Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Ali Şehirlioğlu, tutuklu Genel Başkan Ümit Özdağ için Ankara’da Adalet Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yaptı. Parti üyeleri ve destekçileri, Özdağ’ın serbest bırakılması talebiyle toplandı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı eylemde, herhangi bir olay yaşanmazken, açıklama olaysız şekilde sona erdi.
Adaletin bir an önce yerini bulmasını istediler!
Parti yetkilileri, “adaletin bir an önce yerini bulması” çağrısında bulundu. Prof. Dr. Şehirlioğlu tarafından okunan açıklamada, Ümit Özdağ’ın tutukluluğunun 86. gününde “hukuksuzluğa” dikkat çekildi. Açıklamada, Özdağ’ın yanında resmi polis memurları varken gözaltına alındığı, ilaçlarını almadan İstanbul’a götürüldüğü ve asılsız suçlamalarla tutuklandığı ileri sürüldü. Dokuz sayfalık iddianamenin hazırlanmasının 77 gün sürdüğü belirtilirken, ilk duruşmaya kadar toplamda 144 gün tutuklu kalacağına dikkat çekildi.
Şehirlioğlu tarafından yapılan tam açıklama şu şekilde; “Zafer Partisi Genel Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ümit Özdağ’ın esaretinin 86’ncı gününde Adalet Bakanlığının önündeyiz. Ümit Özdağ yanında 3 resmi polis memuru varken “operasyon” ile gözaltına alındı. İlaçlarını almasına izin verilmeden apar-topar İstanbul’a kaçırıldı. Ve FETÖ dönemini anımsatan bir şekilde “suç uydurulup” tutuklandı. Ardından, dokuz sayfa ama içi boş bir iddianame için 77 gün geçti…Şimdi ilk duruşmaya kadar “144 gün” demir parmaklıklar arkasında rehinsin deyip, tutukluluğu cezaya dönüştürüyor, Ve Düşman Ceza hukuku uyguluyorlar… Değerli Yurttaşlarım,
Sayın Ümit Özdağ niçin esir alındı?
Özdağ, 22 Ekim’de başlayan yeni Açılımla; Öcalan teröristinin salıverilmesinin, Meclis’e gelip konuşabilmesinin, PKK teröristlerine af çıkarılmasının, Ve yeni bir anayasa ile devletimizi etnik temelde bölme girişimlerinin önündeki en ciddi engel olduğu için esir alındı. Özdağ, kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıktığı için içeri alındı. Özdağ, Sakarya ve Dumlupınar’da atalarımızın kanıyla kurulan cumhuriyetimizin, kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve Emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alındı. Bu nedenle onun esareti; Milletine sadakat ve devletine hizmettir! Onun tutsaklığı; milli üniter laik devletin sigortasıdır, Onun mahpusluğu; Atatürk Çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır! Bu nedenle, onun Silivri’deki mevcudiyeti; Hem Türk devleti ve Türk milletine bağlılığın bir nişanesi, Hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur!
Ümit Özdağ’ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket mücadelesinin “Son kalesi”, Zafer Partisinin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve desteğiyle, artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlı! İşte burada, Adalet Bakanlığı önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz: Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz, Öcalan’ın gelip Gazi Meclisimizi kirletmesine izin vermeyeceğiz, Etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine Bilim, Birlik ve Barış diyeceğiz,
Bilinmeli ki; hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayet her birimiz birer Ümit Özdağ’ız Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz! Gücümüzü şanlı tarihimizden, Türklük kültür, bilinçve şerefinden ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. Burada, Sizden Adalet Dilendiğimizi Sanmayın! Adalet hakkımızdır!Buraya daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik. Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir. Ve yine bilinmeli ki; Zafer Büyük Türk Milletinin olacak! Bizi öldürmeden susturamazsınız! Ne Mutlu Türküm Diyene”