Ankara

Türkiye ve Mısır Dışişleri Bakanları Ortak Bildirisi duyuruldu!

TÜRKİYE ve Mısır Dışişleri Bakanları Ortak Bildirisi'nde, Gazze Şeridi'nde ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştırma konusunda iş birliğini sürdürme kararının alındığı belirtildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Bedir Abdulati, Türkiye ve Mısır arasında düzenlenen Ortak Planlama Grubu (OPG) toplantısı kapsamında dün Ankara'da bir araya geldi. Toplantının ardından 'Türkiye-Mısır Dışişleri Bakanları Ortak Bildirisi' açıklandı. Türkiye ve Mısır Cumhurbaşkanları tarafından 14 Şubat 2024’te Kahire'de imzalanan Ortak Bildiri'de, Dışişleri Bakanları tarafından eş başkanlık edilen OPG mekanizmasının, Türkiye ve Mısır Cumhurbaşkanlarının eş başkanlık edecekleri bir sonraki Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi (YDSK) toplantısının zemininin hazırlanması amacıyla öngörüldüğü belirtildi. Her iki tarafın, OPG toplantısı sırasında, ikili ilişkileri derinleştirmeye ve kapsamını genişletmeye odaklandığı ve bu maksatla çalıştığı kaydedilerek, "İki ülkenin ilgili makamları arasında müzakere edilmekte olan anlaşmaların durumunu gözden geçirmiştir. İki bakan, baş başa görüşmeleri ve heyet toplantılarında, iki Cumhurbaşkanının belirlediği vizyon çerçevesinde Türkiye ile Mısır arasındaki ikili ilişkilerin olumlu ivmesini güçlendirme ve daha da geliştirme konusundaki kararlılık ve bağlılıklarını yeniden teyit etmişler, Türkiye Cumhuriyeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti arasında 2024 yılının eylül ayında Ankara’da düzenlenen YDSK toplantısının sonuçlarının takibini yapmışlar, ekonomik ve ticari ilişkiler ile endüstriyel iş birliğinin güçlendirilmesi için her iki ülkenin ilgili makamları arasındaki koordinasyonu sürdürme konusunda kararlılıklarını yinelemişlerdir. Her iki ülkede daha elverişli bir yatırım ortamı sağlanmasını teminen, daha fazla teşvik yaratılması ve işlemlerin hızlandırılması için olabilecek idari engellerin aşılmasına yönelik çözümler üzerinde çalışılması yollarını ele almışlar, ikili ve bölgesel düzeyde, bütüncül bir yaklaşımla ekonomik ve güvenlik ilişkilerini daha da geliştirmek için gerekli adımları atmayı kabul etmişler, 2025 yılını Türkiye ile Mısır arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 100'üncü yıl dönümü olarak idrak etmiş ve iki ulus arasındaki karşılıklı kardeşçe muhabbeti teyit etmişlerdir" denildi.

'BARIŞI SAĞLAMA KONUSUNDA ABD İLE ORTAKLIĞIN ÖNEMİNİ VURGULANDI'

İki ülke dışişleri bakanlarının, söz konusu iş birliği alanlarında ilerleme sağlamak ve iki Cumhurbaşkanı tarafından bir sonraki YDSK toplantısının başarılı ve verimli geçmesi için verilen görevi yerine getirmek amacıyla, verimli ve etkili bir koordinasyon sağlamak için gerekli tüm önlemleri alacaklarını ve bu yönde her türlü çabayı göstereceklerini teyit ettiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

