Sevgi GÜLDOĞAN
Ankara Tabip Odası (ATO), 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlediği etkinliği çevrimiçi olarak gerçekleştirdi. Etkinlik, Dr. Togay Yılmaz'ın moderatörlüğünde Zoom uygulaması üzerinden yapıldı ve ATO'nun resmi sosyal medya hesaplarından canlı yayınlandı.
Tıp camiasının önemli isimlerinin katıldığı etkinlikte, sağlık sektöründeki güncel gelişmeler ve zorluklar ele alındı. Moderatör Dr. Togay Yılmaz’ın yönlendirdiği konuşmalar ve söyleşiler, katılımcılara tıp dünyasındaki gelişmeleri değerlendirme fırsatı sundu.
Zoom üzerinden gerçekleştirilen toplantı, sağlık çalışanlarının bir araya gelerek önemli konularda fikir alışverişinde bulunmasını sağladı. ATO'nun sosyal medya hesapları üzerinden yapılan canlı yayın ise daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşılmasına olanak tanıdı.
14 Mart Tıp Bayramı kapsamında Geleneksel Fidanlar ve Çınarlar Buluşması’nda bu yıl, Prof. Dr. Haluk Özen ve Dr. Togay Yılmaz’ın katılımıyla 2 bölümden oluşan bir söyleşi gerçekleştirildi.
DR. TOGAY YILMAZ’IN MODERATÖRLÜĞÜNDE VERİMLİ BİR SÖYLEŞİ
Etkinlik boyunca sağlık ve eğitimdeki güncel meseleler ele alınarak, katılımcıların soruları doğrultusunda derinlemesine bir sohbet gerçekleştirildi. ATO’nun çevrimiçi etkinliği, tıp camiası için verimli bir iletişim platformu oldu.
Prof. Dr. Haluk Özen, konuşmasının başında Hacettepe’deki öğrencilik anılarından bahsederek başladığı konuşmasında Hacettepe’nin kendisi ve hayatı üzerinde doktorluğa bakışı üzerinde büyük etkilerinin olduğunu ifade etti.
Etkinliğin en dikkat çeken bölümü, Fidanlar ve Çınarlar Buluşması çerçevesinde, Prof. Dr. Haluk Özen ve Dr. Togay Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleştirilen iki bölümlük söyleşi oldu. Etkinliğin açılışında Dr. Yılmaz, "Bu yıl Fidanlar ve Çınarlar Buluşması'nı, hocam Ali Koçak ile birlikte düzenliyoruz. Sıcak bir söyleşi yapmayı planlıyoruz ve hepinizin Tıp Bayramı’nı kutluyorum," diyerek etkinliğin içeriği hakkında bilgi verdi.
İlk bölümde, Prof. Dr. Haluk Özen’in yaşamı ve tıp camiasındaki mücadelesi ele alındı. İkinci bölümde ise, Ali Koçak’ın hekimlik pratiği, tıp eğitimi ve üniversitelere yönelik görüşleri masaya yatırıldı. Katılımcılar, konu başlıkları üzerinden derinlemesine bir sohbet imkânı buldu.
Dr. Yılmaz, etkinlik öncesinde kısa bir kişisel tanıtım yaparak, tıp eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladığını ve Ali Koçak ile aynı üniversiteden mezun olduğunu belirtti. "Ali Koçak’ın imzası olan diplomamla her zaman gurur duyuyorum." diyerek, eğitim aldığı dönemi ve hocasıyla olan bağını katılımcılarla paylaştı.
Hacettepe’deki üniversite yıllarına dair de anılarını paylaşan Dr. Yılmaz, Atatürkçü Düşünce Topluluğu’nda aktif olarak görev aldığını ve üniversitenin sadece bir bilim yuvası olmakla kalmayıp aynı zamanda kültürel ve sanatsal etkinliklere de imza attığını ifade etti. Öğrencilere kültür gezileri, tiyatro ve opera etkinliklerine katılma fırsatları sunduklarını belirtti. Etkinlik boyunca, sağlık ve eğitimdeki güncel meseleler derinlemesine tartışıldı ve katılımcılardan gelen sorular ışığında verimli bir söyleşi gerçekleştirildi.
SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ GÜNCEL GELİŞMELER VE ZORLUKLAR ELE ALINDI
Prof. Dr. Haluk Özen, etkinliğin ikinci bölümünde konuşma yaparak Hacettepe Üniversitesi'ndeki öğrencilik yıllarına dair anılarını aktardı. Özen, üniversitenin kendisi ve hayatı üzerindeki büyük etkisini ve doktorluk anlayışını şekillendirdiğini ifade etti. Ayrıca, Türk Tabipleri Birliği eski başkanlarından ve halk sağlığı önderi Prof. Dr. Nusret Fişek ile olan anılarına da değinerek, öğretmen-öğrenci ilişkilerinin önemini vurguladı.
ATO’nun çevrimiçi düzenlediği etkinlik, tıp camiası için verimli bir iletişim platformu olmanın yanı sıra, sağlık sektörü ve eğitim alanındaki kritik konuları gündeme taşıyarak geniş bir izleyici kitlesine hitap etti.
Prof. Dr. Haluk Özen ise etkinlikte, Türk Tabipleri Birliği eski başkanlarından ve halk sağlığı önderi Prof. Dr. Nusret Fişek’in kendisi üzerindeki etkilerini anlattı. "Bilmiyorum ama Nusret Hoca’nın bize öğrettiklerini başka hiçbir yerde görmedim. O bana, toplumun sağlık sorunlarını ve toplumu bilmeyenin iyi bir doktor olamayacağını öğretti," diyen Özen, toplumsal sağlık anlayışının önemine dikkat çekti. Ayrıca, “ Türkiye'de genelde söyleriz, ‘Biz çok iyiyizdir’ ama eyleme dökmek çok zor. Bizde sıkıntılar var ama o kadar çok şey öğrendik ki…” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Özen, bir anısını daha paylaşarak, "Metastatik prostat kanseri olan bir hastamız vardı. Hocama, 'Her gün kaç kişiyi yurtdışına gönderiyoruz?' diye sordum. Yurtdışında yeni ilaçlar var, araştırmalar yapılıyor. Ancak hocam, bana ‘Hayır, biz bu hastayı tedavi ettik’ dedi ve bu bana öğretici bir ders oldu," dedi.