Gündem

Sağlıklı Yaşamın Şifresi: “Az Yiyeceksin, Çok Yürüyeceksin”

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği’nin organize ettiği 'Dost Meclisi' buluşmasında bu ay Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu konuk oldu.

SÜMER TAŞKIRAN

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği’nin düzenlediği 'Dost Meclisi' buluşmasında bu ayın konusu 'sağlık ve sağlıklı yaşam' oldu. Programda Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, 'Sağlıklı Yaşam' başlıklı bir sunum yaparak, bireysel yaşam alışkanlıklarının sağlık üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekti.

Toplantı öncesi Sonsöz Gazetesi’ne konuşan Prof. Dr. Sunguroğlu, “Sağlıklı yaşamın püf noktalarını aslında hepimiz biliyoruz ama uygulamıyoruz. Biz bugün hatırlatmak istiyoruz. Sağlıklı yaşamak istiyorsak öncelikle hareket etmek lazım. Nerede hareket, orada bereket. Hareketsiz yaşam ölümdür.” dedi.

“SAĞLIK, SADECE BEDENSEL DEĞİL, RUHSAL VE SOSYAL İYİLİK HALİDİR”

Sunumunda Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına atıfta bulunan Sunguroğlu, sağlığın yalnızca bedensel değil, ruhsal ve sosyal iyilik hali olduğunu vurguladı: “Sağlığı sadece hastalığın olmaması olarak görmemeliyiz. Ruhen, bedenen ve sosyal açıdan tam bir iyilik haline ulaşmak gerekir. Bu da yaşam tarzımızla doğrudan ilgilidir.”

Bilimsel verilere göre insan sağlığını etkileyen faktörlerin yüzde 60’ının yaşam tarzıyla bağlantılı olduğunu söyleyen Sunguroğlu, “Sağlık aslında büyük oranda bizim elimizde. Cinsiyetimizi ya da iklimi değiştiremeyiz ama yaşam biçimimizi değiştirebiliriz.” diye konuştu.

“HAREKETSİZ YAŞAM, ÇAĞIN GÖRÜNMEYEN HASTALIĞI”

Hareketin önemine vurgu yapan Sunguroğlu, fiziksel aktivitenin sadece kalp ve damar hastalıklarını değil, kanser ve ruhsal hastalıkları da önlediğini belirtti: “Hareketsizlik sadece fiziksel değil, ruhsal bir çöküşü de beraberinde getiriyor. Teknoloji bağımlılığıyla birlikte insanlar saatlerce ekran başında zaman geçiriyor. Bu hem bedeni hem ruhu çürütüyor. Oysa düzenli hareket kanser dahil birçok hastalıktan korur.”

“SİGARA İÇİLEN YERDE BİLE OTURMAYIN”

Tütün ve tütün mamullerinin en büyük halk sağlığı tehdidi olduğunu söyleyen Sunguroğlu, Türkiye’de sigara tüketiminin artmasından endişe duyduğunu ifade etti: “Akciğer kanserlerinin yüzde 95’i sigaradan kaynaklanıyor. Sadece içen değil, yanında oturan da zarar görüyor. Pasif içicilik artık kanıtlanmış bir kanser sebebi. Üstelik kadınlar arasında da sigara kullanımı tehlikeli biçimde artıyor.”

Sunguroğlu, sigaranın Türkiye ekonomisine yıllık 60 milyar dolar civarında bir yük getirdiğini belirterek, “Bir yandan sigaraya para veriyoruz, diğer yandan tedavisine” ifadelerine yer verdi.

“SAĞLIKLI BESLENME, ARTIK EN ZOR KONULARDAN BİRİ”

Beslenme konusuna da değinen Rektör Sunguroğlu, sağlıklı beslenmenin giderek zorlaştığını, özellikle katkı maddeleri ve işlenmiş gıdaların büyük risk oluşturduğunu dile getirdi: “Ne yazık ki doğal gıdaya ulaşmak çok zorlaştı. Raflardaki yoğurt, süt, peynir dahil çoğu katkılı. Ne kadar az işlenmiş, ne kadar doğal ürün tüketirsek o kadar sağlıklı oluruz. Sebze ve meyve ağırlıklı, dengeli bir beslenme tarzı benimsemeliyiz.” Balık, zeytinyağı ve sebze ağırlıklı Akdeniz tipi beslenmeyi öneren Sunguroğlu, “Her şeyin azı karar, çoğu zarar. Kırmızı et haftada bir iki kezle sınırlanmalı” dedi.

“STRES İLE BAŞ ETMEYİ ÖĞRENMELİYİZ”

Stresin modern çağın kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu belirten Prof. Dr. Sunguroğlu, “Stressiz bir hayat yok ama stresle baş etmeyi öğrenmek zorundayız. Aksi halde hem ruh hem beden sağlığımız bozulur” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIK, BİR TOPLUM MESELESİDİR”

Program sonunda konuşan Sunguroğlu, sağlığın sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, “Sağlıklı yaşam bilincinin yerleşmesi için devletin yanı sıra belediyelere, sivil toplum kuruluşlarına ve her bireye görev düşüyor.” şeklinde konuştu.

İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Başkanı Yücel Can, sunumun ardından Prof. Dr. Sunguroğlu’na teşekkür ederek, “Bu tür toplantılarla hem idarecilerimizin hem vatandaşlarımızın sağlıklı yaşam farkındalığını artırmayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

GELENEKSEL DOST MECLİSİ’NİN HİKAYESİ

Sözleri slogan, sloganları projeleri sınır tanımayan hakikatlere kapı açan, gönüllerde yer bulan İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği Dost Meclisi Buluşmaları, 2014 yılında başlatıldı. Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları dışında, her ayın önemli bir konusu çay, çiğköfte, menemen gibi yöresel ikramlarla başlayan bu buluşmalarda tanışma, hasbihal ve fikir alışverişleri yapılmakta.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından salonlardan alanlara taşınan bu gelenek, pandemi döneminde kısa bir duraklamanın ardından Altındağ Belediyesi Kabakçı Konağı ev sahipliğinde yeniden hayat buldu.

Bugün 'Her ayın ilk salı akşamı' düzenli olarak devam eden Geleneksel Dost Meclisi Konferansları, derneğin 'Biz birlikte güçlüyüz' anlayışıyla sürdürülüyor. Buluşmalarda; bayrak, vatan, millet, şehitler, kutsal değerler, gençler, güncel toplumsal meseleler ve milli birlik temaları ele alınıyor.

Geçmiş buluşmalarda; 'Tarihe Yön Verenler', '15 Temmuz', 'Çanakkale Milli Bayram Olsun', 'Gazze ve Filistin’in Dünü Bugünü', 'Kişisel Gelişim', 'Yerlilik ve Millilik' gibi başlıklar işlendi. Bu toplantılarda merhum Yavuz Bülent Bakiler, Ahmet Cemil Tunç, Mehmet Elkatmış, Şeref Malkoç, Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, Prof. Dr. Ahmet Akkaya gibi isimler de yer alarak dost meclisine kalıcı izler bıraktı.