Gündem

Türk Tarihinde unutulmaz bir anı

İzmir'in Menemen ilçesinde 23 Aralık 1930 tarihinde gerçekleşen Menemen Olayı, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine koyu bir iz bırakmıştır. Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, cumhuriyet karşıtı bir grup isyancı tarafından öldürülmüş, olayın ardından ise devletin sert tepkisi ve yargılamalar gündeme gelmiştir.

Mustafa Fehmi Kubilay'ın genç yaşta yaşamını yitirdiği olay, Menemen İsyanı olarak da bilinir. Giritli Mehmet'in liderliğindeki şeriat isteyen isyancılar, 7 Aralık'ta başlayan bir dizi olayın ardından 23 Aralık sabahı Menemen'e girmiş ve belediye meydanında şeriat ilan etmeye kalkışarak Kubilay'ı öldürmüşlerdir.

Askeri birliklerin hızlı müdahalesi sonucu isyan bastırılmış, liderleri Derviş Mehmet yaralanarak yakalanmıştır.

Olayın devlet tarafından sert bir şekilde karşılanması, 27 Aralık'ta İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Ordu Komutanı Fahrettin Paşa'nın İstanbul'a giderek Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e bilgi vermesiyle netlik kazandı. Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir merkez ilçelerinde bir ay süreyle sıkıyönetim ilan edildi. Yargılamaların ardından, ölüm cezası verilen 37 sanığın cezaları 3 Şubat 1931'de infaz edildi.

Kubilay'ın öldürülüşü, Türk toplumunda derin izler bıraktı. Her yıl 23 Aralık'ta Kubilay Olayı anma törenleriyle hatırlanmakta ve olayla ilgili makaleler yayımlanmaktadır.

Menemen Olayı ve Kubilay'ın Şehadeti

Mustafa Fehmi Kubilay Kimdir?
Mustafa Fehmi Kubilay, 1906 yılında Adana'nın Kozan ilçesinde Giritli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Hüseyin, annesi Zeynep olan Kubilay, 1930 yılında İzmir'in Menemen ilçesinde asteğmen rütbesiyle askerlik görevini yerine getirirken, 23 Aralık 1930'da Derviş Mehmet'in liderliğindeki bir grup isyancı tarafından cumhuriyet karşıtı bir hareketle öldürüldü.

Menemen Olayı'nın Arka Planı


Menemen Olayı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1925 yılındaki Şeyh Said İsyanı'ndan sonra yaşadığı ikinci büyük irtica girişimidir. Olayın merkezinde, şeriat isteyenlerin lideri olduğunu iddia eden Giritli Mehmet (Derviş Mehmet) bulunmaktadır.

Olayın Gelişimi


7 Aralık'ta Manisa'dan yola çıkan Derviş Mehmet, 23 Aralık sabahı Menemen'e girerek belediye meydanında yaklaşık yüz kişilik bir kalabalıkla toplandı. Şeriat ilan etmeye kalkışan Derviş Mehmet ve silahlı müridleri, olaya müdahale etmeye çalışan Kubilay'ı, ardından da mahalle bekçileri Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki'yi öldürdüler.

Askeri birliklerin hızla müdahale etmesiyle olay bastırıldı. Derviş Mehmet de yaralanarak yakalandı. Kaçanlar ise tutuklandı ve ilişkisi olanlar hakkında kovuşturma başlatıldı.

Devletin Tepkisi ve Yargılama


27 Aralık'ta İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve Ordu Komutanı Fahrettin Paşa, olay hakkında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e bilgi vermek üzere İstanbul'a gitti. Mustafa Kemal, olaya ilişkin olarak "Mürtecilerin (gericilerin) gösterdiği vahşet karşısında Menemen’deki ahaliden bazılarının alkışla tasvipkar bulunmaları bütün cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir hadisedir." ifadelerini kullandı.

31 Aralık 1930'da toplanan bakanlar kurulu, Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir merkez ilçelerinde bir ay süre ile sıkıyönetim ilan etti. Sıkıyönetim komutanlığına 2. Ordu Kumandanı Fahrettin Paşa (Altay) atandı.

Olayın yargılanması, 105 sanığın katıldığı mahkeme tarafından 15 Ocak 1931'de başladı. 37 sanığa ölüm cezası verildi, diğer sanıklara çeşitli hapis cezaları uygulandı. TBMM Genel Kurulu, 2 Şubat 1931'de cezaları onayladı, ve ölüm cezaları 3 Şubat 1931'de infaz edildi.

Sıkıyönetim, 28 Şubat 1931’de Manisa ve Balıkesir’den, 8 Mart 1931'de de Menemen’den kaldırıldı.

Toplumsal Etkileri


Kubilay'ın öldürülüşü sadece devlet katında değil, toplumda da büyük etki yarattı. Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, o dönemde yaşadıklarını ve hissettiklerini anlatarak, olayın genç subayın hunharca şehit edilmesinin derin izler bıraktığını belirtti.

Her sene 23 Aralık'ta Kubilay Olayı ile ilgili çeşitli yayın organlarında makaleler yayımlanmakta, olay lanetlenmekte ve Kubilay için anma törenleri düzenlenmektedir. Menemen Olayı'nın izleri, Türk toplumunun belleğinde hala canlı bir şekilde yer almaktadır.