Bu durum, vahşi doğadaki aslan nüfusunu büyük ölçüde azalttı. Ancak bu kayıplar sadece yaşam alanlarının daralmasıyla sınırlı kalmıyor; aslanlar aynı zamanda av zevki ve kemik ticareti için hedef alınırken, turistik amaçlarla da tutsak ediliyor. Her yıl 10 Ağustos’ta kutlanan Aslan Günü, bu yıl Afrika’daki vahşi yaşam krizine dikkat çekme açısından önemli bir fırsat olarak görülüyor.

Vahşi aslanların yaşam mücadelesi sürerken, doğal ortamlarından koparılan ve tutsak edilen binlerce aslan ise çelik teller ardında, turistlere gösteri sunmak zorunda bırakılıyor. Bu aslanlar, av etkinlikleri için özel çiftliklerde tutuluyor ve insanlara alışık oldukları için doğaya bırakılmaları mümkün olmuyor. Bu durum, aslan türünün korunması açısından ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.

Afrika Vahşi Yaşam Vakfı’nın verilerine göre, 2025 itibarıyla Afrika’da 20 ila 25 bin vahşi aslan bulunuyor. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) verilerinde ise yaklaşık 14 bin 500 aslanla Tanzanya, kıtanın en büyük vahşi aslan popülasyonuna sahip ülke olarak öne çıkıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 3 bin 300’den fazla aslan yaşarken, Botsvana, Kenya ve Zambiya gibi ülkelerde de binlerce aslan bulunuyor. Ancak Oxford Üniversitesi Yaban Hayatı Koruma Araştırma Birimi’nin 2025 tarihli raporu, birçok Afrika ülkesinde aslan nüfusunun 250’nin altında olduğuna işaret ederek, türün yaygınlığının ciddi şekilde azaldığını ortaya koyuyor. Bu durum, insan yerleşimleri ve siyasi, ekonomik, güvenlik sorunları nedeniyle aslan nüfusunun kırılganlığını artırıyor.

Uzmanlar, 20. yüzyılın başından bu yana aslan nüfusunun yüzde 90’dan fazlasını kaybettiğini belirtiyor ve türün korunması için yıllık 3 milyar dolarlık finansmana ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.

“Tutsak aslanlar” olarak adlandırılan özel çiftliklerde doğup büyüyen aslanlar, ticari amaçlarla yetiştiriliyor ve doğaya salınmaları mümkün olmuyor. Bu hayvanlar, turizm sektörünün önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Güney Afrika Cumhuriyeti’nde 366 çiftlikte yaklaşık 8 bin tutsak aslan bulunuyor ve bu işletmeler yıllık 40 milyon dolardan fazla gelir sağlıyor. Turistler, özel doğa parkları ve çiftliklerde aslanları ziyaret edip, yavru aslanlarla fotoğraf çekme, besleme gösterilerini izleme gibi aktiviteler yapabiliyor.

Ancak bu turizm faaliyeti, başka bir ciddi sorunu da beraberinde getiriyor: tutsak aslan avcılığı. Güney Afrika, yasal izinle tutsak aslan avcılığının en önde gelen merkezlerinden biri. 2014-2018 arasında yılda ortalama 1000 tutsak aslan avcı turistlerin hedefi oldu ve av turları 15 ila 70 bin dolar arasında değişen fiyatlarla gerçekleştiriliyor. Bu turlar genellikle büyük çiftliklerde 4 ila 10 gün sürüyor ve başta ABD’li turistler olmak üzere Batılı avcılar yoğun ilgi gösteriyor.

Avlanan aslanların kemikleri ise başta Çin olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinde lüks süs eşyası, takı ve afrodizyak yapımında kullanılıyor. Bu ticaret, Güney Afrika’nın önemli bir gelir kaynağı olmakla birlikte, ulusal ve uluslararası baskılar nedeniyle kota uygulamasıyla sınırlandırılıyor. Ancak yüksek talep nedeniyle kemik ticareti son derece karlı bir sektör olmaya devam ediyor. Bu durum, vahşi aslanların da avcıların hedefi haline gelmesine yol açıyor.

Güney Afrika hükümeti ise bu tutsak aslan endüstrisini kapatmak üzere adımlar atıyor. 2022’den beri yürütülen çalışmalar kapsamında yeni çiftliklerin kurulması yasaklanacak. Ormancılık, Balıkçılık ve Çevre Bakanlığı’nın bu yıl içinde devreye sokmayı planladığı düzenlemeler, aslanların esaret altında tutulmasının önüne geçmeyi amaçlıyor.

Afrika’nın aslanları, doğal yaşam alanlarının büyük çoğunluğunu kaybetmiş olmanın yanı sıra, tutsaklık ve ticari avcılıkla da karşı karşıya. Bu kritik durumda, hem yerel hem uluslararası koruma önlemlerinin güçlendirilmesi ve türün sürdürülebilirliği için gerekli finansmanın sağlanması büyük önem taşıyor. Aslan Günü’nün bu yılki kutlaması, vahşi yaşamın korunması için harekete geçme çağrısı niteliğinde bulunuyor.

Kaynak: AA