Ankara'da satış vaadi sözleşmesi ile bir inşaat firmasından ev alıp, firmayla toprak sahipleri arasındaki sözleşmenin feshedilmesi ile mağduriyet yaşayanlar, inşaatın önünde eylem yaptı.
Çiğdem Mahallesi’nde 2015 yılında toprak sahipleriyle imzalanan sözleşme kapsamında başlatılan 429 dairelik konut projesi, müteahhit firma ile arsa sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2022 yılında durdu. Sözleşmenin feshedilmesiyle birlikte projede ev alan vatandaşlar mağduriyet yaşadı. Noter onaylı sözleşme yapmadıkları için hak iddia edemeyen alıcılar, yaşanan belirsizliği mahkemeye taşıdı.
ARBEDE YAŞANDI
Mağdurlar, süren hukuki mücadeleye dikkat çekmek amacıyla inşaat sahası önünde toplanarak eylem düzenledi. Protesto sırasında toprak sahipleri ile yeni yüklenici firma yetkilileri arasında gerginlik yaşandı. Kısa sürede büyüyen tartışma arbedeye dönüştü. Polis ekiplerinin müdahalesiyle olay kontrol altına alındı.
Çankaya ilçesi Çiğdem Mahallesi'nde 2015 yılında toprak sahipleri ile yapılan sözleşme sonrası bir firma tarafından 429 daire yapılmak üzere inşaat süreci başlatıldı. Ancak inşaatın devam etmemesi ve toprak sahipleri ile inşaat firmasının anlaşamaması üzerine, 2022 yılında firmayla olan sözleşme feshedildi. Firmadan satış vaadi sözleşmesi ile ev alan mağdurlar, noter onaylı alım yapmadıkları için mağduriyet yaşadı. Mağdurlar, durumu mahkemeye taşıdı. Mahkeme süreci devam ederken seslerini duyurmak isteyen mağdurlar, inşaatın önünde bir araya geldi. Eylem sonrası toprak sahipleri ile inşaatı üstlenen yeni firmanın yetkilileri ile arasında arbede yaşandı. Polis ekiplerinin müdahalesi ile olay büyümeden sonlandırıldı.
'SESİMİZİ DUYURMAK İSTİYORUZ'
Mağdurlardan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Sema Gün, "Bu bir kentsel dönüşüm projesi ve biz bu kentsel dönüşüm projesinde devlet güvencesi söz konusu olduğu için yasal haklarımızı da araştırarak inşaat sürecinde daire satın aldık. Arkamızda gördüğümüz D Blok tamamen müteahhittin sattığı dairelerden oluşmaktadır. Ancak toprak sahipleriyle inşaat firması arasında olan anlaşmazlıklar nedeniyle sözleşme ve ruhsat iptal edildi. Bu süreç sonunda bizler deyim yerindeyse kapının önünde bırakıldık ve hiçbir şekilde hakkımızın olmadığı söylendi. Burada herhangi bir hakkımız olmadığı için de şu andan itibaren ne yapacağımızı açıkçası bilmiyoruz. Çaresizlik içinde sesimizi duyurmak istiyoruz" diye konuştu.