"İki bakan ayrıca, ortak ilgi alanına giren bölgesel meseleleri de görüşmüştür. Bu bağlamda, bakanlar Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald J. Trump’ın liderliğini ve Gazze’deki savaşı sona erdirmek için gösterdiği samimi çabaları takdir etmiş ve bölgede barışı sağlama konusunda ABD ile ortaklığın önemini vurgulamışlardır. Bakanlar, 29 Eylül 2025 tarihli Gazze’de İhtilafı Sonlandırmak için Kapsamlı Plan’ın ardından, 13 Ekim 2025 tarihli Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi’nde elde edilen kazanımları memnuniyetle karşılamış ve bu başarıları sürdürme taahhütlerini yinelemişlerdir. Filistin halkına güçlü desteklerinin altını çizmiş ve uluslararası toplumun, Mısır’ın 2025’te ev sahipliği yapması beklenen Gazze’nin Erken Toparlanması ve Yeniden İmar Konferansı’na aktif katılım ve katkı sağlaması çağrısında bulunmuş ve Mısır’ı bu önemli konferansı düzenlediği için tebrik etmişlerdir. Gazze’deki acıları hafifletmek için güçlü desteklerini yinelemiş ve Gazze Şeridi’nde ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştırma konusunda iş birliğini sürdürme kararı almışlardır. Batı Şeria ve Gazze’deki Filistin topraklarının birliğini teyit etmiş ve Filistin yönetiminin rolünü vurgulamışlardır. Ayrıca, Filistin yönetiminin, koşullar elverdiğinde, Gazze Şeridi’ndeki sorumluluklarını yerine getirmeye dönüşünü kolaylaştıracak şekilde yapılmakta olan reformları takdir etmişlerdir. 1967 sınırları temelinde, iki demokratik ve egemen devletin güvenli ve tanınmış sınırlar dahilinde barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı ve Doğu Kudüs'ün Filistin Devleti'nin başkenti olduğu iki devletli çözümün gerçekleştirilmesinin gerekliliğini vurgulamışlardır."

'SURİYE'DE İSTİKRAR VE GÜVENLİĞİN SAĞLANMASININ ÖNEMİ VURGULANDI'

Toplantıda ayrıca, tutarlı, eş güdüm içerisinde ve ilkeli bir iş birliği ile terörizmle mücadelenin önemine vurgu yapıldığı işaret edilerek, şunlar kaydedildi:

"Kardeş Suriye halkının barışçıl, güvenli ve müreffeh bir geleceğe kavuşması için kapsayıcı bir siyasi sürecin başarıyla sonuçlandırılmasına yönelik çabalarına karşılıklı desteklerini yinelemişler ve terörizmin her tür ve tezahürüyle mücadele ederek, Suriye topraklarının komşu ülkelerin ve bölgenin güvenliği ile istikrarı için bir tehdit kaynağı haline gelmemesini sağlarken, Suriye'nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğinin korunması temelinde ülkede istikrar ve güvenliğin sağlanmasının önemini vurgulamışlardır. Suriye halkının sahadaki yaşam koşullarını iyileştirmek için insani yardım, erken toparlanma ve yeniden imar yardımlarını artırma hususunda uluslararası topluma çağrıda bulunmuşlardır. Afrika Boynuzu’nda istikrarın korunmasının önemini vurgulamışlardır. Somali Federal Cumhuriyeti'nin birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne olan kararlı desteklerini ve terörle mücadelesinde Federal Hükümete desteklerini yinelemişler, tüm ilgili uluslararası ortakları AUSSOM’un sürdürülebilir ve öngörülebilir finansmanını temine teşvik etmişlerdir. Sudan’da devam eden ve ülke genelinde yıkıcı insani sonuçlara yol açan çatışmaya ilişkin üzüntü ve endişelerini dile getirerek, Sudan’ın egemenliği, toprak bütünlüğü ve kamu düzenine olan bağlılıklarını yinelemişlerdir. Türk tarafı, Sudan’da barış ve istikrarın sağlanması için QUAD’ın gösterdiği çabaları memnuniyetle karşılamıştır. Libya’nın istikrarını, güvenliğini ve egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini korumak için ortaklaşa çalışacaklarını ve başta BM Yol Haritası olmak üzere, bu konudaki uluslararası çabaları destekleyeceklerini teyit etmişlerdir. Doğu Akdeniz’i refah ve istikrar bölgesi olarak gören ortak vizyonlarını yeniden vurgulamışlardır. İkili ve bölgesel bağlantısallığın artan önemini kabulle, mevcut iş birliğini geliştirme ve enerji ile ulaştırma alanlarında yeni projeleri destekleme konusundaki iradelerini teyit etmişlerdir." (DHA)