[15.11.2024 16:21:39] İbrahim Sonsöz : Değerli okurlar bu haftaki köşemde sizlere en iyi spor filmlerini derledim gelin hep birlikte göz atalım. Seçtiğim filmleri izleyenlere şimdiden iyi seyirleri.
Spor filmleri insanların yapabileceklerin sınırlarını kendisinin belirlediğine dair kanıtlar gösterir. Birçoğu kurgu içerikten oluşsa da biyografi ve gerçek yaşam öykülerinden ilham alan filmler de oldukça fazladır. Dram, komedi, gerilim, gizem gibi pek çok türü içinde barındırır ve sizi heyecanlandıracak pek çok sahne içerir. Spor filmlerinin genelinde tekdüzeliğe pek rastlanmaz, her zaman dikkatinizi toplayacak ve sizi ekran başına kilitleyecek bir aksiyon mutlaka vardır.
Rocky (1976)
Rocky serisi, tüm zamanların en iyi film serilerinden biri olarak büyük beğeni topladı ve bu inkar edilemez bir şekilde doğru. Altı Rocky filmi ve iki devam filmi var, ancak 1976 yılındaki orijinal başyapıtın en iyisi olmadığını iddia etmek zor. Rocky Balboa, Philadelphia’nın kenar mahallelerinde kullanılmayan bir dairede yaşayan ve karanlık bir tefeci için çalışarak para kazanan amatör bir boksördür. Utangaç Adrian ise büyük aşkıdır. Reklam dublörlüğü yaparken tesadüf eseri ağır siklet dünya şampiyonu Apollo Creed tarafından bir dövüşe davet edildiğinde umutsuz hayatı değişir. Rocky, sadece kendine olan güvenini kazanmak için değil, aynı zamanda sokakta bir serseri olmadığını kanıtlayabilmek için 15 raundu geçmeye kararlıdır.
Hoosiers (1986)
Basketbol hayranı olsanız da olmasanız da Hoosiers sevebileceğiniz bir hikaye. Film, Indiana’dan küçük bir kasaba basketbol takımının gerçek hikayesine dayanır. Yolculukları, sezonları boyunca birçok “Goliath”ın üstesinden gelmek zorunda kalmanın yanı sıra saha dışındaki kişisel meselelerden oluşur. Filmi izledikçe küçük kasaba sporlarının sakinleri için ne kadar hayati olduğunu ve ardında yarışan oyuncular için ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
Goal (2006)
Los Angeles’ta yaşayan Meksikalı bir göçmen olan yetenekli amatör futbolcu Santiago’nun kurguya dayanan hikayesidir. Premier Lig futbol kulübünde profesyonel olarak oynaması için hayatının şansı verildikten sonra alıştığından tamamen farklı bir dünyaya atılır. Filmin oyuncuların yaşam tarzları ve futbolun perde arkası hakkında fikir vermesi tam da futbolseverler göre. Ancak en önemlisi, genç oyuncuların ve sporcuların tüm zihinsel zorluklarla birlikte akran baskısına rağmen ilkelerine sadık kalmak için nasıl mücadele ettiğini canlı bir şekilde paylaşmasıdır.
Rush (2013)
Spor rekabetleri söz konusu olduğunda araba yarışları ilk sıralarda yer alır. Formula 1 yarış arabası sürücüleri James Hunt ve Niki Lauda, ​​birbirlerini yenmeyi ve sporda en iyi olmayı takıntı haline getirir. Rekabetlerinin zirvesi, bu sürücülerin her birinin bunu ne kadar istediğini gösteren unutulmaz bir 1975 sezonunda gerçekleşir. Yarış tutkunu olun ya da olmayın, Rush en iyi spor filmlerinden biridir ve sizi kesinlikle heyecanlandıracak, ilham verecek ve kendi tutkularınızın peşinden gitmeye hazırlayacak kurguya sahiptir.
Unbroken (2014)
Belki de tipik spor filminiz değil, ancak Unbroken hala izleyeceğiniz en ilham verici filmlerden biri. Amerikalı kahraman Louie Zamperini’nin ve ona ne yapılırsa yapılsın savaşmaya devam etmesini sağlayan kırılmaz ruhunun hikayesini konu alır. Olimpiyat koşucusu Louie, İkinci Dünya Savaşı’ndaki bir uçak kazasından sağ kurtulur ve ardından Pasifik’te yüzen bir salda 47 gün geçirir. Yardımın geldiğini düşünürken bunun Japon donanması olduğunu anlar ve en büyük zorlukların ve mücadelelerin onu beklediği bir savaş esiri kampına gönderilir. Ne olursa olsun güçlü kalmaya devam eder.
42 (2013)
Spor bazen bir oyundan daha fazlası olabilir. Engelleri yıkmanın ve insanları birleştirmenin bir yoludur, ancak bunu yapmak her zaman kolay değildir. Bunu Jackie Robinson’dan daha iyi kimse bilemez.