Havalar geç olsa da ısınmaya başladı artık. Ankara’nın akşam üzeri üşütmelerinden yavaş yavaş kurtuluyoruz. İnsanlar bunun etkisiyle toplu alanlarda toplanmak, parklarda bulunmak, caddelerde dolaşmak istiyor fakat vakaların tekrar tepe noktaları görmesine sanırım pek bir engel kalmadı gibi duruyor. Sanırım devlet eliyle bir yasaktan söz etmek mümkün olmayacak. Bilim Kurulu da Bakanlık da bu şekilde demeçler vererek sadece kişisel kontrolün bu derde çare olacağını söylüyorlar.

Havalar geç olsa da ısınmaya başladı artık. Ankara’nın akşam üzeri üşütmelerinden yavaş yavaş kurtuluyoruz. İnsanlar bunun etkisiyle toplu alanlarda toplanmak, parklarda bulunmak, caddelerde dolaşmak istiyor fakat vakaların tekrar tepe noktaları görmesine sanırım pek bir engel kalmadı gibi duruyor. Sanırım devlet eliyle bir yasaktan söz etmek mümkün olmayacak. Bilim Kurulu da Bakanlık da bu şekilde demeçler vererek sadece kişisel kontrolün bu derde çare olacağını söylüyorlar.

Maske yasağı kalktığından beri insanların aslında COVİD-19 bitmiş gibi davranmasının sonuçlarını yaşıyoruz diyebiliriz. AVM’ler, iş yerleri, cafeler gibi bir çok kamusal alan doldu taştı. Bu şekilde dolup taşmaya da devam ediyor. Özellikle yazın gelmesi ve Kurban Bayramı’nın da uzun bir tatil imkanı sunması insanların şehirlerden kendilerini köylerine, tatil beldelerine atmasına sebep oldu. Henüz bayramın vakalara etkisini tam görmemiş olsak bile tablo aslında biraz açık gibi. Tekrar kapanma olabilecek bir durum olmasa dahi can kayıpları yine bizlerden olacak. Yine tanımadığımız birilerinin; belki de bizim ocağımıza ateş düşecek. Dikkatli olmakta fayda var. Hem de çok dikkatli…

Dışarıda hayat bu kadar güzel devam ederken; konserler, tiyatro salonları, sahiller dolup taşarken dikkat etmek insanın yapısına ne kadar ters olsa da bunu yapmak mecburiyetindeyiz. Kimse dikkat etmese, kimse önemsemese dahi ölüm getirebilecek bu derde biz yine de dikkat edelim. Tek başımıza olsak dahi edelim. Kulağımıza kolay gelmesin ölüm dedikleri şey…

Sen yine de evde kal Türkiye…