Benim sevgili Martı kardeşim Rüya Ersina Uygur 29 Mayıs’ta; Şöyle bir roman yazsam acaba okuyanı olur...
Benim sevgili Martı kardeşim Rüya Ersina Uygur 29 Mayıs’ta; Şöyle bir roman yazsam acaba okuyanı olur mu ki? diye sormuş ve yazmış…
Hatay’a yeni gelin giden Sevtap teğmen kocasıyla balayı niyetine deniz kenarında mehtabı seyrettikleri üçüncü günlerinde yer birden ayaklarının altından kayar ve kocasını sanki ay alır, götürür.
Sevtap günlerce, aylarca deniz kadar gözyaşı döker. Gözlerinin kenarları ağlamaktan kabuk bağlamış, herkes onu kırmızı gözlü dul gelin diye çağırmaya başlamıştır ki….
O meşum seçimin 1. turundan sonra bir kocakarı “Kız Sevtap, senin kocan yaşıyor, bildin mi?” deyip onu sevince boğar.
Sevtap mutluluk şokunun ardından kocakarının ellerine yapışır, “Nerede teğmenim?” diye yalvarır. Kocakarı “Sen bilmezsen ben ne bileyim” diye kaçamak bir cevap verse de Sevtap’ın onu bırakmaya hiç niyeti yoktur. O nereye Sevtap oraya, peşisıra gider.
Sonunda kocakarı ondan kurtulmak için “Senin teğmen oy kullanmış kız, adı soyadı, imzası var ” deyince, Sevtap önce şaşırır “Hayret neden önce beni aramadı ki” diye üzülür sonra da “Ama yaşıyor ya, ne olur bir de ben gözlerimle görsem” diye yalvarır.
O kadar ağlar, o kadar yalvarır yakarır ki kocakarının da yüreği dayanmaz, kahveden dönen kocasına “Günahtır şu garip gelin kocasının adını listede oy kullanmış görsün, başka bir şey istemiyor” der. Zaten Sevtap yörenin delisi, divanesi gibi dolaşmaktadır, zararsız görülüp oy kullanırken attığı ıslak imzanın bir kopyası ona gösterilir.
Sevtap sevinçten ev ev dolaşıp herkese müjdeyi vermeye ve kocasını her köşede aramaya başlamıştır. Günler geçer. 2. Tur zamanı gelir. Sevtap sabahın erken saati sandık yerine gider. Her boyu boyuna uygun, yaşıtı erkeğe doğru bir hamle yapar ama ortalıkta teğmeni yoktur. Oy sayımı bitene kadar “Aman oyumuz çalınmasın” diye kapıya o kadar insan yığılmıştır ki onun farkına ancak herkes gidip de bir başına kalınca varılır.
Oy yerinden son çıkanları görünce Sevtap, yalvar yakar “Teğmen kocam yine geldi mi, imzaları gösterin” der. Nedense karşısındakiler ona mezardan çıkmış hortlakmış gibi dehşetle bakmaktadırlar.
Yaşlıca biri Sevtap’ın hemen her gece kocasını yitirdiği, mehtabı son kez seyrettikleri o yere gittiğinden herkes gibi haberdardır. Evine göndermek için “Bak kızım o ilk turda geldi oyunu attı ama sonra aya gitti” der.
Sonra da en kandırıcı sesiyle ona anlatır. “İkinci turda oradan yollayacak oyunu. Daha yurtdışı oylar gelmedi. Sen yat şimdi, yarın akşama yine mehtaba çık. Onun oyu aydan gelecek. Ha kızım…”
*Hayal ürünü bir roman sinopsisi diyelim. Bir çok dizi ve filmde sunulduğu gibi gerçek yaşamdan alınmamıştır. Hatta gerçekle kesinlikle, yakından uzaktan ilgisi yoktur. Çok uçuktur.