Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi (AHBVÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Şahin, son yılların ilgi çeken ve gazetecilikte de kullanılmaya başlanan İnsansız Hava Araçları (İHA) hakkında bilgi verdi.
Esma ALTIN/ANKARA
AHBVÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muzaffer Şahin gazetecilik alanında da kullanılmaya başlanan ve öğrencilerin de büyük ilgisini çeken İHA’lar ile hakkında verdi. Şahin: “Son yılların ilgi çeken bir teknolojisi olan İnsansız Hava Araçları (İHA) diğer adıyla drone’lar, bir çok alanda olduğu gibi gazetecilikte de kullanılmaya başlandı, bu sayede hem gazeteciliğe hem de haber tüketicisi hedef kitleye olgu ve olayları bir başka açıdan izleme imkanı getirdi.” dedi.
‘’GAZETECİLİKTE YENİ BİR BRANŞ’
Drone gazeteciliğinin gazetecilik mesleğinde yeni bir uzmanlık alanı oluşturduğunu ifade eden Şahin drone gazeteciliği hakkında bilgi verdi. Şahin, sözlerine şöyle devam etti; “Gazetecilik ve havacılık disiplinlerinin bir araya geldiği, gazetecilikteki yeni bir branş, yeni bir uzmanlık alanı diyebiliriz. Drone’lar gazetecilikte kullanılmaya başlandıktan sonra drone gazeteciliği adı da yaygınlaşmaya başladı. İngilizce ve Türkçe akademik makalelerde ‘drone gazeteciliği’ kavramına rastlanırken, medya sektöründe ‘drone haberciliği’, ‘drone operatörü’, ‘drone kameramanı’ gibi adlandırmalara da yer veriliyor. 2017’de drone için TDK anketinde ‘uçangöz’ adı daha çok tercih edilmişti, ancak uluslararası ticari adıyla drone yaygın olarak kullanılıyor, kullanıcılar arasında da bu adla daha çok ifade ediliyor. Drone; erkek arı ve vızıltı anlamına geliyor, uçarken çıkardığı ses bir vızıltı gibi. Drone’lar bir çok alanda kullanılmaya başlandı. Gazetecilikte de sıcak gelişmeler, deprem, sel baskınları, yangınlar, patlamalar, trafik, tren ve uçak kazaları, toplumsal olayların yanı sıra doğa, çevre, mimari, turizm konulu haberlerde drone çekimlerine daha fazla tanık oluyoruz.”
Drone’ların hem mali hem de gazetecinin özgün çekim yapabilmesi açısından kolaylıklar sağladığını belirten Şahin şunları aktardı; “Eskiden hava araçlarından, uçak veya helikopterden görüntü çekilirdi, bunların maliyeti çok yüksek olurdu. Bir de kameraman veya foto muhabiri sürekli pilotları yönlendirmeye çalışır, pilotlar ise havacılık kuralları gereği davranmak zorunda kalırlardı, gazeteci ve pilot uyumunun çok iyi sağlanması gerekirdi ve bu çalışma tarzlarında her zaman istenen özgün görüntü sağlamak da mümkün olmayabiliyordu. Şimdi drone uçuşları ve görüntüleri gazeteci gözüyle sağlanabiliyor, yanı sıra bu süreçler daha ucuza mal ediliyor. Türkiye’de drone gazeteciliği uygulamaları her geçen yıl artıyor. Buna öncelikle Anadolu Ajansı (AA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve İhlas Haber Ajansı (İHA) ile TRT’nin drone ile yapılan haberleri örnek olarak gösterilebilir. Özellikle AA bir çok alanda olduğu gibi bu yeni teknolojinin kullanımına hem öncülük etmiştir hem de kendi bünyesinde İHA pilot sertifikalı personelle kullanımı yaygınlaştırmıştır. Bu kurumlarda drone kullanan gazeteciler İHA ticari pilot sertifikası alarak görev yapmaktadırlar.”
