Diktatör, Neyi, Nasıl ve Neden Yapar? Bana eğitim seminerlerimde, özellikle liderlik konulu konuşmalarımda “Diktatör kime denir?”...
Bana eğitim seminerlerimde, özellikle liderlik konulu konuşmalarımda “Diktatör kime denir?” sorusu hep sorulur, Türkiye’den ve dünyadan örnekler vermem istenir. Bu yazıyı “Diktatör kimdir, neyi, nasıl ve neden yapar?” sorularını cevaplamak için yazdım. Türkiye’den ve dünyadan örneklerin bulunmasını ise yazıyı okudukça çok da zorlanmadan yapacağınızı düşündüğüm için siz okurlarıma bıraktım.
Diktatör Kimdir?
TDK’ye göre bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış zorba kişiye diktatör denir. Diktatör, seçimle yönetime geldiği halde kaybettiği seçimle gitmeyendir. Diktatör zorba olup zorlayarak yönetendir.
Diktatörlük Nedir?
Egemen ve mutlak siyasi bir gücün bir diktatör tarafından denetimsiz olarak yürütüldüğü siyasi düzendir. (TDK’ye göre)
Diktatörlük, farklı “izm”lerde farklı pratiklerde görülür.
Bunu anlayabilmek için de faşizm, otoriterizm, totalitarizm ve demokrasi sıralı yönetim süreçleri arasındaki farkları bilmek gerekir. Çünkü; her biri arasındaki fark, “izm” öncesi kelimenin içinde gizlidir.
Örneğin; otoriter diktatörlükte, siz, otoriter yönetime karşı olmadığınız sürece yaşarsınız. Yani onun hakkında olumsuz konuşmadığınız sürece var olursunuz.
Totaliter diktatörlükte, siz, totaliter yönetimi alkışladığınız ve onayladığınız sürece yaşarsınız. Yani onun hakkında olumlu konuştuğunuz sürece var olursunuz.
Faşist diktatörlükte, siz, ondan değilseniz yok olursunuz. Yani ondan taraf değilseniz, bertaraf olursunuz.
Diğer taraftan demokratik yönetimde ise siz, var olduğunuz için onu yaşatırsınız. Onu yaşattığınız sürece kim olduğunuzun, hangi tarafta olduğunuzun önemi yoktur, sizde yaşarsınız.
Bir toplum; demokratik, otoriter, totaliter ve faşist sıralı yönetim sürecini yaşıyorsa, o toplum daha iyiye gitmez, ama her dakika daha kötüye gider.
Diktatör, Neyi, Nasıl ve Neden Yapar ?
Diktatör, yönettiği halkın kendisine tehdit olmasını önlemek için önce insanların seçeneklerini azaltır ve onları aç bırakır. Çünkü; bir insan seçenekleri kadar sadıktır. Sonra da sırasıyla şu adımları atar;
Sadakati satın alır, yandaş topluluğu yaratmak için rüşveti özendirir ve çoklu maaş sistemiyle ödüllendirir.
Ülke kaynaklarını kendi malı gibi görür, kullanır ve satar.
Halkı yüksek vergilerle borçlandırır.
İtaat ve biat kültürü yaratır ve liyakati önemsizleştirir.
Korku kültürü yaratır ve halkı korku ile korkutarak yönetir.
Kendisinin sebep olduğu ama halkın yaşadığı sorunların üstünü örtmek için “Günah Keçisi” yaratır.
Devletin tüm yönetim araçlarını silah olarak kullanır.
”Ya bana tarafsındır ya da bertarafsındır” diyerek bütün muhalifleri susturur.
Mantık üzerine oturmuş gerçekleri öldürecek inanç temelli hakikatler yaratır.
Post-Truth siyasi dili kullanarak her gün bir çok konu da yalan söyler.
Söylediği yalanları bütün iletişim kanallarında yazacak, söyleyecek ve anlatacak her kesimden “yandaşlar” bulur ve onları en iyi şekilde besleyerek kendisine mahkum “kullanışlı salaklar” oluşturur.
Elindeki gücü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmışsa son bir çaresi kalmıştır; bir yabancı düşman bulur ve savaş çıkartır.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; bir ülkeyi yöneten diktatör yönetici eğer öncekileri yapmışsa, sonuç almışsa ve ülkeyi bir süre yönetmişse ama sonunda on ikinci maddeye gelmişse, bu durum yönettiği toplum için daha önce yaşanan sıkıntılardan farklı ve çok tehlikeli sonuçlar doğuracaktır. Çünkü; diktatör yöneticinin en tehlikeli olduğu an en zayıf olduğu andır.
Yazmak ve anlatmak benden, anlamak sizden. Akıl sağlığınız yerinde olsun.
Sevgiyle…