Espresso Lab isim mi değiştiriyor? Espresso Lab isim mi değiştiriyor?

GONCAGÜL KONAŞ

SONSÖZ’e konuşan Gıda Işınlama Danışmanı Prof. Dr. Nurcan Çetinkaya, son yıllarda gıdalarda bulunan halk sağlığını tehdit eden bakteri, virüs ve parazitlerin yok edilmesinde ve raf ömrünü uzatmada ışınlama teknolojisinin yaygınlaşmasına dikkat çekerek, “Dünyada 20'den fazla ülke bu teknolojiyi ticari olarak kullanmakta ve yaklaşık olarak yılda 2 milyon ton taze ve kuru meyve-sebze ışınlanmaktadır,” dedi. Çetinkaya, özellikle Çin, ABD, Vietnam, Meksika, Güney Kore ve Avustralya gibi ülkelerin bu teknolojiyi yoğun olarak kullandığını belirterek, “Bu ülkeler toplam ışınlama işleminin %80'ini gerçekleştirmektedir.” ifadelerini kullandı.

“BAKLAGİLLERİN %10'U ZARAR GÖRÜYOR”

Prof. Dr. Çetinkaya, ışınlamanın bitki sağlığını koruma avantajlarının son 4-5 yılda ticari olarak gösterildiğini belirterek, “Bu uygulamalar, taze ve kuru meyvelerde böceklenmenin önlenmesi ve bir ülkeden başka ülkeye böceklerin taşınmasını önlemek için karantina amaçlı yapılmaktadır.” diye ekledi.

FAO tahminlerine göre depolama sırasında böcek istilası nedeniyle buğdaygillerin ve baklagillerin %10'unun zarar gördüğünü belirten Çetinkaya, “Çoğu iç ve dış ticaret pazarlıkları, böceklerin neden olduğu tahıl kirliliğine sıfır tolerans göstermekte ve bu ürünler, Türkiye'nin de karşılaştığı gibi, iade edilmektedir. Işınlama ile bu sorun çözülebilir.” dedi.

“HAYVAN YEMLERİNDE BULUNAN KÜFLERE IŞINLAMA YAPILMALI”

Mikotoksinlerin gıda ve yemlerde bulunan ciddi bir tehlike olduğuna değinen Çetinkaya, “Güvenilir verilere göre (FAO/WHO-2011) dünyadaki tarım ürünlerinin yaklaşık %25'i mikotoksinlerle kontaminedir. Mısır, buğday, sorgum, soya fasulyesi, yer fıstığı gibi ürünler mikotoksinlere karşı en hassas olanlar arasındadır. Işınlama, bu ürünlerdeki mikotoksinleri gidermek için etkili bir yöntemdir.” dedi. Mikotoksin üreten küf türleri arasında Aspergillus, Penicillium, Alternaria ve Fusarium'un en yaygın olanlar olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Hayvan sağlığının korunması ve güvenilir hayvansal gıda üretimi için hayvan yemlerinde bulunan küflerin ışınlama teknolojisi ile engellenmesi büyük önem taşımaktadır.” diye konuştu.

“İHRACATTA IŞINLAMA KULLANIMI ARTABİLİR”

Prof. Dr. Çetinkaya, Türkiye'nin 2024 yılında yaş ve kuru sebze-meyve ihracatında yaşadığı geri dönüşler hakkında şu bilgileri verdi: “Türkiye, Rusya'ya 4,6 milyon ton yaş sebze-meyve ihracatı yapmış ve 3,4 milyar dolar döviz kazanmıştır. Ancak 6.000 ton ürün, pestisit kalıntısı, aflatoksin ve okratoksin nedeniyle geri dönmüştür. Antep fıstığında 1320 sevkiyattan 15'i, kuru incirde 4836 sevkiyattan 49'u, kuru kayısıda ise 41,5 ton ürün geri dönmüştür. Bu sorunlar, ürünlerin ışınlanmasıyla önlenebilir.”

Ayrıca, “Işınlama işlemi tarım ilaçlarının çevreye verdiği zararları ortadan kaldırarak, pestisit kullanılmadığından organik ürün üretimini de mümkün kılmaktadır. Bu sayede ihracatta kalıntı sorunuyla ürün iadelerinin önüne geçilebilir ve çevre dostu bir teknoloji olarak değerlendirilir.” dedi.

“TÜRKİYE'DE IŞINLAMA ALTYAPISI EKSİK”

Türkiye'de şu an itibariyle özel sektörde faaliyet gösteren Gamma-Pak Işınlama Tesisi'nin baharat, balık, beyaz et ve kırmızı et üzerinde ışınlama yaptığını belirten Çetinkaya, “Ayrıca TENMAK'ın Ankara-Sarayköy'de 2004'ten beri baharat ışınlama tesisi bulunmaktadır. Ancak Türkiye'de henüz karantina amaçlı bitkisel gıda sağlığı için düşük doz ışınlamaya uygun tesis mevcut değildir.” dedi.

Elektron demeti ve X-ışını kaynaklı ışınlama tesislerinin kurulmasının zorunluluk haline geldiğini belirten Çetinkaya, “Dünyada bu sistemlerin sayısı çığ gibi artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Çin (200 tesis), Hindistan (44 tesis), Rusya (17 tesis) gibi ülkelerde bu sistemler giderek yaygınlaşmaktadır. Bu teknolojinin yaygınlaşması, taze ve kuru sebze-meyvelerde böceklenmeyi önlemek, bakteri ve mikotoksinleri azaltmak ve karantina gereksinimlerini karşılamak amacıyla büyük önem taşımaktadır.” şeklinde konuştu.

“IŞINLAMA, 20'DEN FAZLA ÜLKEDE ALTERNATİF BİR METOT”

Ayrıca, fümigasyonun yerini alabilecek bir alternatif olarak ışınlama teknolojisinin önemine dikkat çeken Çetinkaya, “Şu anda kullanılan Fosfin veya MeBr ile fümigasyon işlemi gıdanın temiz ve istilasız bir durumda saklanıp ihraç edilmesini sağlamaktadır. Ancak Fosfine karşı böcekler direnç kazanmakta ve MeBr de ozon tabakasını incelten bir madde olduğu için kullanımdan aşamalı olarak kaldırılmaktadır. Bu nedenle ışınlama, 20'den fazla ülkede alternatif bir metot olarak uygulamaya konmuştur.” ifadelerini kullandı.

Son olarak, Avrupa'da da ışınlama teknolojisinin hızla geliştiğini vurgulayan Çetinkaya, “Örneğin, Avusturya ve Brüksel'de IBA tarafından üretilen Rhodotron EB / X-Işını Dual Işınlama Sistemi, gıda sektörüne yönelik önemli bir modeldir. Türkiye'de de benzer yatırımlarla ihracatta karşılaşılan gıda güvenliği sorunlarının önüne geçilebilir ve ekonomik kayıplar minimize edilebilir.” dedi.

Muhabir: Haber Merkezi