Ankara geçmişten bu yana aslında sanat açısından bakıldığında kıymetli bir kent. Onlarca sanatçıyı yetiştirmiş onlarcasına ilham olmuş bir kent. Bunlar anlatıldığında bile insan sokaklarından dahi etkileniyor. Bunların bir sonucu olarak da insan aynı şekilde kıymetli değerler yetişmesini beklemiyor değil!
Ankara geçmişten bu yana aslında sanat açısından bakıldığında kıymetli bir kent. Onlarca sanatçıyı yetiştirmiş onlarcasına ilham olmuş bir kent. Bunlar anlatıldığında bile insan sokaklarından dahi etkileniyor. Bunların bir sonucu olarak da insan aynı şekilde kıymetli değerler yetişmesini beklemiyor değil!
Ankara dışarıdan bakan insanlar için gri şehir postunu bir türlü atamadı. Bürokrasinin kızgın ve sinirli yüzü şehrin aurasını tamamen yanlış gösteriyor diyebiliriz. Oysa Ankara imkanı olan ve olmayan herkes için bir etkinlik seçeneğiyle sürekli Ankaralıların yanında.
Son dönemde özellikle yaz aylarının etkisiyle konserler, festivaller, sergiler şehri bir Ankara izliyoruz. Kültür sanata bu kadar önem vermesi gerçekten beni çok mutlu ediyor.
Bunların dışında atölyeler bu şehir için gerçekten çok mühim. Bazı sanatçılar artık özellikle cafe formatında olan işletmeleri atölye şekline getirip burada eğitimlerine de devam ediyorlar. Girdiğinizde cafe olarak gördüğünüz yerler aslında galeriler haline geldi. Bu sayede aslında kendi reklamlarını kendileri yaparken insanlara bu imkanları gösterip aslında ilgilerini bir şekilde bu sanat dallarına çekmeleri de sağlanıyor. Ha buraya gelen herkes gerçek bir sanat eseri üretebilecek düzeyde midir sorusu geliyor akla! Tabi ki bu her zaman mümkün değil. Mümkün olması da zaten beklenemez fakat bu ihtimallere ulaşması dahi zor olan 100 kişiden bir kişi bile kazanılsa bu çok önemli…
Parayla insanların sadece popüler kültür adına kurslarda boğulmalarındansa bu şekilde anlık atölyelerde kendilerini ve yeteneklerini tanımaları bana daha anlamlı ve stratejik geliyor. Herkesin de bu sanatı en iyi haliyle yerine getirmesi gerekmez. Çünkü tüm halkın bunları yaşamaya hakkı olduğu kadar aslında deşarj olmaya da ihtiyacı var. Kapitalizmin içerisinde bir “pinpon” topu gibi seken insan bir şekilde dünyayı anlık olarak boş verdiği imkanlar bulabiliyor. Bunlar gerçekten sabah uyanan insanların gülümsemesinde çok büyük öneme sahip. Ayrıca bu belli bir zümreye değil tüm halka hitap edebildiği, herkesin bunlara daha rahat ulaşabildiği vakitlerde çok daha önemli ve kıymetli. Herkesin bir çatı altında kahkaha atabildiği günlerin umudu ve özlemi ile…
Hoşça kalın…