Yurtdışında drone gazeteciliği ile ilgili ortak platformların kurulduğunu dile getiren Şahin; “Medya kuruluşlarında çalışan drone gazetecileri ortak platformlarda da bir araya gelmeye başladılar, mesela ABD’de, Professional Society of Drone Journalists ve Drone Journalism Union adıyla kurulan birlikler bu alanda çalışan gazetecileri bir araya getirip drone gazeteciliğine yönelik bilgi alışverişini gerçekleştiriyorlar. Henüz bizde böyle bir birlik veya dernek yok, ancak Foto Muhabirleri Derneği bünyesinde mümkün olabilir.” dedi.
‘İLK VE TEK ÜNİVERSİTEYİZ’
İHA pilotu yetiştirme eğitiminde ilk ve tek üniversite olduklarına dikkat çeken Şahin şunlara değindi; “Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak önceki yıl Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden (SHGM) gerekli prosedürleri tamamlayarak 11 Şubat 2019’da İnsansız Hava Aracı (İHA) Pilotu Yetiştirme Kursu açma yetkisini aldık. Rektör Hocamız Prof. Dr. Yusuf Tekin ve Dekan Hocamız Prof. Dr. Zakir Avşar bu konuda bizlere tam destek verdiler. Türkiye’deki iletişim fakülteleri arasında ilk ve tek olan bu imkanı sağladıkları için Prof. Dr. Yusuf Tekin ve Prof. Dr. Zakir Avşar Hocalarımıza, eğitim süreçlerine dahil olup ders veren kıymetli hocalarımıza buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Kurslarda İHA pilotu yetiştirilerek sertifika ya da diğer deyişle ehliyet veriliyor. Bu kurs programlarında SHGM’nin prosedürleri uygulanıyor. Ders ise akademinin kredili ve özgün eğitici içerikleri ile seçimlik olarak gerçekleştiriliyor.”
İleri teknolojisi ile drone gazeteciliğinin yeni iş imkanları da yarattığına vurgu yapan Şahin şu ifadeleri kullandı; “Bu yüksek teknoloji donanımlı otonom havacılık sistemleri gazetecilik alanında yeni iş fırsatları ve iş alanları oluşturmaya başladı. Bu da ister istemez iletişim fakültelerini etkiledi. Sektöre gazeteci adayı yetiştiren iletişim fakülteleri hem batıda hem ülkemizde programlarına drone gazeteciliği dahil etmeye başladılar. Bazılarında yeni medya bölümleri, bazılarında gazetecilik bölümleri drone gazeteciliği eğitimi veriyor. ABD’de Nebraska-Lincoln Üniversitesi’nde Drone Gazeteciliği Laboratuvarı kurularak araştırma ve eğitim yürütüyor. Missouri Üniversitesi’nde drone gazeteciliği programı açıldı, Georgia Üniversitesi Yeni Medya uygulamalarında drone gazeteciliğine yer verildi. Türkiye’de 2019’dan itibaren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Drone Gazeteciliği seçimlik dersini programa aldık. Bizim dışımızda Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nde Drone Fotoğrafçılığı dersi mevcut, bir de Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Drone Haberciliği adıyla drone gazeteciliği dersleri veriliyor. Bunların yanı sıra, yukarıda belirttiğim gibi SHGM tarafından verilen eğitim yetkisi ile AHBVÜ İletişim Fakültesi İHA Eğitim Koordinatörlüğü tarafından İnsansız Hava Aracı (İHA) Pilotu Yetiştirme Kursları açılıyor.”
Drone gazeteciliğinde ayrı teori ve pratiklerin dahil olduğunu bundan dolayı belli bir eğitimin verilmesi gerektiğini ifade eden Şahin şunları dile getirdi; “Drone gazeteciliğinde iki ayrı disiplinin bir araya geldiğini belirtmiştim. Gazetecilik eğitimi teorik ve pratik anlamda iletişim fakültelerinde veriliyor. Drone gazeteciliğinde işin içine havacılık konusu giriyor, havacılığın teknolojisi, usul ve kuralları dahil oluyor. Bu da karşımıza yeni bir uzmanlık alanını çıkarıyor. İşte bu sebeple yeni bir bakış açısı ile haber için bilgi toplama, fotoğraf ve video çekme konusunda teorik ve pratik eğitimin verilmesi ihtiyacından ders ve kurs programlarının gerekliliği ortaya çıkıyor.”
