Timora Sanat Galerisi'nde usta sanatçı Yusuf Taktak'ın "Dönüşüm" adlı Sola Sergisi, başkentli sanatseverlerle buluştu. Timora Sanat Galerisi'nde gerçekleşen sergiye katılım oldukça yoğun olurken, etkinliğe sanat aşığı pekçok vatandaş yakından takip etti.
"Resim illegal bir şeydir aslında!"
Daha sonra sözü olan usta sanatçı Yusuf Taktak'ın resim sanatına başlama hikayesini şöyle anlattı: "Daha önce de benim sanatla hep bir bağım olmuştur. İlkokulda bir resim öğretmenim vardı. O zamanlar tüm öğretmenler her şeyden anlardı. Bizim okulda da bir müzik öğretmenimiz vardı. Bir gün müzik yaparken Yusuf senin kulağın çok iyi dedi. Babana söyle sana Mandolin alsın dedi. Bende dinine düşkün bir ailede büyüdüm. Öğretmenin dediğini direk babama söyledim. Çünkü övgü almıştım, mutlu olmuştum. Babam da sert bir ifadeyle bana zındık mı olacaksın dedi? Sonra anladım ki müzik legal bir şey. Herkesin müzikle uğraştığını ve yaptığını bileceksiniz. Resim ise illegal bir şey aslında. Yani resim yaptığını kimse bilmez farketmez. Bu sebepten sonra resim alanına yönelme kararı aldım." diye konuştu.
"Çünkü bana kimliğimi ve kişiliği gösterdi"
Resim alanına yönelme kararını öğretmenine borçlu olduğunu vurgulayan Taktak cümlelerini şöyle sürdürdü: "Resim öğretmenime çok saygı ve sevgi duyuyorum. Çünkü bana kimliğimi ve kişiliğimi gösterdi. Derse ilk geldiği gün, bizden kendi portre çizmemizi istedi. Tüm arkadaşlarım kağıttaki çizdiği nesneyi kendine benzetmeye çalıştı. Ben ise kağıdımı 8 parçaya bölerek, o parçaların her birine yüzümde bulunan organlarımı çizdim. Öğretmen gelip benim önümde durdu. Eyvah dedim içimden, bana tokat atacağını düşündüm. Daha sonra bana dönüp, arkadaşlarının yaptığı resim, senin yaptığın şey bir sanat dedi."
"Bence Sanat bir kavram yaratmaktır"
Sanatın kendi için ne ifade ettiğini misafirlere anlatan ressam Taktak'ın cümleleri şöyle: "Bence sanat kavram yaratmaktır. Olmayan bir şeyi oldurmaktır. Bu serginin başlığında olduğu gibi dönüşmektir. Ben sizi görüyorum. Sizi bir kez daha çizsem, evet aynısını çizebilirim. Bunun bir anlamı olmaz. Buna duygusal olarak ne katıyorum bu önemli bence. Lise zamanlarında duygu ve düşüncelerinizi bir kompozisyon anlatın derlerdi. Resmen o klasik ve ilkel anlatımıyla bende bunu ortaya koyuyorum. Üniversite eğitim alırken, Adnan Çöker'in öğrencisiydi. İnsan figürüyle uzun yıllar uğraştım. İnsan figürünü çok iyi bilirim. Ama sonra fikrim değişti. Gerçeklikten çok, duygu sanat alanında daha ön planda tutulmalı. Çünkü resim sanatı da şiir gibidir. Şiirde de simgeler ve imgeler kullanılır. Bütün ressamlar da bu vardır. Yola bu düşünceler çerçevesinde çıktım." dedi.
Etkinlik, konuşmanın ardından yiyecek ve içecek ikramı sonrası sona erdi.
Sanatçı Yusuf Taktak kimdir?
Yusuf Taktak 1951 yılında Bolvadin'de doğdu. 1974'te istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisinden mezun oldu. Eğitimini Avusturya Salzburg Akademisi'nde sürdürdü. 1976- 1992 yılları arasında İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Arşiv bölümünde ve İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1999'da Yeditepe Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Halen İstanbul'da yaşamakta ve çalışmalarını atölyesinde sürdürmektedir.
Taktak'ın eserlerinde, imgeler bir estetik öğe olmakla birlikte, bireysel ve toplumsal tarihin keşisim noktası haline gelmiştir. Kültürel sembollerin hafızalarda kök saldığı imgelerle dilini zenginleştirmiş olup, sanatçı bir üslupla kendini kapatmamıştır. Akademi yıllarında foto-gerçekçi bir yaklaşımı benimseyerek, mezuniyetinin ardından toplumsal gerçekliğe yönelmiştir. 12 Eylül'ün siyasi ikliminde ise soyutlamaya doğru ilerlemiştir.