Ankara

“Yaşanmamış Tarihe Notlar: Habip Aydoğdu ile Belleğin Kıyılarında” Cermodern’de

Habip Aydoğdu’nun 25 yıla yayılan sanat yolculuğundan izler taşıyan “Yaşanmamış Tarihe Notlar: Habip Aydoğdu ile Belleğin Kıyılarında” sergisi, CerModern’de sanatseverlerle buluştu.

GONCAGÜL KONAŞ

Sanatçı Habip Aydoğdu’nun 2000 yılından 2025’e uzanan üretimlerini bir araya getiren “Yaşanmamış Tarihe Notlar: Habip Aydoğdu ile Belleğin Kıyılarında” başlıklı sergi, Ankara CerModern’de açıldı. Küratörlüğünü Mustafa Ağatekin’in üstlendiği sergi, sanatçının resimlerinde yazı ile görsel arasındaki diyaloğu öne çıkaran 119 eserden oluşuyor. Ağatekin, Aydoğdu’nun sanatsal yaklaşımını “resmin yetmediği yerde yazmak” olarak tanımlarken, serginin geleceğe bırakılmış bir not niteliği taşıdığını vurguladı.

“119 PARÇADAN OLUŞAN GENİŞ BİR SEÇKİ”

Serginin küratörü Mustafa Ağatekin, serginin kapsamına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Sergi, yaklaşık 119 parçadan oluşan geniş bir seçki aslında. Bu seçki kronolojik olarak 2025 yılıyla 2000 yılına kadarki bir zamanı içeriyor. Bu zaman aralığının bir hikâyesi var ki serginin kurgusu da bunun üzerine inşa ediliyor.”

Ağatekin, sanatçının 2000’li yıllardan itibaren eserlerinde yazıyı daha görünür bir şekilde kullanmaya başladığını belirterek, “2000’li yıllardan itibaren Habip Aydoğdu’nun resminin içerisinde metinler, yazılar çokça yer almaya başlıyor. Kariyerinde 2000 öncesinde de ajandalar, günlükler gibi metin kullandığı üretimleri var ama bunlar tuval resminin içinde değil. 2000’lerden sonra tuvalin içerisine girmeye başlıyor” diye konuştu.

“RESMİN YETMEDİĞİ YERDE YAZIYORUM”

Sanatçının kendi ifadelerine de değinen Ağatekin, “Sanatçı söyleşilerinde ‘resmin yetmediği yerde yazıyorum’ diyor. Ama bana göre kendisi aslında tuvallerle dertleşiyor gibi yazıyor. Okuduğunuzda bazı yazılar seçilebiliyor, bazıları seçilemiyor. Ama baktığınızda endişelerini, kaygılarını, kendi coğrafyasına ve yaşamına dair içsel dertleşmelerini görüyorsunuz” dedi.

SERGİDE ‘RESME ŞİİRİ GÖMMEK’

Aydoğdu’nun sanatında yazının ve şiirin özel bir yeri olduğunu vurgulayan küratör, “Sanatçının kariyerine baktığınızda sanatsal yolculuğu boyunca şiirle, şairlerle diyalogu hep olmuş. Pek çok şiir kitabının resimlemesini yapmış. 2012’de İzmir’de açtığı ‘Bir Kan Kırmızı’ sergisinde, şair Adonis resimlere kendi şiirlerini yazmıştı. Aydoğdu ise o sergide ‘resme şiiri gömmek’ ifadesini kullanmıştı” sözleriyle bu yakınlığı aktardı.

Ağatekin, Aydoğdu’nun yazıları görünür ya da örtük biçimde eserlerine taşımasını ise şöyle yorumladı: “Bunları bir şair gibi göstermek istemiyor. Bir ressamın bakış açısıyla resmin içine yerleştiriyor. Yazıların örtük kalmasının bence bir anlamı da bu.”

“YAŞANMAMIŞ TARİHE NOTLAR, GELECEĞE SÖYLENMİŞ SÖZLER”

Serginin ismine de açıklık getiren Ağatekin, “Sanatçı hep bir sonraki döneme bir şey söylüyor. Dolayısıyla da aslında ‘yaşanmamış tarihe not’un esprisi, geleceğe Habip Aydoğdu’nun bıraktığı notları içeriyor” ifadelerini kullandı.

ANKARA’NIN SANAT ORTAMINA DAİR

Küratör Mustafa Ağatekin, Ankara’daki sanat ortamını da değerlendirerek şunları söyledi:
“Ankara’daki sanat hayatının sirkülasyonunu çok zayıf bulduğumu söyleyemeyeceğim. Etkili sergiler açılıyor. Özellikle son yıllarda CerModern nitelikli büyük proje sergileri açıyor. Birazcık çıtayı yukarı çekiyor. Bu tarz mekânların ve bu tarz sergilerin niteliklerinin yukarıya taşınması, daha doğru bir ilerleyiş olacakmış gibi geliyor.”

Ankara izleyicisinin yaklaşımını da aktaran Ağatekin, “Bence herkes kendi bağlamına ya da kendi içsel dünyasına yaklaşıyor aslında. Ankara seyircisinin her zaman entelektüel bir yatkınlığı vardı” dedi.

“40 YILI AŞKIN SANAT HAYATI, ANKARA’DA YOĞRULDU”

Habip Aydoğdu’nun sanat yaşamının Ankara ile güçlü bağlarına değinen küratör, “70’li yaşlarına gelmiş bir ressamdan bahsediyoruz. 40 yılı aşmış bir sanat hayatından bahsediyoruz ve bunun çoğunda hep Ankara’da üretmiş. Atölyesi burada çünkü. Çok önemli sergiler açtı Ankara’da. En son 2023’te açmıştı, ama bu sergi ondan çok daha kapsamlı” ifadelerini kullandı.