(Dokuz Tonluk Pilav Özbek Misafirperverliğini Sergiledi)
Kadim surları ve bin yıllık tarihi atmosferiyle dünyaca ünlü Hive kenti, yakın zamanda bir kez daha eşsiz bir olaya tanıklık etti. Bu kez ilgi odağında mimari anıtlar değil, tek bir adet devasa kazanda pişirilen 9 tonluk geleneksel Harezm Pilavı vardı. Bu gastronomi etkinliği, Özbek milli mutfağı tarihindeki en büyük organizasyonlardan biri olarak kayıtlara geçti.
Usta Aşçılar ve Geleneksel Ustalık
Dokuz tonluk pilav hazırlamak hiç de kolay bir iş değildir. Bu sorumluluk, Harezm bölgesi ile ülkenin farklı bölgelerinden davet edilen deneyimli usta aşçılardan oluşan bir ekibe emanet edildi. Onlarca aşçı, devasa kazan etrafında saatlerce uyum içinde çalışarak yağın kızdırılmasından pirincin demlenmesine kadar her aşamayı geleneksel yöntemlerle titizlikle gerçekleştirdiler.
Binlerce Kilo Malzeme
Dev pilav için son derece büyük miktarlarda malzeme kullanıldı. Bunlar arasında yaklaşık:
• 2,5 ton dana eti,
• 3 ton havuç,
• 2,5 ton yüksek kaliteli pirinç,
• 700–750 litre bitkisel yağ,
• ayrıca tuz ve geleneksel yerel baharatlar yer aldı.
Tüm malzemeler ağırlıklı olarak yerel üreticilerden temin edildi. Bu durum, etkinliğin bölgesel ekonomik önemini de artırdı.
Pilav — Kültür ve Dayanışmanın Sembolü
Etkinlik, binlerce yerel halkı ve turisti bir araya getirdi. Hazırlanan pilav, festival konuklarına ücretsiz olarak dağıtıldı. Bu süreç, Özbek halkının yüzyıllar boyunca şekillenen misafirperverlik, cömertlik ve dayanışma geleneklerini açıkça gözler önüne serdi.
Uzmanlara göre bu tür gastronomi festivalleri, Özbekistan’ın yalnızca tarihi mirasıyla değil, aynı zamanda zengin mutfağıyla da uluslararası alanda tanıtılmasına katkı sağlıyor. Özellikle pilav, UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak kabul edilen bir yemek olması nedeniyle ülkenin kültürel markası olarak değerlendiriliyor.
Kadim Hive’de hazırlanan 9 tonluk pilav, sadece bir rekor değil; milli geleneklerin, misafirperverliğin ve kollektif emeğin parlak bir simgesi olarak hafızalarda yer edindi.