Bir gün bir uçak dolusu hayvan uçma deneyimi yaşamak için bir uçağa binerler ve uçak havalanır....
Bir gün bir uçak dolusu hayvan uçma deneyimi yaşamak için bir uçağa binerler ve uçak havalanır. Hayvanlar kendi aralarında sohbet ederken, karga muziplik olsun diye uçaktaki hosteslere laf atmaya başlar. Diğer hayvanların uyarılarına rağmen karga laf atmaktan geri kalmaz ve bu davranışını sürdürür. Karganın yaptığı bu davranışlardan dolayı her hangi bir ceza almadığını gören eşek de, kargaya uyarak benzer davranış göstermeye ve hosteslere laf atmaya başlar.
Bir süre sonra diğer hayvanların şikayeti üzerine güvenlik gelir ve eşek ile kargayı uçağın kapısını açarak aşağıya atarlar.
Eşek daha ne olduğunu anlayamadan başına gelen bu olaydan oldukça şaşkın bir şekilde binlerce metre yukardan aşağıya düşerken, karga uçarak yanına gelir. Karga halinden memnundur ve uçakta yaptığı muzipliği yine havada uçarken devam ettirmektedir.
Panik içinde çırpınarak aşağıya düşen eşek, biraz önce uçağın içindeyken ona uyarak ve onun gibi hareketler yaptığı kargaya sorar; “Ben ne yapacağım şimdi?”
Karga cevap verir: “Eee, sen de madem uçmayı bilmiyordun, neden eşeklik ettin o zaman?”
Bu hikayedençıkarılacak ilk sonuç kanımca şu olmalıdır; uzmanı olduğun konu da konuş fakat uzmanı olmadığın ve donanımlı olmadığın konu da ise konuşma. Eğer donanımlı, bilgili, tecrübeli ve uzmanı olmadığın konu da konuşursan, eşeklik yapmış olursun.
Öyle bazı insanlar var ki; özellikle siyasette, kişi sanki on üniversite bitirmiş, bir o kadar master ve doktora yapmış gibi hemen her konu da konuşur. Kişinin bu dünyayla ilgisi olsun olmasın her konu da söyleyecek bir şeyi mutlaka vardır.
Söyleyeceklerinin ise yanlış yada doğru olup olmadığı onun için hiç mi hiç önemli değildir. Çünkü o, zaten söylediklerini doğru olarak algılamakta ve doğru şeylermiş gibi de çevresine satmaktadır.
Bu kişiler genellikle kendilerini olduklarından fazla göstermeye isteklidirler ve “Ne oldum!” delisidirler.
Bu tür insanları bugünün Türkiye’sinde televizyon kanallarındaki tartışma programlarında bolca görebilirsiniz.
Bu kişilerin ya paraları fazladır ya da otoriter güçleri. Çünkü; her iki kaynaktan gelen güç, bu güçlerden birine yada her ikisine birlikte sahip olan insanları içinde bulundukları toplumda ki diğer insanlarca dokunulmaz yapar.
Konuşurlar ve dinlendiklerini sanırlar ve dinlendiklerini sandıkları için durmadan konuşurlar. Ne zaman ki kendilerinden üstün bilgilere sahip ve konusunda uzman olan bir kişi ile karşılaşırlar, işte o zaman en azından kendileri anlamasalar bile çevrelerindeki diğerleri bu kişinin daha önce yaptığı “eşeklikleri” çok iyi anlarlar. Bu kişiler böyle anlarda ise susmamak için hemen şunu yaparlar; o ortamdan hemen kalkarak uzaklaşırlar yada kendisinden daha uzman olan diğer kişiye kayıtsız kalarak onu umursamazlar.Yani daha önce yaptıkları ve belki de artık uzmanı oldukları “eşekliklerine” eşeklik katarlar.
Düşünceniz “Ne söylediğinizi”, hareketleriniz ise “Nasıl söylediğinizi” belirler.
Düşünceleri yanlış fakat hareketleri doğru insanlar, düşünceleri doğru fakat hareketleri yanlış insanlardan daha çok kabul görürler. Hareket, düşünceden daha fazla etkileme gücüne sahiptir. Hareketin beden dili, her zaman kelimelerin anlatım dilinden daha çok gerçekçidir. Çünkü; insanlar “Ne söylediğinizden” daha çok “Nasıl söylediğinize” önem verirler ve ne düşündüğünüze değil, nasıl hareket ettiğinize bakarak düşüncenizi değil, davranışlarınızı ödüllendirirler.
Unutulmamalıdır ki; her insanın belli bir davranışı yapma özgürlüğü kadar o davranışın sorumluluğunu da üstlenme yükümlülüğü vardır. Yaptığı davranışın sorumluluğunu almayan ve bu sorumluluktan kaçarak ileri düzeyde pişkin bir tavır sergileyen kişi ise “eşeklik yapmış” sayılır.
Düşünceler; kişinin tutumunu ve davranışlarını belirler. Kişi neyi düşünüp neyi düşünmeyeceği konusunda özgür olduğu için, her insan düşündüğü şeylerin ve o düşüncelerin yönlendirdiği davranışların sonucundan da yine kendisi sorumludur. Hikayenin başında ki eşek ile karga arasında ki diyalogda, karga`ya uyarak eşeklik etmiş olan ve boşlukta yere düşerken karga`ya“Ben ne yapacağım şimdi?”diye soran eşeğin durumunu böylesi bir bakış açısıyla değerlendirmekte fayda vardır. Çünkü; uçmasını bilen ve yaptığı davranışın sonucunda da başına gelecekleri önceden kestirerek hareket eden karga kendini kurtarırken, kargaya uyarak onun gibi davranış geliştiren eşek ise uzmanı olmadığı konu da ve ortamda çaresizce yere düşerek o korkunç sona yaklaşmaktadır.
Bu sebeple; davranışın sorumluluğu yapana aittir ve bu yazının ana mesajını anlamayıp tersini yapanların durumunu ise yine bu yazının başlığı çok iyi açıklamaktadır.
İlhan Ürkmez