‘HABERİN ANLATIMINI GÜÇLENDİRİYOR’
Drone’ların habercilik pratiklerine olan katkısına değinen Şahin şunları ifade etti; “Bunlar yeni ve otonom teknolojiler; otonom teknolojiler kendi kendini yöneten sistemleri bünyesinde barındırır. Mesela bir drone ilerlerken karşısına engel çıktığında bunu pilot farketmez ise kendiliğinden karar verip bu engeli aşabilir ya da önceden belirlediğiniz rotada uçuşunu kendi kendine tamamlayabilir, ya da kalkış yaptığı yere bataryasının bitmesine yakın kendi kendine dönüş kararı verip geri gelebilir. Bunlar havacılık teknolojileri bakımından çok önemli gelişmelerdir. Ülkemizde İHA üretiminin hem özel sektörde hem de kamuda gelişmesi ve dünyanın belli başlı ülkeleri ile rekabet eder hale gelmesi çok önemlidir. Bu sistemler daha çok savunma amaçlı olarak geliştiriliyor, gazetecilikte veya diğer alanlarda kullanılan drone’ların da ülkemizde yaygın ve gelişmiş olarak üretilmesi mümkündür, bu alanda girişimciler mevcut. Tekrar drone gazeteciliğine döneyim. Bu üstün teknolojilerle gazetecilik yaparken haber için gereken bilgi, fotoğraf ve video daha kolay bir şekilde toplanabilmektedir. Havadan toplanan bu kaliteli görseller haberin anlatımını daha da güçlendirmekte. Bütün bunlar bir uçak veya helikopterden çekim yapmanın getireceği maliyetin çok çok altında bir maliyet ortaya çıkmaktadır.” dedi.
Drone kullanmanın birtakım sınırlılıkları ve zorlukları olduğunu söyleyen Şahin şunları kaydetti; “Bu yüksek teknoloji ürününü kullanmak tamamen havacılık kurallarına bağlanmıştır, eğitim gerekir, ehliyet gerekir, kullanılan drone’un Sivil Havacılığa kayıt edilmesi ve uçuşlar için izin alınması gerekir. Gazetecilikte kullanılabilecek en küçük boyuttaki drone fiyatları 800 dolardan başlıyor ve devam ediyor. Hava koşullarına yüzde yüz bağlılık var. Dondurucu soğuk, karlı, yağmurlu, fırtınalı havalarda uçuş mümkün değil. Bu nedenle meteorolojiyi takip etme zorunluluğunuz var. Otonom uçuşlar için uydu bağlantı sayısı ve kalitesi de oldukça önemli. Kısacası uçuş prosedürleri, sivil havacılık gereklilikleri ve teknolojik süreçler işin sınırlılığı ve zorluklarıdır. Ancak gazetecilik ve habercilik adına elde ettiğiniz görüntüler haberinize çok önemli destek sağladığında zorluklar çok da sorun değil. Son dönemde batıda da daha çok etik problemler gündeme gelmeye başladı. Konut mahremiyeti ve özel hayatın korunması gibi konularda gazetecilerin oldukça dikkatli olmaları gerekiyor, hem sahada çalışan muhabirin hem de editörlerin ister canlı yayınlarda ister önceden kaydedilen yayınlarda bu etik kodlara daha itina ile yaklaşması gerekiyor.”
