Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Marmaray ve Avrasya Tüneli projelerinde önceliklerinin her zaman depreme karşı dayanıklılık olduğunu vurguladı. Eyigün, her iki projede de en üst düzeyde güvenlik önlemlerinin alındığını belirtti.
Marmaray projesinde özellikle zemin sıvılaşması ihtimalini dikkate aldıklarını anlatan Eyigün, şu ifadeleri kullandı:
"Marmaray Tüneli farklı karakterde bölgelerden oluşuyor. Yani delme tünel dediğimiz, makinelerle kazdığımız bölüm var ama ortada, tam da Boğaz'ın merkezinde, segmentler dediğimiz yani 100 metrelik, 135 metrelik beton kutular var. Onları Tuzla'da tersanelerde inşa etmiş, buraya taşıyıp, yan yana birleştirmiştik.
İşte her bir geçiş noktası bir sismik fokuslanma noktasıydı. Marmaray'ın ya da Avrasya Tüneli'nin kayaya bastığı ve zemine bastığı bölümler var."
Eyigün, tünellerin farklı zemin türlerinden geçtiğini belirterek, kaya ve yumuşak zemin geçişlerinin özel riskler taşıdığını ve bu noktalarda sismik izolatörler kullanıldığını aktardı:
"Sadece kayada olan bir tünel daha emniyetlidir ya da sadece zeminde olan bir tünel için tedbirler alırsınız ama biraz kayada, biraz yumuşak zeminde ise kayadan yumuşak zemine ya da yumuşak zeminden kayaya geçtiği bölgeler risklidir. Bizim bu noktalar için özel sismik izolatörlerimiz var.
Avrasya Tüneli'nde 9 metrelik özel kesimler var. En merkezinde çelik ve kauçuktan imal edilen, hem genleşmeye hem sıkışmaya hem yanal etkide kesmeye karşı koyan özel izolatörler."
Sismik izolatörlerin, olası bir depremde tünelin zarar görmesini engelleyeceğini belirten Eyigün, bu sistemlerin eksik olması halinde tünel bloklarının ayrılabileceğini veya kırılabileceğini kaydetti.
Marmaray ve Avrasya Tüneli Yüzlerce Yıl Dayanacak Şekilde Tasarlandı
Yalçın Eyigün, Marmaray ve Avrasya Tüneli'nin depreme dayanıklı yapılar olarak inşa edildiğini ve uzun ömürlü olmalarının hedeflendiğini ifade etti. Betonarme yapıların, kullanılan donatıların ve beton kalitesinin bu açıdan çok önemli olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bu bölgede mümkün olabilecek, gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimali bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık. Betonarme yapımız, donatılarımız ve beton kalitemiz burada öne çıkan diğer unsurlardır. Sürücülerimizin, hem Marmaray hem Avrasya Tüneli'nin deprem açısından en yüksek güvenlikle dizayn ve imal edildiğini bilmeleri gerekir."
Eyigün, bu projelerin sıradan binalar gibi 50-60 yıllık bir ömre sahip olmayacağını vurgulayarak, şu şekilde devam etti:
"Yani normal bir apartman 50-60 yıl sonra kullanıcıları tarafından artık eskidi diye değiştirilebilir. Ancak biz Boğaz'a büyük bir yapı koyuyoruz, her gün içinden yüz binlerce insan geçiyor. Bunun 40-50 yıl gibi bir ömrü tanımlanamaz. Bunun, yüzlerce yıl, tabiri caizse ilelebet hayatta kalacağı bir yapı sağlığı anlayışıyla imal edilmesi gerekiyor.
Deprem olduğunda Marmaray'da ne yaparız? Deprem küçükse sarı alarm, ortaysa turuncu, büyükse kırmızı alarm gibi alarm seviyelerimiz var. 7 gün, 24 saat bunun takibi yapılır. Anında alarm seviyeleri bildirilir ve buna göre önlem alınır."
"Son Depremde Tünellerde Hiçbir Hasar Oluşmadı"
Eyigün, son yaşanan depremlerden sonra Marmaray ve Avrasya Tüneli'nde herhangi bir hasar meydana gelmediğini belirtti. En ufak bir vidanın gevşemesinin bile onlar için ciddi risk teşkil ettiğini ifade ederek şunları söyledi:
"Son depremde hiçbir hasarımız yoktu. Avrasya Tüneli'nde sismik izolatörlerimizden özellikle veriler aldık. İzolatörler büyük bir depremde 75 milimetreye kadar hareket kabiliyeti olan sismik contalardır. Çelik elemanlar, çelik barlar, kauçuk elemanlar marifetiyle tespit ettiğimiz değer sadece milimetrenin üçte biri kadar esneme yaptı. Hepsi bu kadardı. Her şey öngörülerimiz dahilinde gerçekleşti, hiçbir sorunumuz bulunmuyor."