Onların moralmen çökmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Aile ziyaretlerini, yakınlarının ziyaretlerini imkansızlaştırmaya, aralarına yüzlerce kilometre koymaya çalışıyorlar. Bir psikolojik harp yürütüyorlar. Ne gerek var. Tutukluluk bir tedbir ve istisna olması gereken bir tedbiri bir cezalandırma yöntemi olarak zaten kullanıyorsun. Ne gerek var psikolojik harbe? Demek ki hukuk savaşını kaybediyorsun, psikolojik savaş açmışsın. Çünkü iddianame hazırlanamıyor. Başta söylenen o büyük büyük lafların hepsinin altı boş çıktı. Heybeden turp değil, bir boşluk çıktı" açıklamasında bulundu.
'ASGARİ ÜCRETE ARA ZAM EMEKÇİNİN HAKKIDIR'
Özel, asgari ücrette ara zam talepleri ile ilgili çalışma yaptıklarını belirterek, "Sabahleyin buraya gelmeden önce Özel Kalem Müdürlüğümüz bu randevuları planlamaya başladılar. Tabii ki muhataplarımızla, değerli konfederasyonlarla görüşmelerde bulunacaklar. Ama bu hafta içinde DİSK'i, TİSK'i, HAK-İŞ'i ve TÜRK-İŞ'i ziyaret takvimine bağlamayı ve bu hafta bitmeden bu ziyaretleri gerçekleştirmeyi ümit ediyoruz. Gelecek hafta da konfederasyonların dışındaki yapılarla, birtakım çalışmalar yapıp, daha sonra talebi netleştireceğiz. Bunun bütün emekçiler tarafından sahiplenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü asgari ücretin aldığı zam, dört ayda erimiş durumda. 8 ay boyunca geçen seneden beter duruma düşecek emekçiler. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Bir büyük mücadele vermek gerekiyor. Konu sadece asgari ücret alanların değil, Türkiye'de asgari ücret zaten olmuş temel ücret. Toplumun yüzde 55'ini, doğrudan 60'ını ilgilendirdiği gibi emekçilerin, herkesin aldığı maaş da asgari ücrete göre pozisyonlanıyor. Asgari ücrete ara zam, emekçilerin hakkıdır söke söke alınmalıdır" dedi.