EĞİTİM KURSLARINA DEĞİNDİ
Drone Gazeteciliği dersleri ve İHA kursları hakkında bilgi veren Şahin şunları aktardı; “Fakültemizde Drone Gazeteciliği son sınıfta kredili ve seçmeli ders olarak veriliyor. Sertifika verdiğimiz kurs ise bu dersten tamamen ayrıdır. SHGM tarafından verilen eğitim yetkisi ile AHBVÜ İletişim Fakültesi İHA Eğitim Koordinatörlüğü tarafından İnsansız Hava Aracı (İHA) Pilotu Yetiştirme Kursları ayrıca açılıyor, bu kursları tamamlayanlara İHA0(sıfır) ve İHA1 sınıflarında İHA Ticari Pilot sertifikası, bir ehliyet veriyoruz. İHA0 ehliyeti: ağırlığı 500 gr ile – 4 kg arasındaki drone’ların kullanımında geçerli bir sertifikadır. İHA1 ehliyeti ise ağırlığı 4 kg – 25 kg arasındaki drone’ların kullanımında geçerli. Bu ehliyetleri, içeriğini SHGM’nin belirlediği kurs programlarını başarı ile tamamlayanlara veriyoruz. İHA kurslarındaki temel konu başlıklarını şöyle sıralayabilirim; İHA tanıtımı, hava hukuku ve sorumluluklar, hava aracı, uçuş dinamiği ve uçuş prensipleri, meteoroloji, ATC usulleri ve havacılık frezyalojisi, seyrüsefer ve operasyon, kumanda edilebilir sistemler, itki sistemleri, aviyonik sistemler, bakım ve onarım. Bu konular İHA0 ticari pilot kursu için 12 saat, İHA1 ticari pilot kursu için 36 saat teorik eğitim şeklinde uygulanıyor. Kurs programlarında yoğunluğa göre dört ila altı hocamız derslere katılıyor. Salgın nedeniyle üniversitemizde yüzyüze eğitim yapılamadığı için kurs programına ara verdik.”
Öğrencilerin bu yeni alana oldukça ilgili ve meraklı olduklarını gözlemleyen Şahin şunları söyledi; “İletişim Fakültesi bünyesinde eğitim gören öğrencilerimizin konuya ilgili ve meraklı olduklarını gözlemliyorum. Fakültemizin dışındaki diğer fakültelerden de konuya ilgi duyan arkadaşlarımız bizi buluyor. Salgın öncesi dönemde başladığımız kurslara 67 öğrencimiz katıldı, İHA0 ve İHA1 sertifikalarını aldılar. Yine salgın nedeniyle yüz yüze eğitime ara verilmesinden bir hafta öncesinde açacağımız kursa 20 öğrenci ön kayıt yaptırdı, ancak yüz yüze eğitime ara verildiği için, yani bizzat fakülte bünyesinde eğitim veremediğimiz için kursu açamadık. Bu sayılar ilgiye işaret ediyor. Katılımcılarımızın hepsinde de bir ilave beceri elde etme çabası var.”
Drone ve İHA kullanımı için gerekli eğitimlerde hangi aşamalardan geçilmesi ile ilgili bilgi veren Şahin sözlerine şöyle devam etti; “Akademik ders programı ile Sivil Havacılık organizasyonlu kurslar olmak üzere ikili bir ayrımdan sözetmiştim. Fakülteler bünyesinde drone gazeteciliği ile ilgili dersler açmak tamamen akademik süreçlere bağlıdır. Ders önerilir veya teklif edilir, ilgili kurullardan onaylandıktan sonra müfredata alınır. İHA Ticari Pilot Sertifikasının ya da İHA pilot ehliyetinin verildiği kurslar ise tamamen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü organizasyonu ile gerçekleşmektedir. Bugün Türkiye genelinde üniversiteler ve özel eğitim kuruluşlarından oluşan ve SHGM’den izin alan 74 yetkili eğitim kuruluşu bulunuyor. Bunların içinde tek iletişim Fakültesi Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi’dir. İHA pilot ehliyeti vermek üzere kurs açmak isteyenler, ister üniversiteler ister özel kuruluşlar olsun öncelikle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün İnsansız Hava Aracı Sistemleri Talimatı’nı incelemeleri gerekir. Bütün usül ve kurallar burada sıralanmıştır. Esasen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğümüz dünyadaki gelişmeleri çok yakından takip ediyor, hatta bazı batılı ülkelere göre bile daha önde diyebilirim. Mevzuat, eğitim süreçlerinin organizasyonu, haritalama ve izinler, drone kayıtları, amatör ve ticari İHA pilot ehliyetlerinin dijital ortama taşınması ve daha bir çok hususta çok başarılı, iftihar edilecek bir kurumumuzdur.”
