Bayraktar, Kilis'te kuraklık ve don nedeniyle büyük kayıplar yaşandığını belirtti. Özellikle hububat tarlalarında gözle görülür zararlar tespit edildiğini ifade eden Bayraktar, "Sadece Kilis'te 2 bin 160 çiftçi bu felaketlerden zarar gördü. 26 bin dekar alanda ürün kaybı yaşandı" dedi.

Çankırı Ilgaz’da Alevlerin Ardında Kalan Acı Bilanço
Çankırı Ilgaz’da Alevlerin Ardında Kalan Acı Bilanço
İçeriği Görüntüle

Ayrıca don felaketinin sadece Kilis’le sınırlı olmadığını, Türkiye genelinde 65 ilde etkili olduğunu vurgulayan Bayraktar, meyve bahçeleri başta olmak üzere birçok tarım alanında verim kaybının ciddi boyutlara ulaştığını söyledi.

“Kuraklık Uzun Süreli Bir Tehdit”

Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte kuraklık tehdidinin daha da ciddileştiğine dikkat çeken Bayraktar, “Bu kuraklık afeti önümüzdeki yıllarda da bizi yormaya devam edecek. Çiftçiler hasattan elde edecekleri gelirle borçlarını ödeyemez duruma geldi” diyerek, çiftçilerin yaşadığı finansal sıkıntıların altını çizdi.

“Çiftçiye Destek Şart: Borçlar Yapılandırılmalı”

Bayraktar, üreticilerin yaşadığı maddi kayıpların geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceğini belirterek, devlete önemli bir çağrıda bulundu:
“Tarımda üretimin sürdürülebilirliği için çiftçilerin borçları ertelenmeli ve yeniden yapılandırılmalıdır. Aksi halde birçok üretici tarlasını ekemeyecek duruma gelecek.”

İklim Krizine Karşı Ulusal Seferberlik Vurgusu

TZOB Başkanı, bu tür afetlerin artık "olağan dışı durumlar" değil, tarımın yeni gerçeği olduğuna dikkat çekerek, önümüzdeki süreçte iklim kriziyle mücadeleye yönelik ulusal politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Bayraktar, tarımın milli güvenlik meselesi olduğunu hatırlatarak, sulama altyapısının modernizasyonu, kuraklığa dayanıklı tohumların geliştirilmesi ve çiftçilerin afet sigortaları konusunda daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: DHA