Türkiye'de basın özgürlüğü, son yıllarda sıkça gündemde yer alan endişe verici bir konu haline geldi. Basın mensuplarının maruz kaldığı şiddet ve sansür, halkın haber alma özgürlüğüne de gölge düşürüyor.
Son bir kaç gündür de Gazeteci Murat Ağırel, yaptığı haberlerden dolayı hem ölüm tehditleri almakta hem de ailesi hedef alınmakta.
Bu meseleye dair ilgili kamu kurumlarından henüz somut bir adım atılmış değil. Koskoca memlekette bu organize saldırıları yapanlardan hesap soracak kurum kalmadı mı?
Bu ülkede her önüne gelen gazeteciye küfürler edip ölümle mi tehdit edecek? Daha kaç gazeteci yaptığı haberlerden dolayı katledilecek!
Basına şiddet, gazetecilerin görevlerini yapmaya çalışırken karşılaştıkları en büyük sorunların başında geliyor. Toplumun haber alma hakkını ve düşünce özgürlüğünü tehdit eden bu sistematik saldırılar ve Türkiye'de yaşanan basın cinayetleri, uluslararası düzeyde endişe ve eleştirilere neden oluyor.
Sansür uygulamaları da özellikle son günlerde geçen "Dezenformasyon Yasası" ile birlikte bu tablonun önemli bir diğer ayağını oluşturuyor.
Habere erişimin kısıtlanması ve basın kurumlarının baskı altına alınması, demokratik bir toplumun temel değerlerine açıkça aykırıdır. Bu tür sansür uygulamaları, toplumun farklı görüşlerden haber alma hakkını sınırlayarak çeşitliliği engellemekte ve düşünce özgürlüğünü tehdit etmektedir.
Türkiye'nin demokratik değerleri güçlendirmek adına basın özgürlüğü konusundaki zorlukları ele alması ve çözümler üretmesi önemlidir. Yargının bağımsızlığının güçlendirilmesi, basın mensuplarının güvenliğinin sağlanması ve sansür uygulamalarına karşı etkili önlemlerin alınması, sağlıklı bir demokratik ortamın oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Ancak, bu zorlukların üstesinden gelmek için sadece devlet değil, aynı zamanda toplumun da bilinçlenmesi ve basın özgürlüğüne sahip çıkması gerekmektedir. Herkesin farklı görüşlere saygı gösterdiği, çeşitliliğin kucaklandığı bir ortamda, güçlü bir basın ve demokratik bir toplum inşa edilebilir.
Ne demişti Çetin Emeç: "Ben gazeteciyim. Ben yazmazsam, o yazmazsa kim yazacak?"
Sevgiyle
