2025 yılı teknolojide yalnızca bir dönüm noktası değil, adeta yepyeni bir çağın başlangıç çizgisi oldu. Google ve Microsoft’un gerçekleştirdiği I/O ve Build 2025 etkinlikleri, geleceği yeniden şekillendiriyor.
2025 yılı teknolojide yalnızca bir dönüm noktası değil, adeta yepyeni bir çağın başlangıç çizgisi oldu. Google ve Microsoft’un kısa aralıklarla gerçekleştirdiği iki büyük etkinlik—Google I/O 2025 ve Microsoft Build 2025—bugüne dek hayal gücümüze bile sığmayan bir dijital gelecek inşa ettiklerini ilan etti.
Her iki şirket de yalnızca yazılım ve donanım tanıtmadı; yeni bir bilinç modelini, dijital ikizliğe doğru evrilen insan yaşamını ve yapay zekâ destekli iş ve yaratıcılık süreçlerini sahneye koydu. Gelin bu büyük sıçrayışı birlikte inceleyelim.
Google I/O 2025: Dijital İkizin Doğuşu
Google’ın “Gemini 2.5 Pro” ve “2.5 Flash” modelleriyle tanıttığı yapay zekâ motorları artık yalnızca soruları yanıtlamıyor; sizin gibi düşünüyor, geçmiş stilinizi tanıyor, maillerinizi sizin tonunuzla yazıyor ve gündelik görevlerinizi sizin yerinize öğrenip uygulayabiliyor.
Project Astra ile gözünüzle gördüğünüz her şeyi anında tanıyabilen, canlı çevrimdışı analiz yapan bir sistem tanıtıldı. Bu sistem “seninle birlikte gören” bir asistan olarak hayatımıza girecek.
Giyilebilir teknolojilerde ise Google Beam ve Gemini Gözlükleri, artırılmış gerçeklikle dijital ikizinizi görselleştirmenizi sağlıyor. HP ortaklığıyla yapılan 3D video konferans sistemi Beam, hologram çağının habercisi.
Flow, Adobe Premiere Pro’nun yapay zekâ destekli versiyonu gibi çalışan bir film yapım motoru. Görsel üretim için Imagen 4, video üretimi için V03, ses ve müzik için Lyria 2 platformları Gemini’ya entegre edildi. Hepsi Gemini uygulamasıyla yönetilebiliyor.
Yapay zekâya “duygu” eklendi. Yeni ses motorları yalnızca konuşmuyor, fısıldıyor, hiddetleniyor, sevinç duyabiliyor. Üstelik Türkçe dahil 24’ten fazla dili destekliyor.
Ve bilimsel atılım: AlphaFold 3, Alpha Evolve, Amy gibi sistemler ilaç keşfinden yaşam bilimine kadar her alanda insan zekasını destekleyen sistemler olarak sunuldu.
Microsoft Build 2025: Ajanlar Çağı Başladı
Microsoft artık iş dünyasına şu vaadi veriyor: “Her şirketin yapay zekâ çalışanları olacak.”
Yeni nesil Copilot 365, artık departmanlara göre özelleştirilmiş yapay zekâ ajanları oluşturabiliyor. Kod yazmadan, basit komutlarla departmanlara özgü görevleri yerine getiren dijital personeller geliştirilebiliyor.
Multi-Agent Coordination özelliği ile farklı görevleri üstlenen ajanlar bir arada çalışabiliyor. Sunum hazırlayan, raporlayan, kontrol eden yapay zekâ ekipleri eşzamanlı görevler üstlenebiliyor.
Microsoft Discovery, bilim insanları için özel olarak tasarlanmış yeni bir yapay zekâ laboratuvarı. Simülasyon yapıyor, hipotez geliştiriyor, deneyleri test ediyor. Yani gelecekteki AR-GE süreçlerinin hızlanması artık kaçınılmaz.
Enl Web adını verdikleri sistem, tüm web sitelerini sohbet edilebilir hale getiriyor. Yani artık bir web sitesine girdiğinizde doğrudan onunla konuşabileceksiniz. HTML sonrası yeni internet devrimi.
Copilot Studio ve Asure AI Foundry, kendi ajanlarınızı üretmenizi sağlayan ortamlar. Microsoft, bu sistemleri “yeni internet fabrikası” olarak tanımlıyor.
Veri güvenliği de unutulmadı. Entra Agent ID, her ajana kimlik kartı veriyor. Böylece ajanların hangi bilgilere erişebileceği denetlenebiliyor.
Microsoft'un tanıttığı Foundry Local teknolojisi ise internetsiz bölgelerde bile yapay zekâyı aktif olarak çalıştırmayı mümkün kılıyor. Köyde, dağda, hatta yeraltında bile yapay zekâ artık sizinle.
Nereye Gidiyoruz?
Google insanı dijitalleştiriyor; Microsoft ise dijital çalışanı insana yaklaştırıyor. İkisi bir araya geldiğinde yalnızca yaşam değil, “anlam” da dönüşüyor.
Daha önce “insanlığın dijital dönüşümü”nden söz ediyorduk. Bugün artık “insanlığın dijital ikizi” kavramı, teknoloji gündeminin ana eksenine yerleşti.
İçeriğini anlayan, görseli yaratan, sesi modelleyen, yazıyı yazan, görevi üstlenen ve bunu insan gibi yapan yapay zekâ sistemleri artık hayatımızda. İşte bu yüzden 2025 yılı, İnsanlık 2.0'ın başladığı yıl olarak tarihe geçecek.
*Bu yazı ilk olarak Sonsöz Gazetesi’nde yayımlanmıştır.*