‘YENİ BİR BAKIŞ AÇISI’
Gazeteciliğin geleceği açısından drone’ların ne gibi katkıları olacağını yorumlayan Şahin şunları dile getirdi; “Gazeteciliğin geleceğinde robotik ve otonom sistemlerin daha çok devreye gireceğini bekleyebiliriz. Robotik uygulamalar deprem veya ekonomik veri içeren veya spor müsabakaları gibi sonuçları aktaran konularda giderek kullanıma giriyor, drone da aynı şekilde havadan erişimi mümkün olan her konuda daha çok kullanılıyor. Doğal afetler, sel felaketi, yangın, uçak kazası ve toplumsal olaylar gibi sıcak gelişmelerin yanı sıra özel haber çalışmalarında; doğa, turizm, arkeoloji, bazı spor dallar gibi konularda daha çok kullanılıyor. Faydasına gelince; yeni bir bakış açısı ile olgu ve olayları izlemek oldukça cazip. Üreten için de tüketen izleyici için de bu cazibe, ilgi çekicilik geçerli. Drone ile üretilen haberlere editörlerin ilgisi daha çok. Kuşbakışı çekimler haberin değerini, etkisini ve ilgisini daha da artırıcı bir özellik taşıyor.”
Literatür bakımından drone gazeteciliği ile ilgili yayınların arttığını ifade eden Şahin şunları aktardı; “Geçen birkaç yıl içinde Drone ve Gazetecilik, Drone Fotoğrafçılığı adıyla İngilizce kitaplar yayımlandı. Bu konuda yazılan Türkçe ve diğer dillerde makaleler de yayınlanıyor ve sayıları giderek artıyor. Drone’un gazetecilikteki kullanım pratikleri ile eğitim süreçlerinde edinilen tecrübeler alana daha çok girdi sağlayacaktır. Akademisyenlerimizin, öğrencilerimizin ve profesyonel drone kullanıcılarının alana olan katkısı her geçen gün artacaktır.”
Gazeteciliğin işlevleri açısından drone gazeteciliğinin katkılarını değerlendiren Şahin; “Öncelikle yeni bir bakış açısı diyebilirim. Görsellerdeki estetik ve teknik haber değerini artırıyor ve zenginleştiriyor. Bazen ulaşılamaz olan yerlere drone sayesinde erişerek habere destek katkısı artırılıyor. Japonya’da tsunami sonrası nükleer santrala kimse yaklaşıp fotoğraf çekemedi ama drone ile çekimler yapılabildi. Düşen bir uçağa veya bir tren kazasına anında yetişen gazeteci drone ile çektiği görüntü ile kapsayıcı bilgileri nakledebiliyor. Bir doğa güzelliği, özgün mimari eserlerle ilgili haber yaparken drone ile çekilen videodan yararlanmak çok önem taşıyor. Sadece basılı gazeteleri düşünmeyelim ki onlara da önemli haber fotoğrafları bu yolla sağlanıyor, onun dışında yeni medyada, internet gazeteciliğinde fotoğraf, ses ve videoların kullanıldığı çoklu ortamlar mevcut. Haberini okuyup, fotoğrafına bakıp, videosu izlenen haberler sunulan görsel zenginlikle daha ilginç hale geliyor. Drone’un gazeteciliğe sağladığı katkıların çok fazla olduğunu ifade edebilirim.” dedi.Son olarak ileri teknolojileri sayesinde drone ve İHA’ların havacılık tarihimiz için önemli bir yere sahip olduğunu belirten Şahin; “İHA veya drone gibi yüksek teknoloji ile üretilen insansız hava araçlarına gençlerimizin merakını Teknofest’lerde görmek mümkün. Havacılık büyük bir tutku; 1632’den akıllarda iz bırakan havacılık bilgini Hazerfan Ahmet Çelebi’nin Galata’dan Üsküdar’a 3,5 kilometre havada süzülerek uçması, 1633’te Lagari Hasan Çelebi’nin roketle dikey uçuş gerçekleştirmesi, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında uçak üretimimiz, bugün eriştiğimiz İHA tekonolojisi ve İHA üretimlerimiz havacılık tarihimiz için çok önemli mihenk taşlarıdır. Atatürk’ün veciz sözünü hep hatırlayalım; İstikbal Göklerdedir.” ifadelerini kullandı