Gündem

“Atama bekleyen sağlıkçı sayısı bir milyonu geçecek”

2025 yılı sağlık çalışanı atamaları için tercih süreci başladı. Genç Sağlık Sendikası Başdanışmanı Dr. Aras Ali Altıntaş, hem adaylara rehberlik edecek tercih desteği programlarını duyurdu hem de sağlık politikalarındaki plansızlığa dikkat çekti. “Yakında atama bekleyen sağlıkçı sayısı bir milyonu geçecek. Mezun sayısı planlanmaz, görev tanımları netleşmezse bu kriz büyüyerek devam eder.” dedi.

GONCAGÜL KONAŞ


Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı kapsamında gerçekleştireceği 15 bini aşkın sağlık çalışanı ataması için tercih dönemi başladı. 29 Eylül – 6 Ekim tarihleri arasında sürecek tercihler öncesinde sahadan gelen uyarılar dikkat çekiyor.

Genç Sağlık Sendikası Başdanışmanı ve “atanamayan sağlıkçıların Aras abisi” olarak tanınan Dr. Aras Ali Altıntaş, hem adaylara tercih sürecinde destek olacaklarını hem de sağlık alanında yıllardır çözülemeyen istihdam sorununa dikkat çektiklerini belirtti. Altıntaş, “Her yıl 70 ila 90 bin mezun veriyoruz. İki yıl içinde atama bekleyen sağlıkçı sayısı bir milyonu aşacak. Bu tabloyu durdurmak için kontenjanlar planlanmalı, görev tanımları netleştirilmeli.” ifadeleriyle sürece ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

“GENÇLERİN YANLIŞ TERCİH YAPMAMALARI ADINA TERCİH DESTEĞİ YAPTIK”

Genç Sağlık Sendikası Başdanışmanı ve atanamayan sağlıkçıların “Aras abisi” olarak bilinen Dr. Aras Ali Altıntaş, 2014 yılından itibaren gençlere tercih desteği verdiklerini söyleyen Altıntaş, “O süreçte çocukların, gençlerin yanlış tercih yapmamaları adına illere gidip tercih desteği yaptık. Buna hiçbir çıkar gözetmeden yapan tek oluşum bizdik. Sonrasında arkadaşlarımızın ısrarı üzerine Genç Sağlık Sendikası kuruldu. Kurulduktan hemen sonra barajı 17 bin üyeyle geçip Türkiye’nin en hızlı büyüyen sendikası oldu. Şu an Türkiye’nin üçüncü büyük sendikasıyız.” dedi.

Sendikanın temelinde “atanamayan sağlıkçılar”ın bulunduğunu vurgulayan Altıntaş, “Son 10-13 yılda verdiğimiz emekler sayesinde bugün güçlü bir sendikayız. Ataması yapılmayan sağlıkçılar bizim kırmızı çizgimizdir. Gençlerin atanmaları, mezun sayılarının azaltılması ve özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadele ediyoruz. 3+1 sisteminin 1+1’e düşürülmesi için de çalışıyoruz. Çünkü gençler gidip dört yılını orada heba etmek zorunda değil.” ifadelerini kullandı.

Atama dönemlerinde hem sahada hem de karar vericilerle görüşmeler yaptıklarını belirten Altıntaş, yapılan atamaların yeterli olmadığını vurgulayarak, “Finalinde yapılan atama tabii ki bizi tatmin etmiyor. Ama yapılan atamada da gençlerin yanlış tercih yapmamaları için rehberlik ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

“81 İLDEKİ İL BAŞKANLARIMIZI BU KONUDA EĞİTTİK”

Altıntaş, yarın yapılacak tercih destek etkinliğine dikkat çekerek, “Türkiye’nin 81 ilindeki il başkanlarımızı bu konuda eğittik. Onlar da kendi illerinde destek olacaklar. Yarın burada binlerce kardeşimize birebir yüz yüze tercih yardımı yapacağız. Perşembe akşamı ise Osman Başkan ile birlikte Instagram hesabımda canlı yayında tercih sürecine dair kritik noktaları anlatacağız.” dedi.

Sağlıkçı adaylarının tercih yaparken dikkat etmesi gereken hususlara da değinen Altıntaş, şu önerilerde bulundu: “Öncelikle son birkaç atamanın istatistiklerine bakmak zorundalar. Nereler düşük, nereler yüksek kapatmış bunu görmek gerekiyor. İkincisi, tercih edecekleri hastanenin şartlarını incelemeliler. Çünkü gittikleri yerde en az 4 yıl kalmak zorundalar. Puanı kritik olanlar için İstanbul, Trakya’nın bazı bölgeleri, Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu düşük kapatan yerlerdir. Özellikle İstanbul her zaman en düşük kapatan şehir oldu, bu atamada da değişmeyecek gibi görünüyor.”

“İLK 10-15 TERCİHTE MUTLU OLABİLECEKLERİ YERLERİ YAZSINLAR”

Yanlış tercihin “sapmaya” yol açtığını söyleyen Altıntaş, “Bakanlık 15 bin kişi alıyor ama yanlış tercihler yüzünden 21 bininci aday atanabiliyor. Kritik puanı olan arkadaşlar mutlaka düşük kapatan yerlere yönelmeli. İlk 10-15 tercihte mutlu olabilecekleri yerleri yazsınlar, son 15’te ise düşük kapatan yerleri değerlendirsinler.” tavsiyesinde bulundu.

