İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü casusluk soruşturması çerçevesinde savcı karşısına çıktı. Yaklaşık üç saat süren ifadesinin ardından 9 sayfalık yazılı bir savunma verdi.
İmamoğlu ifadesinde şunları açıkladı:
-
Merdan Yanardağ’ı “gazeteci olarak tanıdığını” belirtti.
-
Melih Geçek’i “12 yıldır bildiğini, İSTELCOM’da görev yaptığını” söyledi.
-
Necati Özkan’ı ise “2014, 2019 ve 2024 yerel seçim kampanyalarını yöneten danışmanı” olarak tanıdığını ifade etti.
-
Ancak Hüseyin Gün’ü tanımadığını, 2019’daki söz konusu tebrik ziyaretinde çekilmiş fotoğraflarla sonradan öğrendiğini aktardı.
Savcılığın yönelttiği “Wickr Me” adlı kriptolu mesajlaşma programında “Mr. Mayor” ve “Ekrem Başkan” olarak anılan kişi olup olmadığı sorusuna İmamoğlu, “Bu programı ilk kez duydum. Üyeliğim yok. Yazışmalarla ilgim bulunmamaktadır.” yanıtını verdi. Ayrıca “150 bin kişilik dijital ordu” ifadesiyle ne kastedildiğini bilmediğini, tahmininin “İstanbul Gönüllüleri” olabileceği yönünde olduğunu söyledi.
İmamoğlu, 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’na gönderdiği “veritabanı güvenliği” başlıklı yazıya dair ise “Bu yazı, belediye evraklarının güvenliğini sağlamak amacıyla verilmiştir. Başka bir amacı yoktur.” diye konuştu.
Etkin pişmanlık kapsamında ifadesi alınan Hüseyin Gün’ün iddialarına değinen İmamoğlu, “Gün’ün 15-20 gün içinde tüm seçim kampanyamı yönettiği iddiası akla mantığa aykırıdır. Ben yaklaşık 7 ay süren bir seçim kampanyası yürüttüm. CIA çalışanı olduğu söylenen birinin bana muhafazakârlara nasıl davranmam gerektiğini öğütlemesi hayatın olağan akışına aykırıdır.” ifadelerini kullandı. Son olarak “Casusluk suçu vatan hainliğidir; üzerime atılan suçlama hayatıma hakarettir.” diyerek savunmasını tamamladı.
İfadenin ardından soruşturma sürecinin bir sonraki aşaması takip ediliyor.