"CHP'li Meclis Başkan Vekili ve Katip Üye istifa etmelidir" "CHP'li Meclis Başkan Vekili ve Katip Üye istifa etmelidir"

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Bu salonları dolduran sadıklar ve samimilerle birlikte ikinci 40 yılda milli görüşü tekrar şahlandıracağız. Zafer günleri yakındır, bu azimle ve bu samimiyetle çalıştığımız sürece Cenab-ı Allah bize yardım ederse kimse bize galip gelemez. İnşallah o zaferlere hep birlikte ulaşacağız" dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin 3’üncü olağan kongresi için Gümüşhane’ye geldi. Erbakan burada yaptığı konuşmada, “Gümüşhane’de milli görüşçüler olarak milli görüş gömleğimizi son nefesimize kadar çıkarmayacağız diye haykırıyoruz. Ve bugün Gümüşhane’de milli görüşün üzerine beton değil kurşun da dökseniz milli görüşü bitiremezsiniz diye haykırıyoruz. Yıllar önce milli görüş partilerimizden bir tanesinde bir tören yapılıyor. Yıllarca milli görüşe hizmeti geçen çınarlarımıza plaketler takdim ediliyor, bu plaketler verilirken sahneye çıkan milli görüş çınarlarımızdan bir tanesi sadece bir cümlelik bir konuşma yaptı ama saatlerce yapılacak konuşmadan çok daha etkili bir konuşma oldu. ‘Cenab-ı Allah’a şükürler olsun, partilerimizi kapattılar ama kalplerimizi kapatamadılar’ dedi. Doğru söyledi, bugün Gümüşhane’deki manzara da bu sözü doğrulayan bir manzara. Bu salonları dolduran sadıklar ve samimilerle birlikte ikinci 40 yılda milli görüşü tekrar şahlandıracağız. Zafer günleri yakındır, bu azimle ve bu samimiyetle çalıştığımız sürece Cenab-ı Allah bize yardım ederse kimse bize galip gelemez. İnşallah o zaferlere hep birlikte ulaşacağız. Kongremizin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz. İnşallah Gümüşhane’de ve bütün Türkiye’de milli görüş sancağının burçlara dikilmesine vesile olacak bir kongre olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.

‘HAYRA MOTOR, ŞERRE FREN OLMAYI BAŞARMIŞ BİR PARTİDİR’

Koronavirüs aşısı ile ilgili açıklamalarda bulunan Erbakan, “Yeniden refah partimiz kim yaparsa yapsın doğruya doğru diyen ve kim yapmış olursa olsun yanlışa da yanlış diyen dosdoğru bir istikamet üzerindeki siyaset anlayışıyla daha iktidar olmadan hayra motor, şerre fren olmayı başarmış bir partidir. Neyi kastediyorum? İşte son olarak küresel güçlerin ülkemiz üzerindeki oyunlarından bir tanesi olan ve meclise görüşülmek için, oylanmak için getirilen iklim kanunu konusunda Yeniden Refah Partimizin ısrarlı muhalefeti iktidara, hükümete geri adım attırdı ve iklim kanunu oylamaya geçilmeden geri çekildi. Burada Yeniden Refah Partimizin küresel güç odaklarının değil, hakkın emrinde olduğunun çok önemli bir göstergesidir bu ola. Ülkemizin ve milletimizin yanında olduğunun çok önemli bir göstergesidir bu ola. Küresel eğitimlerin bundan yıllar evvel dünyayı pandemi tezgahıyla zehirlemeye çalıştıkları dönemde yeniden Refah Partisi olarak tek başımıza o pandemi tezgahına karşı durmuş, demiştik ki ‘bu faz aşamaları tamamlanmamış aşıların ne olduğu belli değil. Bu ne olduğu belli olmayan sıvıları çocuklarımıza, gençlerimize, vatandaşlarımıza zerk etmeyin. Bunlar deneme aşamaları tamamlanmamış, faz aşamaları tamamlanmamış ne olduğu belli olmayan sıvılardır.’ Bu noktada hem milletimizi uyarmıştık hem de aynı zamanda yetkilileri uyarmıştık. O dönemde yaptığımız muhalefet dünya çapında ses getirmişti. Ve o günlerde bizi eleştirenler, akılları sıra alaya alanlar, o günlerde bizi hedefe yerleştirenler bugün haklılığımızı tasdik etmektedir. Bugün onların önemli bir kısmı çıkıyorlar ve başta genç yaşta kalp krizleri olmak üzere beyne, akciğerlere pıhtı atma gibi olaylar olmak üzere bunların mRNA aşılarından kaynaklandığını ve mRNA aşılarının faydadan çok zarara yol açtığını ifade ediyor” diye konuştu.

