Ankara Büyükşehir Belediyesi, 20 Mayıs Dünya Arı Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, doğanın sürdürülebilirliği ve gıda güvenliği açısından kritik öneme sahip olan arıların korunmasının önemine dikkat çekti. ABB Genel Sekreter Yardımcısı ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, arıların yaşatılmasının hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı.


“Doğadaki kaynakları tüketmeden üreten nadir yetiştiricilik faaliyeti olan arıcılık, yalnızca bal üretmekle kalmaz; tarımın devamlılığını sağlar, ekosistemin sürekliliğine katkı sunar.”
diye konuşan Tüzün, bilinçsiz tarım uygulamaları ve pestisit kullanımının arı popülasyonu üzerindeki yıkıcı etkilerine de dikkat çekti.

Dünya Arı Günü’nün Önemi

Dünya Arı Günü, arı ölümlerine yönelik 2009 yılında başlatılan uluslararası imza kampanyası sonucunda dünya genelinde kutlanmaya başlanmıştır. Ülkemizde ilk kez 2010 yılında Ankara’da başlatılan etkinliklerle kutlanmıştır. Bugün 15. yılı kutlanan Dünya Arı Günü etkinliklerinde, arıların ekosistem ve tarım açısından önemi yeniden gündeme taşınmaktadır.

ABD-Türkiye Ortaklığıyla Pil Hücresi Üretiminde Yeni Adım
ABD-Türkiye Ortaklığıyla Pil Hücresi Üretiminde Yeni Adım
İçeriği Görüntüle

ABB’den Arıcılığa Kalıcı Katkı: Arıcılık Araştırma, Üretim ve Eğitim Merkezi

ABB Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde, 2024 yılında temelleri atılan ve 2025’te faaliyete geçen Ata Çiftliği Tarım Kampüsü (eski adıyla BAKAP) içindeki Arıcılık Araştırma, Üretim ve Eğitim Merkezi, Ankara arıcılığına bilimsel ve uygulamalı katkılar sunmayı hedeflemektedir.

Tüzün, merkezin vizyonunu şu sözlerle açıkladı:

“Sadece bal üretimi değil; bilimsel araştırma, uygulamalı eğitim ve katma değerli ürünlerin üretim tekniklerini geliştirmek istiyoruz. Akademisyenlerimizle araştırma projeleri gerçekleştirecek, Anadolu ırkı ana arı üretimleri yapacak, uygulamalı eğitimlerle bilgiyi sahaya taşıyacağız. Bu yıl arı kolonilerimizin kayıtlarını analiz ederek verimli damızlıkları belirleyeceğiz. Anadolu arısını en kaliteli haliyle yetiştirip gelecek yıllarda arıcılarımıza sunacağız.”

Türkiye, Arıcılıkta Stratejik Ülke Konumunda

Tüzün, Türkiye'nin arıcılık potansiyeline de dikkat çekti:

“Ülkemizde 3.000’i endemik olmak üzere yaklaşık 12.000 bitki türü var ve 500’ü arıların temel besin kaynağını oluşturuyor. Ayrıca dünyada bilinen 27 bal arısı alt türünün 6’sı Türkiye’de yaşıyor. Bu zengin biyolojik çeşitlilik, ülkemizi arıcılıkta stratejik bir ülke haline getiriyor.”

2024 yılı itibarıyla Türkiye’de 8,9 milyon arı kolonisiyle yaklaşık 95 bin ton bal üretildiğini ifade eden Tüzün, Ankara’nın verimli üretim yapısı ile lokomotif rol üstlendiğini vurguladı.

Pestisit Kullanımı Arıların Geleceğini Tehdit Ediyor

Tüzün, pestisit kullanımındaki artışın arılar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek şu uyarıda bulundu:

“Tarım ilacı kullanımı son yıllarda ülkemizde yüksek oranında artmıştır. Özellikle neonikotinoid grubundaki kimyasallar, bal arıları ve diğer polinatör canlılar üzerinde büyük tehdit oluşturmaktadır. Bu sebeple çiftçilerimiz ile arıcılarımız arasında koordinasyon sağlanmalı, konu devlet politikası haline getirilmelidir.”

ABB’den Arıcılığa Tam Destek

Ankara Büyükşehir Belediyesi, kırsal bölgelerdeki arıcılara destek sağlamayı sürdürüyor. Arı sütü, propolis, polen ve arı zehri gibi katma değerli ürünlerin üretim teknikleri üzerine Ar-Ge çalışmaları yapılıyor. “Başkent Arıcılık Dergisi” ile bu bilgiler arıcılara düzenli olarak ulaştırılıyor. Ayrıca iki yıldır ilkbahar döneminde sağlanan fondan arı yemi hibe desteği ile arıcılar ekonomik açıdan destekleniyor.

“Arı Varsa Hayat Var”

Basın açıklamasını anlamlı bir mesajla tamamlayan Tüzün, kamuoyuna şu çağrıyı yaptı:

“Doğal kaynakların hızla tükendiği, iklim krizinin etkilerini derinden yaşadığımız bu çağda, arıların yaşam hakkı için hep birlikte sorumluluk almalıyız. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde kutladığımız bu özel gün, somut adımlar için bir başlangıç olsun. Unutmayalım: Arı varsa hayat var.”

Editör: Fatih Teke