Türkiye’de sağlık politikalarının da köklü değişime ihtiyacı olduğunu vurgulayan Altıntaş, “Şu an 870 bin, 1 milyona yakın atama bekleyen sağlıkçı var. Her yıl 70-90 bin arası mezun veriyoruz. Üniversiteler, sağlık meslek liseleri ve vakıf üniversiteleriyle bu sayı çok daha artıyor. İki yıl içinde atama bekleyen sağlıkçı sayısı 1 milyonu geçecek. Bu tabloyu durdurmak için öncelikle mantar gibi türeyen vakıf üniversitelerinin kapatılması ve hemşire yardımcısı gibi görev tanımı olmayan sıfatların kaldırılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“DIŞARIDA İŞ BEKLEYEN ÇOK SAĞLIKÇI VAR”

Özel sektördeki zorlu koşullara da değinen Altıntaş, “Özel sektörde gençlerimiz çok ağır şartlarda, çok düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalıyor. Çünkü dışarıda iş bekleyen çok sağlıkçı var. Özel sektör ‘biri giderse yerine mutlaka başkası gelir’ anlayışıyla hareket ediyor. Bu mezun fazlalığı sorununu çözmeden sağlıkçıların geleceğini güvence altına alamayız.” dedi.

“MEZUN SAYISI ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR, GÖREV TANIMLARI HÂLÂ BELİRSİZ”

Altıntaş, önümüzdeki yıllarda atama bekleyen sağlıkçı sayısının hızla artacağına işaret ederek, “Çok değil, iki yıl içerisinde bir milyonu geçecek. Atama bekleyen sağlıkçı sayısı çığ gibi büyüyor. Mantar gibi türeyen üniversiteler, vakıf üniversiteleri ve hatta uzaktan eğitimle uygulamalı bölümlerde bile mezun verilmeye başlandı. Açık öğretim fakülteleri de sağlıkçı mezun etmeye başladı.” dedi.

“MEZUN SAYISI PLANLANMALI”
Sağlık Bakanlığı’nın en öncelikli olarak mezun sayısını kontrol altına alması gerektiğini belirten Altıntaş, şu öneriyi dile getirdi: “Her yıl 90 bin mezun veriyoruz. Bunun önüne geçilmeli. Bakanlık YÖK ile oturup 5 yıllık bir plan yapmalı. Mesela 5 yıl içinde 2 bin 500 diyaliz teknikeri gerekiyorsa, o kadar kontenjan verilmeli. 25 bin mezun olursa istihdam sorunu yaşanıyor.”

“GÖREV TANIMLARI YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ”
Görev tanımı belirsizliğinin sağlık sisteminde büyük sorunlara yol açtığını söyleyen Altıntaş, “Hemşirelerin görev tanımı ucu açık olduğu için her yerde hemşire var. Röntgeni hemşire çekiyor, laboratuvarda hemşire var, idarede hemşire var. Hemşirelik görev tanımı belirlenmeli ve sınırları çizilmeli. Diğer branşlar da bu durumdan rahatsız. Hemşireler de ‘ben niye maaş yapıyorum, röntgen çekiyorum?’ diye haklı olarak soruyor.” dedi.

Bakanlığın yıllardır görev tanımlarıyla ilgili toplantılar yaptığını ancak sonuç alınamadığını aktaran Altıntaş, “6 yıldır yılan hikayesine döndü. Yönetmelikler yayımlanıyor ama sahada uygulanmıyor. Denetim yok. Yayınlamak başka, uygulamak bambaşka bir şey.” ifadelerini kullandı.

“PROJELERİMİZ HAZIR AMA ADIMLAR ATILMIYOR”
İstihdamı artırmaya yönelik projeler geliştirdiklerini belirten Altıntaş, “Aile hekimliği gibi aile diyetisyenliği, aile psikoloğu projelerimiz var. ‘Her okula bir hemşire’ projesi hayata geçseydi birçok genç istihdam edilirdi. Ama mali sebeplerden dolayı adım atılmıyor. Şehir hastaneleri yapılıyor ama içi boş bina kimseye fayda sağlamaz. Sağlık ekip işidir, personel olmadan bu sistem dönmez.” dedi.

Atama taleplerini yineleyeceklerini açıklayan Altıntaş, “6 Ekim’de tercihler bitiyor. Hemen ardından yıl bitmeden üçüncü bir atama yapılması için sahaya çıkacağız. Gerekirse eylemler, basın açıklamaları yapacağız. Çünkü bugün 90 puan alıp atanamayan gençler var. Bir diyetisyen, bir fizyoterapist 90 puanla atanamıyorsa, burada büyük bir sorun var.” diye konuştu.

“ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ HAZIR”
Genç Sağlık Sendikası’nın diğer sendikalardan farkının çözüm üretmek olduğunu söyleyen Altıntaş, “Biz problemleri biliyoruz, cebimizde çözüm önerilerimiz de var. Sivil toplum kuruluşları ve sendikalar daha fazla dinlenirse, bu sağlık sistemini düzeltmek mümkün. Ama sağlık tasarrufa gelmez. COVID sürecinde bunu hepimiz gördük.” sözleriyle açıklamalarını tamamladı.