‘KONUŞMAK VE KINAMAK YERİNE ARTIK ADIM ATMAMIZ LAZIM’

Gazze’de yaşananlara karşı somut bir adım atılması gerektiğini dile getiren Erbakan, “Gündemimizdeki en önemli maddelerden bir tanesi de Siyonist katil İsrail'in Gazze'de katliamlarına devam etmesi, hastaneler dahil olmak üzere ne kadar sivil bina varsa bunları yerle bir ederek insanlık suçlarına yenilerini eklemesidir. Buradan şunu ifade etmek istiyorum, diğer önemli bir gelişme. Siyonizmin kol boyu Trump, Amerikan Başkanı Trump. Bütün bu gelişmelerin üzerine bir de çıktı dedi ki; ‘Gazzelileri topraklarından dışarıya atalım ve Gazze'yi kumar başlı olmak üzere çok çeşitli kirli işlerin yapılacağı bir ahlaksızlık mekanı haline getirelim’ Bununla ilgili videolar paylaştılar, projeler yayınladılar ve bu da gerçekten de en az Gazze'de yaşananlar kadar dehşet verecektir. Trump'ın bu insanlık dışı yaklaşımı karşısında Türkiye'de bazı köşe yazarları da efendim Gazzeliler hicret etmek istiyorlarsa kendileri bilir gibi yazılarla insanlarımızı bazı şeylere alıştırmaya çalışıyor. Hazreti Peygamber ve dava arkadaşlarının kutlu hicretiyle Gazzelilerin, Siyonistler tarafından dışarıya atılmasını nasıl aynı kefeye koyabiliriz? Bu son derece büyük bir gaflettir. Burada çözüm İsrail terör örgütünün Gazze'den tamamıyla dışarı atılmasıdır. Başka bir çözüm olan var mı? Amerika'nın İsrail'in baskısıyla sürgünü kabullenmek asla kabul edilemez. Bu noktada biraz evvel konuşmaca arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi başta Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yönetenler olmak üzere bütün İslam ülkelerinin yöneticilerine görev düşüyor. Bu noktada elimizdeki Amerikan üslerinin kapatılması ve İsrail'e petrol sevkiyatının durdurulması da dair olmak üzere Müslüman ülkeler olarak bütün imkanlarımızı seferber etmemiz lazım. Devir artı miting yapma, konuşma, yürüyüş yapma, lanetleme, kınama devri değil. Devir, artık aksiyon alma devridir, adım atma devridir, fiili yaptırımlar ortaya koyma devridir. Amerikan üslerinin kapatılması, petrol ve doğal gaz sevkiyatının durdurulması gibi ve yine İsrail, Amerika'nın mallarına devletlerin öncülüğünde iki milyarlık İslam aleminin boykot uygulaması gibi boykotları gerçekleştirmemiz, yaptırımları uygulamamız lazım. Konuşmak ve kınamak yerine artık adım atmamız lazım. Bir kere de cesur olun ve konuşmak yerine adım atın. Bir kere de merhum Erbakan hocamız gibi, ‘kuvvet ve kudret sahibi Amerika değil, Cenab-ı Allah'tır’ diyerek hareket edin” ifadelerini kullandı.

‘ELBETTE Kİ TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ’

Gümüşhane’nin ardından Trabzon’a gelen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin düzenlediği Trabzon 3’üncü Olağan İl Kongresi’ne katıldı. Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi’nde gerçekleşen kongrede konuşan Erbakan, Terör örgütüne taviz verilmesinin karşısında olduklarını ifade ederek, “Terör örgütünü de taviz verecek adımlar atılmasına da terör örgütü ile bir akım pazarlıklar içerisinde girilmesine de kesinlikle karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Yetkililer de bu konu da bir takım sözlü teminatlar verdiler. Böyle bir şeyin olmayacağını söz konusu olmayacağını da sözlü olarak ifade ettiler. Son zamanlarda PKK terör örgütü ile içli dışlı bazı çevreler birtakım konuşmalar yapıyor. Birtakım tavizler istiyor. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gibi. Biz Yeniden Refah Partisi olarak, ‘Bu olaya ne biz karar verebiliriz ne devleti yönetenler karar verebilir’ diyoruz. Abdullah Öcalan ile ilgili bir karar verebilecek olan varsa; o da şehit aileleridir. Elbette ki terörsüz bir Türkiye istiyoruz ama terör örgütüne taviz verilmesi, 50 bin kişinin katili olan kişilerin serbest bırakılması gibi adımların da karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.

‘MİLLETİN YÜZÜNÜ MİLLİ GÖRÜŞLE VE REFAHLA GÜLDÜRECEĞİZ’

Erbakan alım gücünü ve refah seviyesini artıracaklarını kaydederek, “Bugün Türkiye’de asgari ücret 22 bin 100 lira, emekli maaşı 14 bin 466 liradır. Açlık sınırı 23 bin lirayı aşmış, yoksulluk sınırı 80 bin liraya dayanmıştır. 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 23 bin lira, yoksulluk sınırı ise 80 bin lira. Burada Sayın Cumhurbaşkanı’nın tavsiyesine uyarak 3 çocuk sahibi olan aileler varsa 5 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 100 bin lira olduğunu ifade etmek isterim. 3 çocuklu 5 kişilik bir ailenin sadece karnını doyurabilmesi için ayda 30 bin lira geliri olması lazım. Kimseye muhtaç olmadan diğer ihtiyaçlarını da karşılayabilmesi için ayda 100 bin lira gelire sahip olması lazım. Bu rakamla bu hesapla Türkiye’de halkın yüzde 80’i yoksuldur. Yüzde 4’ü ise açlık sınırının altındadır. Türkiye’nin acı gerçeklerinde bahsediyorum. İşçinin memurun, emeklinin köylünün yüzünü yeniden güldüreceğiz. Alım gücünü ve refah seviyesini artıracağız. Milletin yüzünü milli görüşle ve refahla güldüreceğiz” diye konuştu. 

Kaynak: DHA